SAĞLIKLI SAĞLIK TAVSİYELERİ-2-

SAĞLIKLI SAĞLIK TAVSİYELERİ-2-

 

Dr.  Aidin Salih – in Yitik Şifa kitabından özetler:

 

HASTALIKLARIN SEBEPLERİ

Fazla yemek  “Her hastalığın temelinde tokluk vardır.” Hz. Muhammed (s.a.v.)

“Yemek onlar için bir ceza, bir ağ, bir tuzak ve bir pranga olacaktır.” Hz. Davut (a.s.)

“Çok yeme ağacı diken, hastalık meyvesi toplar” Atasözü

 

* Kimyasal İlaçlar

Amerika’da her yıl 250.000 kişi tıbbi hatalar yüzünden ölmektedir. Bunlardan 127 bini hastahanede, yanlış ilaç verildiğinden veya ilaçların yan tesirleri yüzünden ölmektedir. Aynı sebepten hastane dışında ölenlere ait istatistik yoktur, ancak hastahane dışında ölenlerin sayısı mutlaka daha yüksektir. İlaçların yan tesirleri yüzünden hastalananlarla ilgili ise hiçbir istatistik yoktur. Tecrübeler gösteriyor ki, kimyasal ilaçlar hemen hemen bütün hastalıkların temelinde yer almaktadır.

 

* Yanlış Oturma

Çağdaş insanın zararlı bir alışkanlığı da sandalye ve koltukta oturma alışkanlığıdır. Sandalyede otururken aldığımız pozisyon karın ile bacaklardaki kan ve enerji dolaşımını zorlaştırır,- bağırsakların çalışmasını yavaşlatır, kabızlığa, prostat ve yumurtalık hastalıklarına, basura, varise, eklem ve omurga hastalıklarına davetiye çıkarır.

Bağdaş kurarak, dizüstü, bir bacak üzerine ikincisini bükerek, bacaklar arasında yerde oturmak veya çömelmek kan dolaşımını ve enerji dolaşımını kolaylaştırır.

Sandalye ve koltukta oturanlar, gün boyu sadece oturup kalkarken hareket ederken yerde oturmak, kaslar, eklemler ve tüm organlar için oturulduğu sürece devam eden mükemmel bir egzersizdir. Yerde oturanlar, yukarıda anlatılan hastalıklardan emin olur. Çocuklar, anne-babaları sandalye ve koltukta oturmaya alıştırıncaya kadar, hep yerde otururlar.

Büyük ve küçük abdest için alaturka tuvaleti tercih etmek ve çömelerek oturmak gerekir. Klozet üzerinde oturarak ihtiyacı gidermek tabiata aykırı ve sağlığa zararlıdır. Klozette otururken vücudun aldığı şekil, dışkının kalın bağırsaktaki hareketini engeller, kalın bağırsağın hareketi yavaşlar,- düz bağırsak, dışkının oluşturduğu baskıyla genişler ve kabızlık meydana gelir.

Büyük, küçük abdesti ve gazı fazla tutmak zararlıdır. Bu durumda, idrar, dışkı ve gazlardaki zararlı maddeler kana karışır, organları zehirleyerek yaşlanmayı hızlandırır.

 

* Çağdaş insan yiyecek, içecek ve vücut bakım ürünlerindeki koruyucularla, kullandığı kimyasal ilaçlarla adeta kendini mumyalamıştır. Bu yüzden son yıllarda Avrupa’da bazı mezarlardaki cesetler, çürümeden olduğu gibi duruyor. Çünkü böcek, sinek ve bakteriler artık cesetleri çürüterek toprağa karıştıramıyor. Doğal alanları da kirleten koruyucu katkı maddeleri ve ilaçlar yüzünden bir süre sonra hayvanların cesetleri de çürümez hale gelecektir.

Diğer taraftan böcek, sinek ve bakterilere karşı kullanılan kimyasallar ekolojik dönüşümü sağlayan bu vazifeli yaratıkların nesillerini tüketmektedir. Bu durum devam ettiği sürece, biyolojik çevrim yavaşlayacak,- bazı böcek, sinek ve bakterilerin nesli yok olacak, dünya ölü bataklığına dönüşecek ve ekolojik kıyamet kaçınılmaz olacaktır. Demek ki, deterjan, tarım ilacı, antibiyotik ve katkı maddelerini kullanan insan “ekolojik kıyamet”i bizzat kendi elleriyle hazırlamaktadır.

* Hadis-i Şerifte: “Hastalarınızı yiyip içmeye zorlamayın. Zira Allah, onları yedirir ve içirir”. Ve: “Bir kimse üst üste üç gece ateşlenirse, anadan doğduğu gün gibi günahlarından çıkar”. Ve yine: “Kulun hastalığı hatalarını giderir. Ateşin altın ve gümüşün kirini gidermesi gibi “. Ve: “Az yemek az günahtır” buyrulmuştur. Bu hadislerde hata, günah ve hastalık aynı anlamda kullanılmıştır. Bu durumda ilaç içerek veya ameliyat olarak sağlıklı olmayı beklemek haksızlıktır, imkansızdır.

“Hastalığınızın günahlar, ilacınızın da istiğfar olduğunu unutmayınız.”

* Hz. Muhammed (sav.) “Bu dünyada ve öbür dünyadaki en iyi içecek sudur” buyurmuştur.

* Beyaz undan yapılan ekmeğin hazmı ağırdır, kanın asitini yükseltir. Safra kesesi, böbrek ve mesane taşlarına,- kılcal ve toplar damarlarda tıkanıklıklara sebep olur. Taze mayalı ekmek ise bağırsaklarda B vitamini üreten mikroplan pasifize eder. B vitamini eksikliği de sinirsel dengesizliğe ve kansızlığa yol açar. Sıcak mayalı ekmek bir çok hastalık ve bağırsak kurtları için yeterli bir sebeptir. Mayalı ekmek piştikten en az 3 saat sonra yenmelidir. Fakat mayasız yufka veya doğal mayalı hamurdan yapılan tandır ekmeği bazen sıcak da yenebilir.

