BROSELLA

BROSELLA

Köylülere mi kızsam , doktorlara mı kızsam?

Köylülerden kastım hayvan besicileri ve köy peyniri yapıcılarıdır.

Evvela Brosella düşük yapan hayvanların sürekli olarak sütle beraber memelerinden gelen mikropların vücuda bulaşması ve vücudu tehdit etmesidir.

Dünyada bu hastalıkla ilgili olarak 500 milyon insan tehdit altındadır.

Ağırlıkla hayvansal ürünlerden bulaşır.

İyi kaynamayan sütten ve iyi pişmeyen etten bulaşır.

Özellikle köy peyniri bunun baş müsebbibidir.

Zira memeden gelen 37 derecelik sütün sıcaklığıyla da peynir yapılabilmektedir.

Böylece ölmeyen bu mikroplu peynirden çok küçük bir parça da yenilmiş olsa vücudu yıpratmaktadır.

Bu mikrop vücuttan zorla atılmaktadır.

21 gün boyunca sürekli iğne tedavisi, ondan sonra en az 21 gün daha ilaç tedavisi ve de eğer Emar da bu mikrobun kemiğe bulaşması söz konusu ise en az 6 aylık bir tedavi süresi gerekmektedir.

Köylüler bu konuda gerekli hassasiyeti göstermemektedirler.

Ondandır ki, bir çok insan Brosella tehdidi altındadır.

Ondandır ki, bir çok insan romatizma, yaşlılık sebebi gibi ağrılarının Broselladan kaynaklandığını pek düşünmezler.

Herkes mutlaka yılda bir defa enfeksiyon bölümlerinde hemen çıkmayan ancak birkaç gün süren kan tahlili yaptırmalıdırlar.

-Bu hastalığımı duyan herkesten en az bir içini çekerek sıkıntı çekeni gördüm.

Her evden bir kişi bu hastalığa yakalanmıştır.

Taziyesine gidemediğim bir dostumu aradığımda durumumu izah edince benden çok o üzüldü ve ben o hastalığın ne berbat bir hastalık olduğunu bilirim diyerek hareket etmememi tavsiye etti.

-Yine ziyaretime gelen bir dostum kayın validesinin Broselladan öldüğünü şöyle anlattı.

Diyarbakır-da yaşayan kayın validem sürekli sancıdan dolayı Tıp Fakültesine gider, onlarca ilaç kullanır ancak sancıları bir türlü geçmez.

Neticede bağırsak ameliyatı olması gerektiğini söylerler.

İstanbul Tıp Fakültesi son sınıfta olan oğlu da çağrılır. Doktor elbisesi de giydirilerek rahat hareket etmesi sağlanır.

Bağırsak ameliyatından da bir sonuç çıkmamıştır.

Doktorlardan birisi Brosella olabileceğini söylemeleri üzerine yapılan tahlilde Brosella çıkar.

Ancak yaşlı olan kadının onlarca ilaç kullanması, ameliyata dayanamaması neticesinde vefat eder.

Doktor olan oğlu hastahane koridorlarında önlüğü çıkarıp parçalayarak doktorlara kızar ancak annesi vefat etmiştir bir kere.

-Kendime gelince; bundan 5-6 sene önce iki kere yakalanmıştım.

Acısı dayanılmayacak derecede idi.

Öyle ki, evde yalnız iken kapı çaldığında, kapıyı sürünerek açmaya gittim.

Bunu bir dostuma anlattığımda, babasının da kafasını adeta duvarlara vuracak derecede acı çektiğini, kan değerlerinin düşmesi sebebiyle kan takviyesi yaparak bunu atlattığını da söylemişti.

Üç yıldır fıtık rahatsızlığı dolayısıyla fizik tedaviye gitmekteyim.

Verilen ve mg.ı arttırılan ağrı kesiciler bir türlü fayda etmemektedir.

Her yıl 1,5 iki ay boyunca adeta kıvranmaktayım. Bu da özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında gerçekleşmekteydi.

