TÜKÜRÜN DARBECİLERİN HAYASIZ YÜZÜNE,TÜKÜRÜN…

TÜKÜRÜN DARBECİLERİN HAYASIZ YÜZÜNE,TÜKÜRÜN…

Evet tükürün o darbecilerin hayasız yüzlerine..olmayan haysiyet, şahsiyetlerine…
Milletin hakimiyetini kendi kısır ellerinde tutup,milleti kısır bırakan o zalimlere…
Her türlü gayrı meşru yola girip,bir asırdır milleti gayrı meşru yollara sevkedenlere…
Kardeşi kardeşe vurduranlara..meçhul cinayetlere girenlere..pkk-yı besleyenlere..toplumu bölenlere..uyuşturucu,silah gibi bir çok pis işlere giren ve girdirenlere..yönetimi,askeriyeyi,üniversiteleri,adaleti kendi pis emellerine alet edenlere…
Milletin manevi dünyasını kapatıp,her iki hayatı kaybettirenlerin haysiyetsiz,şahsiyetsiz,şerefsiz yüzlerine tükürün…

*Dünyayı karıştıran tüm işler,hep her şeyi kendi lehine değiştirme çabalarının ürünüdür.

Bugün yapılan darbe çığırtkanlığı geçmişten genlere zerkedilip,gayri ihtiyari depreşen kötü bir gen bozukluğu depresyonudur.

*Chp zihniyeti ve sol darbelerin önünü açıyor,destekliyor ve alkışlıyordu.İsmet Paşa öyle diyordu:”Şartlar tamam olduğu zaman milletler için ihtilal meşru bir haktır.”
Şartları belirleyen kişi olarak da kendisini işaret etmektedir.

*Susurluğu farklı kılıp ses getirttiren sebeb;Devlet elemanlarıyla mafya adamlarının aynı arabada buluşmaları idi.
Yoksa devlet-mafya ittifakı mı sürdürülüyordu?Hala Çözülemeyen Alaaddin çakıcı ve Sedat Peker olayları gibi…

*Amerika tavşana kaç,tazıya tut,demektedir.Bizde kullandığı pkk-yı bu seferde İran üzerinde kullanmak için bize istihbarat desteği vermekte,bizden kovup İrana pkk-yı yönlendirmektedir.Niyeti ise oraya saldırmadan önce,İranı yormak,cephe değiştirip yıpratmak,onunla uğraştırırken diğer cepheden saldırmaktır.
Menfaat uğruna devletler bitiriliyor,karıştırılıyor.

*”Ahmet Emin Yalman:”Talat Paşanın,”Çok hata işledik.Bunların en büyüğü de bir felaket dakikasında yerimizi alacak ve memleketi karışıklıktan koruyacak namuslu bir muhalefetin vakit ve zamanıyla ortaya çıkmasına,halkın sevgisini üstüne toplamasına meydan bırakmamamızdır.”dediğini yazıyor.”

Eski resmi patrik Selçuk Erenerol’un kızı ve Türk Ortodoks patrikhanesinin sözcüsü şöyle diyor:”Siz hem Müslümanlara ve islama bu kadar tahdit koyacaksınız,hem de Türk gençliği Hristiyanlığa meyledince ağlayacaksınız.”

“Hürriyet kahramanı” Enver Paşa’nın ülkeden kaçmadan evvel, yaveri Mersinli Cemal Paşa’ya yaptığı şu acı itiraf, İttihatçıların nasıl büyük bir oyuna geldiklerini geç de olsa fark ettiklerini göstermektedir:
“Turan yapacaktık, viran olduk. Bizim en büyük günahımız, Sultan Hamid’i anlayamamaktır. Yazık Paşam, çok yazık! Siyonistlere alet olduk ve onların hıyanetine uğradık!”

Bugün de aynı hata devam etmekte,namuslu insanların bir şeyler yapmasına izin verilmemektedir.

*II:Abdulhamid kendisine tahttan inmesi gerektiği kararını bildirenlerinin hiçbirinin Türk olmadığını (Yahudi Emanuel Carasso,Ermeni komitacısı Aram Efendi,Arnavut Esad Toptani Paşa ve Gürcü Arif Hikmet Paşa) görünce:”Bir Türk Padişahına,33 sene bu makamda bulunmuş İslam halifesine hal’ kararını bildirmek için bir Yahudi,bir Ermeni,bir Arnavut ve bir nankörden başkasını bulamadılar mı?”demiştir.Maalesef hiç birisi de Müslüman değildir.”

