KUR’AN-DA ADI GEÇEN BİTKİLER VE ÖZELLİKLERİ

KUR’AN-DA ADI GEÇEN BİTKİLER VE ÖZELLİKLERİ

            “O, gökten su indirendir. İşte biz her çeşit bitkiyi onunla bitirdik. O bitkiden de kendisinde üst üste binmiş taneler bitireceğimiz bir yeşillik;… Kuşkusuz bütün bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır.”[1]

            “…ekinleri… yaratan O’dur.[2] Ve bunlar belli bir miktar ve ölçü de bitirilmiştir.[3]

            Bitirilen bu yeşillikler de hayvanlar için bir otlak vardır.[4]

            Su bereketiyle bahçeler,daneler,tomurcuklar ve ağaçlar oluşmuştur.[5]

            Sebzeler,çayırlar…[6]

            Bunlardan ders almak üzere kulağımızı açıp dinlemek,gözümüzü çevirip görmek için bizlere seslenir.:”Yer yüzüne bir bakmazlar mı? Orada her güzel çiftten nice bitkiler yetiştirdik.

            Şüphesiz bunlarda (Allah’ın kudretine) bir nişane vardır;ama çoğu iman etmezler.”[7]    Halı gibi döşenen bu yer yüzünde Cenâb-ı Hak:”Orada gönül açan her türden (bitkiler) yetiştirdik.”[8]

            Yeryüzünün yemyeşil,rengarenk,tam bir renk cümbüşü,denizin maviliği,göğün maviliği ve bunların arasındaki uygun ve uyumlu ahenk. Elbette Allah’ın eseridir.

            “Şimdi bana ektiğinizi haber verin. Onu siz mi bitiriyorsunuz,yoksa bitiren biz miyiz? Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız. “Doğrusu borç altına girdik. Daha doğrusu biz yoksul kaldık.”(derdiniz)[9]

            İnsan için yaratılan bu nimetlere karşı;”O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?”[10]

            Eyyub Peygamber hasta olan hanımına iyi olunca bir hatasından dolayı yüz değnek vuracağını söylemesi üzerine,yemini yerine getirmesi üzerine Cenâb-ı Hak:”Eline bir demet sap al da onunla vur,yeminini böyle yerine getir.”[11]

            İşe yaramayıp,hayat alametleri olmayanları ise Rabbimiz:”Biz onların üzerlerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan ağılına konan kuru ot gibi oluverdiler.”[12]

            Kuru ota teşbih etmektedir.

            Cenâb-ı Hak cennet de Hz. Âdem ve Havva’ya yasak olan ağaca yaklaşmamalarını söylemesine rağmen,şeytanın onlara melek olacaklarını ve yemeleri halinde orada ebedi kalacakları aldatmacasını verib,yemelerini sağlaması üzerine,yediklerinde ayıb yerleri açılarak cennetin yapraklarından örtünmeye başladılar. O ağaç onlar için bir imtihan ağacı oldu.[13]

            Allah güzel ve kötü bir sözü şöyle bir teşbihle anlatır:”Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi:Güzel bir sözü,kökü (yerde) sabit,dalları gökte olan güzel bir ağaca (benzetti)

            (O ağaç),Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir.

            Kötü bir sözün misali,gövdesi yerden koparılmış,o yüzden ayakta durma imkanı olmayan (kötü) bir ağaca benzer.”[14]

            Bu ağaçlar bir yandan insanlara,bir yandan da hayvanlara nimet olmakta,tabiatın güzelleşmesinde ve temizlenmesinde önemli rol oynamaktadır.”[15]

            “Şayet yer yüzündeki ağaçlar kalem,denizde arkasından yedi deniz katılarak (mürekkeb olsa) yine Allah’ın sözleri (yazmakla) tükenmez. Şüphe yok ki Allah mutlak galib ve hikmet sahibidir.”[16]

            Cenâb-ı Hak cehennemdeki zakkum ağacını da şöyle tavsif etmektedir:”Şimdi,ziyafet olarak,cennet ehli için anılan bu nimetler mi daha hayırlı,yoksa zakkum ağacı mı?Biz onu (zakkumu) zalimler için bir fitne (imtihan) kıldık.

            Zira o,cehennemin dibinde bitip yetişen bir ağaçtır.

            Tomurcukları sanki şeytanların başları gibidir. (cehennemdekiler) ondan yerler ve karınlarını ondan doldururlar.

            Sonra zakkum yemeğinin üzerine onlar için,kaynar su karıştırılmış bir içki (içecek) vardır.

            Sonra kesinlikle onların dönüşü,çılgın ateşe olacaktır.

