KAHVENİN HATIRI KALMADI

KAHVENİN HATIRI KALMADI

Aslında kahve kalmadı. Çünki babalar onu eve almazken,evlerde de aldıracak kalmadı.

Kahve hatırdır. Hatır gitti! Hiç kahve durur mu? Hatırın olmadığı yerde,kahve kalır mı? Hiç duru mu?

Hatır ve hatıraların yad-ı olmalı,ya-da gelmeli. Tâ ki adı olmalı,kendi kalmalı…

Toplum hafızasını kaybetmiş. Bir kısmı rafa kaldırmış,kimisinin de arşivde saklı…

Hafıza kayıb,hatır kayıb,elbette kahveye ise;kalmak ayıb…

Acı kahvenin tatlı hatırasının yerini bugün,zehirli,isli,pis sigara almış. Onda ise,hatır değil,çifteli katır nalları kalmış…

Sıcak gibi görünen ikram içinde,soğuk bir isyan üfürülmektedir.

İsyan ve onu takibeden nisyan bulutları ufkumuzu kaplamış. Daha doğrusu kapamış,kapatmış…

Bizi bizden koparmış. Değerlerimizi aparmış. Meçhullere doğru fırlatmış. Her şeyimiz meçhullerde. Mazide de kalmamış.

Kahvede,kahvemiz de bundan nasibini almış.

Kahve,âah-sız dünyanın içeceği..

Bugün kahve kalmadı,yerini aah-lar aldı.

-Kahve-i rûh-i siyahım şifâ verir bedene.

Mevlam rahmet eylemesin tütün icad edene.

Tütüne murdar demeyin,onu içen âr eder.

Tütünü necasete atmayın,necaseti murdar eder.

İşte müsebbiblerinden bir kaçı;Artık daveti terslemiş,adavete icabet etmişiz.

Neticesi tatlı olan acıları bırakmış,yerini öcülere terk etmişiz.

Dünyaya öcüler hakim,öncüler gittiğinden beri…

Ufuklarla ve ufuklarda değil,ufaklarla meşgulüz. Çünki ya ufkumuzu kaybetmişiz,yada dar…

7-12-1997

MEHMET ÖZÇELİK

Loading

No ResponsesOcak 3rd, 2015