HALEP YANIYOR İNSANLIK ÖLÜYOR

HALEP YANIYOR İNSANLIK ÖLÜYOR

İslam dünyası Yunus gibi balığın karnında, Eyyüb gibi yara bere içinde, Yusuf gibi kurtların istilasında, Nuh gibi dağ büyüklüğünde dalgaların arasında kıvranmakta, sellerin içerisinde yüzmekte, Habil gibi Kabillerin saldırı ve kan dökmesinde, çocuk Musa gibi Nil-e terkedilmiş halde debelenmektedir.

Bu asrın Firavun ve Nemrudları ise atalarını fersah fersah geçtiler.

Madene verilen ateş gibiyiz.

Efendimiz hadiste buyurur; ’İnsanlar madenler gibidirler.’

Kimin ne mal olduğu ortaya çıkmaktadır.

Kimi kömür, kimi bakır, kimi gümüş, kimi de altın mesabesindedir.

-Aslanların sessiz kaldığı bu günlerde, şehri boş bulan çakallar şehre inmiş ulumakta, aslanların haykırmasını beklemektedir.

-Abd başkanı oğul Bush; ‘2.haçlı seferleri başlamıştır.’ demişti.

Bugün batı yeni bir haçlı seferlerini başlatmıştır.

Bin yıl önce 250 yıl süren ve yüz binlercesinin kanını akıtan haçlılar, yine kan akıtmak üzere meydana inmişlerdir.

Öncekinden bir farkla ki; bizden görünen ancak bizden olmayanları yanına alarak bize vurmaktadırlar.

2013 deki Gezi olaylarından 15 Temmuza ve de ekonomik yaptırımlara kadar tüm girişimler son kale olan Türkiye-yi yıkmak, Suriye ve Mısır-dan daha tehlikeli bir hale sokmaktır.

-Bir gün balta ormana dalar ve ağaçları kesmeye başlar. Ağacın birisi ağlayınca balta ona sorar;

-Acıdı mı yoksa, der.

-Ağaç hayır, der. Senin demirin değil de, senin başındaki ve de benden olan sapın beni acıttı, içimi kanattı.

Kurt gövdenin içine girmiş, içten kemirmekte ve de içten yıkmaya çalışmaktadır.

-Asrın Firavuncukları ve Nemrutları atalarını aratmayacak derecede faaliyet göstermektedirler.

Nemrut ve Firavun Eset- in öldürdüğü yedi yüz bine yakın insan kadarını öldürmemiştir.

Eğer Kur’an bugün inseydi, -Tebbet yeda ebi lehebin ve tebb – yerine, -Tebbet yeda Esedin ve tebb- olarak inerdi.

-Fetö-den darbecilere, Eset-ten Lenin, Stalin ve Maodan eskilere pek de sıra gelmezdi.

-Bu 20. ve 21.asır bütün asırların kirlerini bir defada kustu.

*İnsanlığın bittiği andayız ve de insanlık ölmektedir.

Halep yanıyor, insanlık ölüyor.

Üç yüz bin kişiye üç fırın düşmekte, insanlar açlıktan, soğuktan, bombaların altında ölümü yaşamakta, ölümle yaşamaktadırlar.

Yaralı çocuklar narkozsuz olarak, dillerinde Kur’an ile ameliyat edilmektedir.

Suriye-de kaçırılan çocuklar, tecavüze uğrayan kadınlar, organ mafyası, silah tüccarları, köle tacirleri, mezar soyguncuları, çakal ve sırtlanlar kol geziyor, kol kola geziyor.

Zaman müdafaada kalma zamanı değildir.

İçte de, dışa karşı da atağa geçme zamanıdır.

Zalimlere ve zulme dur denilmelidir.

İçte ve dışta münafık yapılar kendilerini gizlemiyorlar.

Gizli savaş ki, daha tehlikelidir artık bu durum açık savaş haline dönmüştür.

Düşman bellidir.

Bunun en önemli, belki de tek çaresi farz-ı ayın olan İttihad-ı İslamdır.

İslam Birliği.

Maalesef bizde de islam dünyasında da kafa kesenler yanlış olarak emsal gösterilmekte, İttihad-ı islama karşı çıkılmaktadır.

-İki şeyi bekliyorum;

Biri, Ayasofya-nın açılması,

Diğeri ise, İttihad-ı İslamın tahakkuku…

Bunlar devrede olup, olması gereken ve zincirlerin içte ve dışta kırılmasının bir garantisidir.

MEHMET ÖZÇELİK

16-12-2016

Loading

No ResponsesAralık 16th, 2016