            Kuşkusuz onlar atalarını dalalette buldular da peşlerinden koşup gittiler.[17]

            Balığın karnından sahile fırlatılan Yunus (AS) hakkında:”Ve üstüne (gölge yapması için)) kabak türünden geniş yapraklı bir nebat bitirdik.”[18]

            “Andolsun ki o ağacın altında (semre) sana biat ederlerken Allah,o mü’minlerden razı olmuştur. Kalblerinde olanı bilmiş,onlara güven duygusu vermiş ve onları pek yakın bir fetihle ödüllendirmiştir.”[19]

            “Her şey onu tesbih eder ve ona secde eder.”[20],”Bitkiler (yıldız) ve ağaçlar secde ederler.”[21]

            “(Birbirine sürtmek suretiyle)Yeşil ağaçtan sizin için ateş çıkaran O’dur. İşte siz ateşi ondan yakıyorsunuz.”[22]

            “Söyleyin şimdi bana,tutuşturmakta olduğunuz ateşi,onun ağacını siz mi yarattınız,yoksa yaratan biz miyiz?

Biz onu ibret ve çölden gelip geçenlerin istifadesi için yarattık.”[23]

İnfak edenlerin misali her başakta yüz dane bulunan yedi başaklı bir daneye benzetilir.[24]

Her şey Allah’ın ilmindedir. “O’nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. O yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi dahi bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.”[25]

“Şüphesiz,Allah tohumu ve çekirdeği çatlatandır. Ölüden diriyi çıkaran,diriden de ölüyü çıkarandır. İşte Allah budur. O halde (haktan) nasıl dönersiniz”[26]

“Bir hardal tanesi kadar dahi olsa…”[27] kıyamet gününde her şey adalet terazisinde ölçülecektir.

Yine bu yaratılanlar içinde:”Yapraklı daneler ve hoş kokulu bitkiler vardır.”[28]

Aynı zamanda insanlara:”Ekinlere karşı düşkünlük”[29] ve çekicilik verilmiştir.

Bundandır ki;ekinleri tahrib etmek,yer yüzünde fesat çıkarmak ve nesilleri bozmayla beraber zikredilmiştir.[30]

Davud ve Süleymanın zarara uğrayan bir ekin ile ilgili fetvaları da zikredilmektedir.[31]

Allah o fil sahiplerini,Ebrehe ve ordusunu;”…yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi.”[32]

Bir çok hastalığa deva olup;”6 bin yıllık ilaç reçetesi” olan sarmısağın faydaları konusunda:

1)Kansere karşı etki ve önleyici özelliklerinin olması.

2)M.Ö. 1550 yıllarında Mısır’da yazılmış olan Ebers papürüslerinde diğer faydaları ise;yüksek tansiyon,solunum problemleri,baş ağrısı,mikrobik yaralar,bağırsak parazitlerine karşı tedavi yöntemlerinde kullanılmıştır.

3)Sarımsak,33 çeşit kükürt bileşiği,17 çeşit amino asit,germanyum, kalsiyum, bakır, demir,potasyum,magnezyum,selenyum,çinko,A,B1 ve C vitaminlerini içerir.

4)Koroner kalb ve damar hastalarına iyi gelmesi.

5)Kan yağlarını düşürmesi.

6)Yaşlanmayı önleyişi.

7)İnsanlara olan bu tıbbi yararlarından başka tarım alanlarında zararlı böceklere karşı hem güvenli,hem de ekonomik faydalarının olması…[33]faydalarından bilinenlerdir.

 

                                                                                  MEHMET ÖZÇELİK

[1] En’am.99,Bakara.61,Yasin.33-34,Neml.60,Lokman.10.

[2] En’am.141,136,138,Ra’d.4,Bakara.71.

[3] Hicr.19,A’la.4-5.

[4] Nahl.10-11,Naziat.31,33,Ta-Ha.54.

[5] Kaf.9-10.

[6] Abese.25-32.

[7] Şuara.7-8.

[8] Kaf.7.

[9] Vakı-a.63-67.

[10] Rahman.10-13.

[11] Sad.44.

[12] Kamer.31.

[13] Bakara.35,A’raf.19-20,22.

[14] İbrahim.24-26.

[15] Mü’minun.20,Hac.18,Nur.35,Kasas.30.

[16] Lokman.27.

[17] Saffat.62-70,Duhan.43,Vakı-a.52.

[18] Saffat.146.

[19] Fetih.18.

[20] İsra.44.

[21] Rahman.6.

[22] Yasin.80,Adiyat.2.

[23] Vakı-a.71-73.

[24] Bakara.261.

[25] En’am.59.

[26] En’am.95,Nebe.15.

[27] Enbiya.47.

[28] Rahman.12.

[29] Al-i İmran.14.

[30] Bakara.205.

[31] Enbiya.78.

[32] Fil suresi.1-5,Kalem.22.

[33] Bak. Bilim ve Teknik.Nisan.1996.sayı.341.sh.50-53.

Loading

No ResponsesOcak 1st, 2015