ALLAH’A VE RASULÜNE İTTİBA’

ALLAH’A VE RASULÜNE İTTİBA’

“Ey iman edenler!Allah’a itaat edin.Peygambere ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin.Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz –Allah’a ve âhirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah’a ve rasule götürün;bu hem hayırlı,hem de netice bakımından daha iyidir.”[1]

Aziz ve Muhterem müslümanlar!..Kur’anı Kerim’de bir çok âyette “Allah’a ve Rasulüne itaatı- emretmektedir.Zira Allah’a giden sayısız yollar içerisinde en kısası,en istikametlisi,en emniyetlisi,en selametlisi elbetteki Habibullahın gösterdiği ve gittiği yoldur.

O zât (ASM) Yüksek bir ahlak üzeredir.[2]

Kendisinin ifadesiyle:”Rabbim bana edebi en güzel bir surette öğretti,edeblendirdi.”

Edeb timsali olan o zât (ASM) hayatı boyunca istikametten ayrılmadı.Bütün zorluklarına rağmen bu çizgiden ayrılmaksızın muhafazasına çalıştı.

Bir hadiste;Hud sûresindeki şu âyetin kendisini ihtiyarlattığını ifade etmiştir:”Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”[3]

Hz.Âişeden peygamberimizin ahlakı sorulduğunda şöyle demiştir:”Onun ahlakı Kur’an ahlakı idi.”

Ve Allah rasulü;Kur’an ahlakı ile ahlaklanılmasını da emretmekteydi.

Gerçek kemâlin sahibi olan Allahın,Kemâl sıfatına mazhar olmuş olan peygamberimizin sünnetine uymakla beşeriyet yükselir.Onun sünnetinden kaçmakla alçalır.

Allah rasulü buyurur:”Ümmetimin hepsi cennete girer,fakat kaçaklar girmez!”buyurduklarında,sorarlar:Onlar Kimdir?

Buyururlarki;Bana itaat eden cennete girer,isyan edenler ise kaçaktır.Benim sünnetime,benim ahlakıma uymayan her hareket günahtır.”buyururlar.

Bu gün kendi şirazesinden çıkan beşeriyyet için Allahın rasulünün söz-hareket ve hallerinde bizler için güzel örnekler vardır.[4]

Hadiste:”Ümmetimin fesada gittiği bir zamanda kim benim sünnetime yapışır ve devam ettirirse onun için yüz şehidin ecir ve sevabı vardır.”buyurulur.

Bid’a ve sapıklıkların zuhur edip,alenen işlendiği bir zamanda sünnetin en küçük bir meselesine uymak dahi,büyük bir kurtuluşa vesile olduğu gibi,doğrudan doğruya o sünnet sahibi olan peygamberimizi hatıra getiriyor.Buda ehemmiyetli bir takvayı ve kuvvetli bir imanı oluşturmuş oluyor.

O’nu sevmek ve ona uymak Allahın sevgisinin kazanılmasına bir vesiledir.Âyette:”(Resulüm!) De ki:Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki,Allah’da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.”[5]

Bu kâinatı böyle mükemmel bir surette yaratan Rabbimiz,elbette insanlar içerisinde mümtaz birini kendisine muhatab ve tercüman,tebliğ edici ve imam yapacaktır ve yapmıştır.O da hiç şüphesiz Muhammed (ASM)dır.

Bir hadiste:”Bana itaat eden,Allah’a itaat etmiş olur.Bana isyan eden Allah’a isyan etmiş olur.”buyurarak sünnete uymanın ne derece gerekli olduğuna işaret edilmiştir.

İnsanların Allah’a ve kendisine uymaları için tebliğde bulunan Allah rasulü, uyulmaması halinde de sorumlu tutulmamıştır.Âyette:”Kim rasule itaat ederse,Allah’a itaat etmiş olur.Kim de yüz çevirirse,üzerlerine seni gözcüde göndermedik.”[6]

Yüz çevirme ise sünnetine uymamak ve hafife almaktır.

Aziz Müslümanlar!

Lutfa erişmek isteyen onun sünnetine uymalı!

Şefaata kavuşmak isteyen sünnetini yaşamalı!

Sevmek ve sevilmek isteyen onun gibi yapmalı.

Allah rasulü son sözü olan veda hutbesinin sonunda şöyle buyurmuştur:”Size iki şey bırakıyorum.Ona sımsıkı sarılırsanız sapıtmazsınız;Allah’ın kitabı Kur’an ve benim sünnetim.”

Kur’an kıblemiz,sünnet pusulamız olsun!

Mehmet ÖZÇELİK

[1] Nisa.59.

[2] Kalem.4.

[3] Hud.112.

[4] Ahzab,21,Mümtahine.4,6.

[5] Âl-i İmran.31.

[6] Nisa.80,Tevbe.129.

Loading

No ResponsesOcak 3rd, 2015