*İngilizler Mısırdaki Türk esirlerine zorla at ve katır eti yediriyorlardı.Bir çok asker kokmuş eşek ve beygir etlerinden hastalanıp öldüler.Mısırdaki hastanede Türk esirlerin gözlerini oydurmak için Ermeni doktorları kullanmışlardı.Ermeni tabipler,Mısırdaki İngiliz hastanesinde 2000 civarında Türk askerinin gözlerini oydu.Çöl şartlarından gözleri rahatsızlanan Türk esirler İngilizler tarafından hastaneye sevk edilirdi.Kendi arzuları dışında Ermeni doktorlar tarafından gözleri oyulurdu.Halbuki ilaçla tedavi edilecek türden rahatsızlıktı bunlar.Böylece bir çok asker gözlerinden oldu.”

*”İngilizler ve Fransızlar,Çanakkaleye getirdikleri Müslüman askerlere,”Halifeyi,Almanların elinden kurtarmaya gidiyoruz.Almanlar,Çanakkale boğazını tutmuşlar.Savaşta sakın din kardeşleriniz olan Türklere ateş etmeyin.Maksadımız onları da Almanların elinden kurtarmaktır.Türk askerlerinin başında kırmızı fes var,Almanların başında ise toprak rengi başlık vardır.Bunları öldürün.Gayret ve kahramanlık gösterin de halife ve padişah efendimizi çabuk kurtaralım.”diyorlardı.”

*Şerif Hüseyin isyanı tam bir İngiliz siyaseti,hile ve aldatmacasıdır.Osmanlıyı parçalamaktır.Abdulhamid onu istanbulda alı koymuş,tehlikesinden böylece korunmuştu.İttihat ve terakki ona -Kur’an üzerine yemin etmesine rağmen-hıyanetine imkan sağlamıştır.Önceden bilindiği ve haber verildiği halde ilgisiz kalınmıştır.Hatta savunulmak için gönderilen silahlar dahi kullanılmamıştır.kurulan senaryo aşama aşama yürütülüyordu.Gözden belikli çıkarılmıştı.
Şerif Hüseyin kendisine takdim edilen makam ve altı bin altının hevesine kutsal beldeleri yakmış,satmıştı.Az bir azınlıkla çoğunluğu susturmuştu.İsyana duyarsız kalınmıştı.
…İngiliz yazarı Robert Lacey,Şerif Hüseyin isyanı için:”Onun akımı,bir arap ayaklanmasından çok bir İngiliz-haşimi komplosu idi,demektedir.
.Ve bu isyanda bedevilerde kullanılmışlardır.
…Falih Rıfkı Atay,anılarında:”İngiliz cephelerinden at kaçırıp bize satan bedeviler,dönüşlerinde de bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı.”diyor.” Burada en önemli olan ise kaderin hükmüdür.Olay tarihin sayfaların arasında kalmıştır.
Beşer zulmeder,kader adalet eder,hakikatınca,burada kaderin büyük bir adaleti ve güzelliği görülmektedir.
Mesela;Mekke ve Medinenin bizim elimizde kaldığını düşünelim.Buradaki tüm kaos ve yanlış uygulamalar aynen orada da uygulanacaktı.Ne gibi;
İhtilaller,ekonomik krizler,her yere dikilen heykeller o kutsal mekanlarada dikilecekti,sağ-sol,alevi-sünni,eğitimdeki aksaklıklar,kısaca devrimlerin tümü orada da uygulanacak beklide daha büyük bir savaş ortamı çıkacaktı.Harf inkilabıyla oralarda Arapça dilini terk edecek,her alanda tam bir çetrefil,karmaşık bir ortam olacaktı.Tesettür,irtica,laiklik gibi bir çok kavga o mukaddes beldelere kadar uzanacaktı.Kim bilir daha nice yasaklar getirilecekti.Bugün burada hacca niye gidiliyor ki,diyenler,orada da başka bahanelerle engeller koyacaklardı.
Bir asırdır içimizde sürdürdüğümüz kavga ortamını daha geniş alanlara ve tüm İslam dünyasına yaymış olacaktık.
Burada palazlanan pkk ve Ergenekon gibi olumsuz yayılmalar,öyle zengin bir ortamda dünya çapında bir kavgaya dönüşmüş olacaktı.
Düşünülmesi bile insanı ürpertecek bir çok yıkımlara sahne olunacaktı.

*”Her ay kimliği belli olmayan bir İsrail yetkilisi Iraka gizlice iran sınırından girerek kürt lider Molla Barzaniye 50 bin abd doları veriyor.Bu para,Kürtlerin,İsrail aleyhtarı olan ırak hükümetine karşı faaliyetlerini devam ettirmelerini sağlıyor.”