Durumumu tamamen doktorlara anlattığım halde sadece fıtığa odaklanıp, ağrı kesiciler ve fizik tedavilerle çözme basitliğine gidiyorlardı.

Bu sene rahatsızlık erken başlamış, Mayıs ayından itibaren rahatsızlığım depreşmişti.

İlaç ve sportik hareket gibi bir çok yöntemleri kullandığım halde ağrı daha da artıyordu.

Bir gün bu sıkıntı içerisinde evde hanımla otururken aklıma gelerek hanıma;

Bu sakın Brosella olmasın, dedim.

Hanım da, olabilir deyince aile doktorumu aradım.

Üç yıldır durumumu bilen doktoruma Broselladan şüphelendiğimi söyledim.

O ise bana terlememin olup olmadığını sordu.

Terlediğimi söyleyince olabileceğini, dahiliyenin enfeksiyon bölümüne gidip tahlil yaptırmamı söyledi.

Hemen hastahaneye giderek Broselladan şüphelendiğimi ve tahlil yaptıracağımı söyleyerek, fıtık için çektirdiğim Emarı da kendilerine gösterdim.

Doktorun bana ilk cümlesi, bu sonuca göre ağrılarımın Broselladan değil, fıtıktan kaynaklanacağını söyledi.

Ben yine de tahlil yaptıracağımı söyledim ve çıkan sonuç; Brosella Teşhisi…

Doktorlar bu konuda yetersiz kalıyor ve ciddi eğilmiyorlar.

En önemlisi de doğru teşhis koymuyorlar.

Eskiden beri söylenen, yarım doktor candan eder, sözü hala geçerlidir.

Doktorlara güvenmeli ancak itimat etmemelidir.

Yani tamamen bel bağlamamalı, değişik alternatifler ve başka doktorlara da görünmelidir.

Üç yıldır her ne kadar fıtığım olsa da adeta pisi pisine 2 aya yakın süren sancıları çektim.

Allah doktorlara muhtaç etmesin ancak eksikliklerini de vermesin.

Aile doktorum olgunluk göstererek, üç yıldır bunun farkına varamamanın eksiklik ve kusurunu dile getirdi.

21 gün sürecek iğne tedavisine başladım.

Ancak kımıldayamıyorum ki, nasıl iğneye gideceğim bu dayanılmaz sancılar içerisinde.

Sağ olsun değerli kardeşim Mehmet Öncel fedakarlık ve gayretleriyle 21 gün boyunca beni adeta sırtladı, iğne tedavimi sürdürdü.

Kendilerine Teşekkür ediyorum.

İğneye başlayınca belki sancılar azalır diyordum. Doktorun verdiği ve önceden aldığım üç tane ağrı kesiciyi içtiğim halde iki gün boyunca adeta kıvrandım, ölümü yaşadım.

İğneden dönüp benim bu durumumu gören Mehmet kardeşim kendisinin akrabası olan Eczacı Muhammet kardeşime beni götürdü.

Muhammet kardeşime dayanılmaz durumumu anlatınca kullandığım ağrı kesicilere bakıp, bunların gereksiz olduğunu söyleyerek bana verdiği bir ağrı kesici ile adeta dünyaya yeniden gelmiş oldum.

On saat kadar da olsa bir rahatlık içerisine girmiştim.

Eczacı kardeşimle bundan sonra yanına uğrayıp yaptığımız konuşmalarda sağlık bakanlığının ve doktorların ne kadar sağlıklı olduğunu konuştuk.

Muhammet kardeşim kendisini güncelleyen, değişimi takip eden birisi.

Alternatif tıp da bunlar arasında.

Yani doktorların yapması gereken eksikliğini gideren birisi.

Sohbetimizde kendisi; eskiden doktorlar hastaları dinlerlerdi, şimdilerde ise doktorlarda elektronik doktor olup, hastaya emar, tahlil ve röntgenlere bakarak karar veriyorlar, kendi branşlarından başka alanı düşünüp, farklı alternatifleri değerlendirmedikleri üzerinde durduk.

