Ş E R İ A T V E D E M O K R A S İ

Ş E R İ A T     V E       D E M O K R A S İ

             Yüzlerce katlı bir binanın önüne,yıkılmaya her an maruz kalabilecek tek katlı bir binanın yanındaki durumu gülünç olacaktır.

            Biri göklerde gezerken,diğeri yerlerde sürünmektedir.

            Bu misal gibi şeriatın yanında da demokrasinin durumu böyledir.

            Demokrasi;insanın sınırlı olan aklının bir mahsulüdür. Şeriat ise;ilahi kaynaklı bir kanunlar mecmuasıdır.

            Demokrasi eğer bir faziletler mecmuası idiyse,bundan önce neredeydi? Evvelden bu kanun yok idi,yeni türedi…

            O halde belli bir zaman sonra özelliğini yitirecek demektir. Demokrasi; şümullü, kapsamlı ve de evrensel değildir.

            Şeriat ise;İslam dini gibi,hatta insanlarında ötesinde cinlerin ve tüm canlı ve nesnelerin hukukunu ihtiva edip,cihan-şümul bir özellik taşır. İlahi boyutludur.

            Nasıl ki;ilimlerin son noktayı belirlemeyip,belirleyemeyip bir sonrakine bir basamak olabiliyorsa,demokrasi de ancak öyle olabilir.

            Şeriat ise;ilahi adalet esaslarını gösterdiğinden ,her şeyin son noktasını belirler. Kesin olan hüküm ve neticeyi söyler.

            Şöyle bir temsil getirecek olursak;Dağ köyünden büyük bir şehre gelen bir insan,belirli tepe ve aşamaları aşması gerekecektir. Bu şahıs,yol olmadığından bir müddet yayan,ondan sonra bulabildiği imkanlar çerçevesinde merkebe binecek,kamyona,bir taksi ve otobüse binerek hedefe varacaktır. Bu bugün uçakla da olabilir,füzeyle de…

            Ortaya konulan;yöntem olarak uygulanan tüm sistem ve kanunlar yukarıda arz ettiğimiz binek misalidir.

            Şeriat ise;zamana göre değişen bir binek olmayıp,zamanlar üstü,son model bir uygulama sistemidir.

            Demokrasi ;istibdada göre veya tek şef döneminde uygulamalara göre,eğer fertlerin katlımı,görüş belirtmelerinden ibaret olarak,ata göre bu taksi taşıtı elbette daha iyidir. Ancak bir füze ile kıyaslanmayacak derecede arada büyük fark ve üstünlük vardır.

            Şeriatla her asırdaki dünyayı idare edebilirken;demokrasiyle,bir asırda,bir dönemde,bir kısım belli insanları,bir ilçe bazındaki bir idare sistemi olabilir.

            Demokrasi;köprüden geçerken atınızı başka bir atla,bindiğiniz atınızla değiştirmekten ibarettir. Ya oda yorulursa? Böylece at değiştirme olayı bitmeyecek,ilâ nihâye devam edecektir.

            Demokrasiyi tüm devletlerde,inançlarıyla,örf,adet gibi bir çok özellikleriyle farklılık arz eden toplumlarda uygulayamayız. Tam ve gerçek bir idareyi,kapsamlı bir şekilde uygulayamazsınız.

            Ancak şeriat;inançları ve tüm özellikleriyle farklı olan her asırdaki,her tabakadaki milletleri rahat ve huzur içerisinde yönetebilirsiniz. Yediden yetmişe herkesi memnun edebilirsiniz.

            Şeriat;adaletin,hakkın ve hikmetin ta kendisidir. Şeriattaki bu gerçeği demokrasi de aramak demek,sonsuz damlayı bir damlaya sığdırmak,sonsuzu sonu ile sonlandırmaya çalışmak,kısaca;yaratıcı ve onun iradesini insanınkiyle kıyaslamaya ve ölçmeye çalışmak gibi bir hezeyandır.

            Şöyle bunalımlı bir asırda insanlara,yorulan ve tükenen bir binek değil,zaman be zaman değiştirilmeye çalışılan ve çalışılacak olan demokrasi gibi bir kanun değil,ilel ebed insanlığı emniyet ve selametle götürecek olan,insanı yaratıp onu şeriat ile proğramlayan ilâhi esaslar olacaktır.

            Beşerin kanunları beşer gibi doğar,yaşar ve belli bir zaman sonra ölür.

            Evet,insanların kanunları insanların ömürleri kadardır. Tıpkı Rusya-daki durum gibi ki;o kadar istibdat ve baskıya rağmen kurucusunun ömrü kadar sürmüş,netice de bir çokları gibi oda yıkılmıştır.

            Demokrasi biraz da kemere benzer. Baskılı ve tek şefli dönemlerde bu kemerin bir tane deliğinden fazla deliği bulunmazken,demokraside kemer ve kayışlara bir delik daha açılmış,iki tane deliği bulunmakta veya delik açma ümidi ile yaşanmaktadır.

            Ancak vücut sürekli büyümekte ve gelişmektedir. Kemer ise aynı kemerdir. Değişen pek o kadar farklı bir şey yoktur.

            Demokrasiyi göğe çıkaranlar,onu bir uç nokta kabul edip,diğerlerini altta görerek değerlendirmektedirler. Yani üstekine ya bakmamakta veya onunla kıyaslama yoluna gitmeyip,gidememektedirler. Ancak bir istibdatla kıyaslandığında tercih edilebilir. Benzerlerine takdim edilebilir.

            Demokraside keyfi uygulama söz konusu iken;şeriatta doğrudan doğruya,Kur’an ve İslâmiyette bulunan hakikatların –daha önce olduğu gibi- hayata yansıtılması ve uygulanmasıdır.

            Böylece demokrasiyle bu milletin biraz daha eğleştirilmesi,geciktirilmesi ve geçiştirilmesini sağlamak üzere yorulan atı bir diğer atla değiştirmedir.

 

                                                                                                                      9-3-1996

                                                                                                          MEHMET ÖZÇELİK

           

Loading

No ResponsesOcak 1st, 2015