*İdarecilerde eksik olan nezaket ve semahat..demekki bunların kontrolleri de kendi ellerinde değil.
27 mayıs savcısının idama mahkum olan merhum Adnan Menderes’e;”Seni isteyen güç bunu istiyor.”yani ben isteyen değilim,seni isteyen güç burada bulunmana karar verdi.

*Vatan kurtaran askerler..herşeyin altından da onlar çıkıyor.Ordu Bediüzzamanın dediği gibi;Bilerek kendi ayağına baltayı vurmaz.Ordu istifrağ edip,içerisindekileri dışarı aracaktır.

*Anayasa mahkemesi kaosa zemin hazırlayarak,aynen daha önceki yıllarda üniversiteler çıkarttıkları anarşi ile orduya zemin hazırlayıp davetiye çıkardıkları gibi,bugünlerde de aynı görevi hukuk adına Yargıtay ve anayasa mahkemesi yapmaktadır.367 ve çoğunluğun seçtiği bir partinin kapatılması için yapılan senaryolar.Şu anda anayasa mahkemesi vereceği kararla ya bunu doğrulayacak,iradesinin başkasının elinde olduğunu gösterecek ya da önceki hatasını telafi edecektir.

*Evet.Darbe yapaniş kişiliksizdir,soysuzdur,haysiyetsizdir, seviyesizdir, despottur,maneviyatsızdır,sahtekardır,aldatmacacıdır,insanlık düşmanıdır,köle ruhludur,gerçek gericidir,kanı bozuktur…vs.vs..

*” Şark meselesi gösterildiği gibi bir insanlık ve Hıristiyanlık meselesi değil, bilakis bir nefret ve menfaat meselesidir. Türk devletinin dahili işlerine yapılan müdahaleler hep buna müstenittir (dayandırılmıştır).”

*” CIA, MOSSAD, KGB bağlantılı, MİT üstü ajan diye ka¬muoyunda intiba oluşturan Perinçek, kendi girişimleri sonu¬cu oluşturduğu kuvvetlerle devletin bekasına yönelik saldırı¬larını idame ettirirken, Öte yandan temeli 1973’de atılan ve 27 Kasım 1978’de kurulan PKK ile de gizli bir diyalog süreci¬ne başlamıştı.” Özlem Dolu İdeallerin Anısına PKK- SAMİ DEMİRKIRAN.6.

**Pkk üzerinden yürütülen iç ve dış savaş…
Önceden hesap bir iki idi,şimdilerde ise dağılma sürecinde olan Osmanlıdan sonraki içte ve dıştaki kavgalar,hesabı olanların iştahını kabarttı ve bu pazara bir çok sırtlan müşteri olma yoluna girdi.
Bizdeki sol hareket buna destek verdi ve finansman sağladı.
Bir yandan kominizmi,materyalizmi ve milliyetçiliği bayraktarlaştı.
Pkk-nın hedefi Türkiyeyi tekletmek,bekletmek ve potansiyelini,enerji ve gücünü düşürerek atılım yapmasına engel olmaktı.
Pkk yaşanmayacak bir yer olan dağları neden seçti?Çünkü oralar kendileri ve devletlerin kontrolü için stratejik bir yer idi.
Biz bir devlet olmamıza rağmen,pkk bizden silah yönünden üstünlük sağlayabilirdu..bu destek ona veriliyordu.

*Terör örgütleri sipariş üzerine harekete geçmektedirler.

*”DÜNYANIN EN TEHLİKELİ TERÖR ÖRGÜTLERİ :
Dünyanın çeşitli yerlerinde faaliyet gösteren terör örgütleri; Filistin Kurtuluş Cephesi (PLF), Halk Mücadele Cephesi (PSF), 15 Mayıs Örgütü, Abu Nidal Örgütü (ANO), ALEX BONCAYAO (ABB), Kızıl Ordu (RAF), Puka Intı (Sol Rojo, Kızıl Güneş), Halkın Mücahitleri Örgütü (MEK veya MKO), Yeni Halk Ordusu (NPA), Filistinin Kurtuluşu İçin Halk Cephesi-Özel Komutanlık (PFLP-SC), Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (PFLP), Filistin İslami Cihad (PU), Geçici İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu (İRA), Tamil Ealem Kurtuluş Kaplanları (LTTE), Japon Kızıl Ordusu (Anti Emperyalist Tugay) (AIIB), Cihad Grubu, Kach ve Kahane Chaı, Demokratik Kamboçya Partisi (Kızıl Kmerler), Tupac Katari Gerilla Ordusu, Ulusal Kurtuluş Ordusu (Kolombiya), Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri (FARC), Bask Özgürlük Hareketi (ETA), Manuel Rodrıguez Yurtsever Cephesi (FPMR), 17.Güç, Morazanist Yurtsever Cephe (FPM), Silahlı İslam Grubu (GIA), Hamas (İslami Direniş Hareketi), El-Fetih, Hizbullah, Ermenistan’ın Kurtuluşu İçin Ermeni Gizli Ordusu (ASALA), Kürdistan İşçi Partisi (PKK), Devrimci Halk Kurtuluş Partisi / Cephesi (DHKP/C)’den ibarettir. Bunlardan son dördü Türkiye için tehdit oluşturmaktadır.”

