DUYGULAR HAYATIN PROĞRAMLARIDIR

DUYGULAR HAYATIN PROĞRAMLARIDIR

Duygular hayatın proğramlarıdır.

Hayat o duygu proğramlarıyla çalışır ve gelişir.

Duygusuz hayat, çalışmayan madde yığınlarından ibarettir.

Tıpkı proğramsız bilgisayar gibi.

Duygular bir şeyi herşeylerle irtibatlandırır.

Duyguların kontrolünün kullanımı insanın eline ve sınırlı çerçevede de olsa insana verilmiştir.

Duyguların genel kontrol ve desteklenmesi Allahın yedi kudretindedir.

Tıpkı bilgisayarların belli bölümlerinin kişinin kullanımına açılması gibi.

Alemin varlığı duyguların varlığı ile vardır.

Nitekim Allah kâinattan hayatı süzmüş, hayatın merkezine rızkı koymuş, herşeyi onun etrafında koşturmakta, rızkın merkezine de iştah duygusunu yerleştirmiştir.

Bir anlık iştah duygusunun olmadığını düşününüz.

Herşey ve en güzel şeyler bile bize göre ot kadar bile bir değer ifade etmez.

İnsanın hasta olup iştahının kesik olduğunda hiç bir şey yemek istememesi gibi.

Bir sofra mesabesinde olan kâinat duygular ile istifade ediliyor, değer buluyor.

Duygular aleme açılan bir pencere ve giriş kapısıdır.

İç ve dış duygular, mikro ve makro alemin birer anahtarıdırlar.

O duygularla o alemlerin kapıları açılır.

Duygulara ölçecek hassas ölçücükler konulmuştur.

Duygular güncellenmeye açıktırlar.

Tıpkı android sistemleri gibi.

İnsanın sahip olduğu bu duygulara tabiat ve alem tam manasıyla sahip değildir.

Bazıları sınırlı oranda sahiptir.

Duygular Allahın insanlara birer ihsanıdır.

Varlıklara olan sahiplenme bu duygularla olur.

Günahlar ve olumsuzluklar birer virüs olup, duyguları köreltmekte ve söndürmektedir.

İnsan duyguları ilahi kelamla güncellenmekte ve arınmaktadır.

Duygular beslenmekte ve korku gibi duygular hayatı korumaktadır.

Kalb ve akıl o duyguların sultanıdır.

Duygular ebediyete namzet olup, ebedi olandan başkasına razı olmaz.

İbadetler duyguların cilasıdır.

İman duyguların kaynağı ve şartelidir.

Tabiattaki kanunlar, onun birer duygusudur.

İnsan duyguları kainatı kuşatmıştır.

İnsanlar duyguları itibarıyla bu dünya tarlasına ekmek ve duyguları yönüyle ekilmek amacıyla gönderilmiştir.

İnsan zahiri ve batini temel on duyguyla teçhiz edilmiştir.

İşte o duygularla insan kainata ve alemlere sahiplenmektedir.

Ancak bu sahiplenme nefis namına değil, Allah namına ve hesabına olmalıdır.

Nurani olan bu duygular vücudu da kontrol ederek istifadelerini sağlamaktadır.

Hassas, ruh gibi ince ve dakik olan bu duygular manevi alemlerle irtibat kurup, Allahın yarattığı acube-i hilkattir.

Hayat o duygular vasıtasıyla hareket etmekte, istifadede bulunmaktadır.

Allah esmasını bu duygular vasıtasıyla âlemde neşreder, tecelli ettirir.

Duygular bir kaç defa rızkını alır.

Bilmediğimiz ancak mevcud olan duygular tezahürüne ve geniş olup bulunduğu alan ve aleme göre zuhur eder, tezahüre başlar

Sevk ve Şevk duygusu olan Sâika ve Şâika gibi.

Bu duygular esmaya olan mazhariyetle gelişim gösterir.

Tıpkı maddi manevi temizliğe dikkat eden insanda Kuddüs ismi daha çok tecelli eder ve o kapı ona açılır.

Alemdeki oluşum ve değişimler duygular doğrultusundadır.

Duygular alemdeki nisbetler oranında gelişim gösterir.

İnsan iman ve ibadetini tüm bu duygularıyla gerçekleştirir.

Tüm kâinatı arkasına alır adeta kâinatla birlikte ibadet eder.

Oruç tuttuğunda tüm bu duygularıyla tutar, ibadeti de cüz-ilikten çıkıp külliyet kesbeder.

Eğer güneş gibi diğer varlıkların duyguları olsaydı, bizimle konuşur, irtibat kurarlardı.

Şeytan direk bu duygulara hücum ederek ele geçirmeye ve hedefi doğrultusunda yönlendirmeye çalışmaktadır.

Tıpkı virüsün proğram görünerek diğer proğramları ele geçirip, bilgisayar proğramlarını çökerterek, işlemez ve işlenmez hale getirmesi gibi.

Bu duygular ferd ve nevilerinin bekasına hizmet etmektedirler.

Bu duyguların belkide en önemli görevlerinden birisi ve birincisi, Allahın nimetlerini tanımak, tartmak, teftiş edip takdir etmektir.

Duygular Allahın sıfatlarını ve şuunatını bilmek içindir.

Bu özelliğinden dolayı alemin üzerinde zevk alır, lezzet duyar.

Hayvanlar farklı duygulara sahiptirler.

Bir çok şeyi mezcetmiş olan hayat, duygularla inbisat ve inkişaf eder.

Duygular doyumsuz ve herkese muhtaç olarak yaratılmıştır.

Alemde olan olaylar duyguları uyanık tutmak ve monotonluktan kurtarmak içindir.

Allah duygulara sınır koymayıp serbest bırakmış, bütün makam ve mertebelere çıkıp gezmesini sağlamıştır.

Hayvanların duyguları ise birer kelime ve sözdür.

Kısaca, alem duygudur ve duygularla vardır, dersek yanlış olmaz.

MEHMET ÖZÇELİK

12-03-2018

Loading

No ResponsesMart 17th, 2018