DİNİ HAYAT

DİNİ HAYAT
-Çiftçinin biri tarlada çalışırken bir yılan görür ve onunla göz göze gelir.Küreği kaldırıp vuracağı sırada acır ve;Bu da Allahın yarattığı bir varlıktır,deyip vaz geçer.Yılan bu iyiliğine karşılık olarak ona her gün bir altın verir.
Bir gün hastalanır gidemez olur.
Rahatlığa da alışmışlardır.
Kendisinin yerine çocuğunu gönderip,ben o çiftçinin oğluyum dersin,der.
Ve çocuk giderken bir yandan da düşünür;Her gün gidip de bir tane almaktansa,bunu öldürüp tümünü alayım,diye plan yapar.
Ve gider beklemeye başlar.
Aynen babasının dediği gibi kendisini tanıttıktan sonra,onu tanıyan yılan bir altın getirir ve çocuğa verir.
Hırsa kapılan çocuk onu öldürmeye çalışır,kuyruğunu koparır.
Ancak yılan da onu zehirler ve çocuk ölür.
Oğlunun gelmemesi üzerine oraya giden baba durumu görür.
Her ne kadar bir yanlışlık yapılmışsa da yılanla barışmak ve dost olmak ister.
Yılanda cevaben;
-Sende bu evlat acısı,bende de bu kuyruk acısı varken dost olamayız.
*Bizde Allahla aramıza giren şeytana dostluk teklifinde bulunsak;bizde evlat acısı,kaybettiklerimizin kaybı ve onda da lanetlenme acısı varken,bu düşmanlık devam eder.
-Kuran-ı Kerim şeytan için;-Aduvvun mübin- yani apaçık düşman -ifadesini kullanır.
*Mehmet Kırkıncı hocaya darbelerin askeri;Hoca,bu gençlerle Allahın arasına girme der.
Hocada;ben araya girmezsem,araları bozuluyor,şeytanlar araya girip,dostluğu bozuyor.
*“Beni en çok şaşırtan şey, bir kimsenin, ALLAH’i bilip, O’na isyan etmesi; şeytanı bilip ona itaat etmesi ve dünyayı bilip ona meyletmesidir” (Ömer BAbdulaziz)
*Din hayatın hayatıdır.
*Din için afyon ve zehir denildi,millet ateizmle,materyalizmle,şimdide sefahetle zehirlendirildi.Şeytan ve avaneleri Allah-la insanların arasına girdi.
*Din kulun Allah ile olan irtibatını temin eder.
Din bir imtihandır.
*Lozan anlaşmasındaki niha-i kararda,-Din öldürülecektir.-Ve öylede yapıldı.
*Toplumun dinle alakası sürekli zayıflatılmaya ve koparılmaya çalışıldı.
Toplumun dinle alakası nasıldır,der iseniz;
Göründüğü gibi…
*Kuyruk acısı olanlar var.
*Yazarlar,sinemacılar,şarkıcılar,siyasetcilerin dinle alakası ne kadardır?
Göründüğü ve bilindiği kadar…
*Hayatta zahmetli olanlar,ölünce rahmetli oluyor?
*Sırma saçlıydı,badem gözlüydü.
*Rahmetliyi bir görecektin ki….hayvani duyguları çok güzel çalışırdı.
**Varlığa ben Seninle âgâhım
Var olan Sen’sin ancak Allah’ım!
*Kem âlat ile,kemâlat olmaz.
*Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir.Eflatun
* İSYAN
İnsanın sofrasıyla kedinin sofrasını mukayese ediniz. Buna rağmen, ikincisi büyük bir memnuniyet gösterirken, birincisi isyan etmekte…
* Dünya menfaati bir leşe benzer Ona talib olan, köpeklerle dalaşmaya hazır olmalıdır (HzAli (ra))
* Maddi hayata tapanlar, deniz suyu içenlere benzerler, içtikçe, susuzlukları artar (Muhyiddin-i Arabi)
* DÜNYA GEMİSİ
Dünya gemisi üzerinde her an seyahat eden insanın, ben âhirete gitmem, demesi ne kadar ahmakânedir Bu gemi âhirete gitmektedir Gitmemeye kudreti yeten var ise, buyursun aşağı insin
*Dini bir hayat,insani bir hayattır.İnsanca bir hayattır.
*Zulmüyle meşhur Haccac-ı Zalime annesi sitem ederek,neden insanları öldürdüğünü sorar;
*Haccac ise oradan geçmekte olan bir adamı çağırır ve din hakkında sorular sorar.
Adam ise her soruya;bana dinimi öğretmediler,dinin okuluna gitmedim der.
Ona ne iş yaptığını sorar.
Zeytinci olduğunu söyleyen adama zeytin ile ilgili ne sorarsa,adam dört dörtlük cevap verir.
Bu bilgiyi öğrenmek için okuluna mı gittin diye sorunca adam;
Hayır,kendi çabamla,araştırarak öğrendim,der.
Bunun üzerine annesine dönen Haccac;İşte ben böylelerinin başını vuruyorum,der.
-Her insan dünya ile ilgili olarak çok şey bilip ve bunları zaruri görürken,ebedi hayatı ile ilgili olarak ne derece ilgisiz kalabilir?
*“Bize bir nazar oldu. Cumamız Pazar oldu.
Ne olduysa hep azar azar oldu!
Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız.
Ne ruhça ne vücutça ne de kandan hastayız.
Avrupa’ya bir değil iki pencere açtık.
Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız.
Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz.
Yaklaştıkça her sene özyurdumda yılbaşı.
Yapılır milletime Frenkçe sahte aşı.
Buna ağlar ağacı hem toprağı, taşı.
Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz.
Sen Hıristiyan mısın? Diye sorsan darılır.
Yılbaşında hindi kaz yemesine bayılır.
Çam deviren hindi ki nasıl mümin sayılır.
Bilmiyoruz çoğumuz ne edip yapıyoruz.
Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz”(Arif Nihat Asya)
*Kendini değiştiremeyenler dünyayı,konumunu ve halini değiştiremeyen öğrenciler okulunu değiştirmek mecburiyetinde kalıyorlar.
Kendini değiştirmiş olsa,tüm mesele değişecektir.

Loading

No ResponsesOcak 2nd, 2015