Hadiste haber verilen ahirzamanın en önemli problemlerinin başında anarşi,ye’cüc-me’cüc olduğunu doğrulamaktadır.

*”Falih Rıfkı aynı minvalde bakın neler demektedir: “Atatürk sağ kalsaydı ibadet reformu olacağından şüphe yoktu… Kemalizm aslında büyük ve esaslı bir din reformudur. Muhammed son peygamber olduğuna göre ondan sonra Kur’an hükümlerini nesih hakkı insan aklına kalmıştır. Mustafa Kemal’in yaptığı iş de bu nesih hakkını kullanmaktır.” Görüldüğü üzere M.Kemal için bir Peygamber misyonu fevkalade aşikârdır.
Mustafa Kemal döneminde hakikaten de ciddi manada ibadet reformu planlanmıştı. Bu planlama ve proje içinde dikkatinizi çekecek ilginç teklifler vardı. Bakın bazıları nasıldı: Yeni bir Kur’an hazırlanacaktı. Türk Ceza Kanununa aykırı hükümlerin hazırlanacak yeni ‘Kur’an’ kitabına konmaması, bu yeni hazırlanacak Kur’an’da Atatürk’ün demeçlerinden bazı pasajlar yer alması, yine bu yeni Kur’an’da ahiret fikri adalet, Cennet fikri bu dünyada huzur ve saadet, cehennem fikri ise vicdan azabı ve ruhi huzursuzluk olarak tavsif edilmesi söz konusuydu. Yeni Kur’an Türkçe olacak ve TDK tarafından basılacaktı. İbadetlerde bu yeni Kur’an okunmak durumundaydı. Dini ve bilimsel araştırma yapmak isteyenler içinse orijinal Kur’an serbest olacaktı. Farz, vacip ve sünnet tüm namazlar camide imamla beraber Türkçe kılınacaktı. Namaz rekâtları 8’i geçemeyecekti. Camilerde musiki aletleri bulundurulacaktı. Musıki asri ve enstrümantal olacaktı. Böyle devam edip gitmekteydi.
Bu din reformu mülahazalarıyla N.A.B adlı bir ses sanatçısı Dolmabahçe’de Atatürk’ün huzurunda saz takımı eşliğinde ilk Türkçe Kuran’ı okumuştu. M. Kemal de buna keyifle katılmıştı. S. 33”

* Cezaevleri dolan Belçika, Hollanda’dan hücre kiralayacak
BRÜKSEL -AA- Belçika, cezaevlerinde suçluları yatıracak hücre kalmayınca, başta Hollanda olmak üzere komşu ülkelerden kiralık hücre arayışına girdi.
Belçika Adalet Bakanlığı sözcüsü Leo De Bock, RTL-TVI için yaptığı açıklamada, “Bu geçici bir çözüm, inşa edilecek cezaevlerinin bitirilmesi zaman alacak, bu arada bu iyi bir çözüm olabilir” ifadesini kullandı.
Belçika’da 1600 kişilik açık bulunurken, Hollanda’da 3300 boş yer bulunuyor.
Belçika’daki cezaevlerinin Genel Müdürü Hans Meurisse de, Hollanda’nın İskoçya için hücre kiralamasından yola çıkarak, Hollandalı meslektaşına yazdığını ve Hollanda’dan 3 yıllığına 300 kiralık hücre talebinde bulunduklarını kaydetti.”

*”Rivayete göre, bir gözü kör olan Yıldırım, bir ayağı topal olan Timur’a “Bu dünya bir körle bir aksağa kaldıysa vay bu dünyanın haline” diyerek ve meydan okumuştu.”

*Masum insanların hayatını hiçe sayarak öldürme işine girenlerin hiçbir cihetle insanlıkla ve vatan severlikle bağdaştırılması mümkün değildir.Onlar açıkça vatan haini veya vatan hainlerinin maşaları veyahut da ahmaktırlar.

O halde;Tükürün zalimlerin o hayasız yüzüne tükürün…

MEHMET ÖZÇELİK
23-07-2008

Loading

No ResponsesOcak 2nd, 2015