Doktorlar kendilerini güncellemiyorlar. Mevcutla yetiniyorlar.

Brosella hastalığı tabiri caizse pis ve pisi pisine çekilen bir hastalıktır.

Bilgisayarı çökerten, proğramları çalıştırmayan virüs ne ise, Brosella virüsü de odur.

Gerçekten can boğazdan geçse de, can boğazdan çıkarmış.

Ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; yemek yememenin bir problemi varsa, yemenin 99 problemi vardır.

Bütün problemler yemeden kaynaklanmaktadır.

Tıbbın babası olan İbni Sina koca Tıb ilmini iki cümlede topladım der;” Sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört beş saat kadar daha yeme. Şifa hazımdadır. Yani, kolayca hazmedeceğin miktarı ye, nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, taam taam üstüne yemektir.”

Onun için sütü kaynatmadan, düşük hayvanların sütünden köy peyniri yapanlara hakkımı helal etmiyorum.

Herkese de tavsiyem, ailesinin fertlerini, yaşlı ve ağrı içinde olan annelerini bir Brosella tahlilinden geçirsinler.

Peynire, peynirli helvaya, tereyağına, iyi pişmeyen ete dikkat etsinler.

Süt mamulü yapan fabrikada çalışanların ifadesine göre; sütten süzülüp atılanları bir görseniz, bir daha yemezsiniz hatta süzülen o atıkları köpeklere verdiğimizde hayvanlar kıvranıp ölmektedirler.

Doktorlar önce iğneyi kendilerine, sonra çuvaldızı hastalara batırmalıdırlar.

Bu gün nano teknolojiyle artık hastalığa göre ilaçtan, hastaya göre ilaca geçme zamanında, hastalar yanlış teşhisler ile ilaç küpüne boğulmasınlar.

Her ilacın yan etki olduğu bilinmektedir.

Doktorlar geniş düşünmeli, tedavi ederken hasta etmemelidirler.

Osmanlıdaki kurulan vakıflar; Doktorların iyi huylu olmasını isteyen vakıf, Taze nefes getiren vakıf.

*21. Asrın önemli bir terörü de gıda terörüdür.

Nesiller yok edilmek için gıdalar yok edilip bozularak tahrif edilmektedir.

Ayette; “O, (senin yanından) ayrılınca yeryüzünde bozgunculuk yapmağa, ekin ve nesli yok etmeğe çalışır. Allah ise bozgunculuğu sevmez.”[1]

Mesela Brosellanın etkisini giderecek sarımsaktaki protein maddesinden birini çıkarıp ilaç olarak yapmakla ilaç sektörü de canlandırılmış olacaktır.

Kısaca bir peynirden kaynaklanan bu hastalık adeta bana 20 yılda peynirden aldığım lezzeti gidermiş, yerine elemi getirmişti.

Hastalığım ve tedavisi hala devam ediyor. Misafirliği bitince gidecektir.

İbrahim peygamber gibi; “Hastalandığımda da O bana şifa verir.” [2]

Ancak Eyyüp peygamberi daha iyi anladım.

Bir çocuğun annesiyle arasındaki nazlanma gibi, ibadetimi yapmada zorlansam da, Rabbim ile aramdaki naz makamını sürdürmeye çalıştım.

-Haşa bu anlattıklarımı bir şikayet sebebi olarak anlatıyor değilim.

Yakup peygamber gibi ben de; “ (Yakub) Ben sadece gam ve kederimi Allah’a arz ediyorum. Ve ben sizin bilmeyeceğiniz şeyleri Allah tarafından (vahiy ile) biliyorum dedi.”[3]

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi. Kanuni.

MEHMET ÖZÇELİK

21-07-2017

[1] Bakara.205.

[2] Şuara.80.

[3] Yusuf.86.

Loading

No ResponsesTemmuz 27th, 2017