Taze öğütülmüş eski buğdayı kepeğini ayırmadan ömerotu veya nohut mayası gibi doğal mayayla yoğurulup tandırda pişirilen ekmek vücuda hayat verir.

 

* İncir : Hadisi Şerifte ” Eğer cennetten gelme bir meyveyi zikretmem gerekseydi, incirdir derdim. Çünkü cennetlik meyvelerin çekirdekleri yoktur. Hemeroid ve gut hastalığı olanlar bu meyvelerden yesinler.” buyrulmuştur.

* Hadis-i Şerifte “Meyve yediğinizde, kavun ve karpuz yiyin, çünkü o cennet meyvesidir ve bin nimet ve bin rahmet içerir. Onu yemek, her hastalığı giderir” buyrulmuştur.

* Hadisi Şerifte: “Sarımsağı yiyin, onunla tedavi olun, zira o yetmiş derde devadır. Eğer bana melek gelmemiş olsaydı, ben de onu muhakkak yerdim” (Hazreti Ali r.a.’dan) buyrulmuştur.

Uyarı: Sarımsağın fazlası baş ağrısı yapar, gözlere zararlıdır.

* Hazret-i Enes’ten (r.a.) nakledilen bir Hadis-i Şerifte “Bu üç şey her şeye şifadır: sinameki, kimyon, çörekotu” buyrulmuştur.

* Hadisi Şerifte: ‘Yemeğe tuz ile başlayandan Allah üç yüz otuz çeşit hastalığı uzaklaştırır. Bu hastalıklar, delilik, cüzzam, bağırsak rahatsızlığı ve diş ağrısıdır. Kalanı Allah’ın yüce bilgisinde saklıdır”, buyurulmuştur.

Tuz derken, bugünkü rafine edilmiş sofra tuzu (NaCl, sodyum klorür) değil, doğal, işlenmemiş kaya tuzunu veya deniz tuzunu kastediyoruz. Bu tuzlar iyot, magnezyum, potasyum, çinko, silikat gibi insan sağlığı için gerekli makro ve mikro elementleri içerir.

* Hadisi Şerifte “Kuru üzümü yemeye devam edin. Zira o safrayı açar, balgamı keser, sinirleri yatıştırır, yorgunluğu giderir, ahlâkı güzelleştirir. Nefsi hoş eder, kaygıyı uzaklaştırır.” buyrulmuştur.

*”Her derdin aslı çok yemek ve her devanın aslı açlıktır” Hadis-i Şerif

Çok yemek, hastalık mayasıdır.       Feridüddin Attar

Yediğinizi hazmetmeden, tekrar yemekten çekininiz. İbni Sina

* Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hurma, üzüm, kavun, karpuz, salatalık, kabak, kereviz, bal, kaymak, süt, mercimek, pirinç pilavı, keşkek (buğdayla pişirilmiş et), koyun ve kuş etini severdi.

 

* Namaz Hareketleri

Rüku, iç organları, yumurtalık, rahim, prostat, böbrek, idrar yolları ve omurganın sağlığını korur. Mide, karın, sırt ve boyun kaslarını güçlendirir.

Secde, bedenin üst bölgelerine kan akışını artırır, beyinde sıvı ve kan dolaşımını düzenler ve korur. Beyni temizler, hafızayı güçlendirir, anlayış ve düşünce kabiliyetini artırır, akciğer, kalp ve sinir sistemini arındırır. Selam verirken omuzlara bakma hareketi, gözü kan dolaşımı bozukluklarından, göz kaslarını tembellikten, ense ve boyun kemiklerini kireçlenmeden korur. Secdeye giderken ve secdeden kalkarken yapılan hareketle vücudun tüm eklem ve kaslarının sağlığı muhafaza altına alınır.

Abdest ve namazın maddi faydaları saymakla bitmez. Burada örnek olarak sadece birkaçı anlatılmış, manevi hikmetlerine ise hiç değinilmemiştir Sağlığı korumak için, abdest almak, 5 vakit namaz kılmak, helal yemek ve yemeğini azaltmak yeterlidir.

Uyku “Uykusu çok olanın ruhu hasta, işi zordur”.

Uykunun en iyisi 5 saati geçmeyendir. Yetişkin bir insan için 6 saat uyumak normaldir. Çocuklar, ağır çalışanlar, hasta ve zayıflar 7-8 saat uyuyabilirler. Akşam yemekten 2-4 saat sonra, saat 22:00 23.OO’den 04.00-05:00’e kadar olan süre uyku için ideal bir zaman dilimidir. Hiç olmazsa, saat 24.00’e kadar yatılmalı ve güneş doğmadan kalkılmalıdır.

Hazreti Ömer (r.a.) “Sabahın erken vaktinde uyumaktan sakınınız! Zira ağız kokusu, ruhi dengesizlik ve tabiat (mizaç) bozukluğu meydana getirir.” Ayrıca “Uyku, kuşluk vaktinde uyuyana akıl noksanlığı, ikindide uyuyana ise delilik getirir” demiştir.

Güneş doğmadan kalkmak ve güneş batmadan uyumamak çok önemlidir, çünkü bu saatlerde bütün organları ve sistemleri faaliyete geçiren hayati hormonlar üretilir. Uyku halinde tüm işlemler yavaşladığından hormonlar da yeterli derecede üretilemez. Böylece fazla uyku hormon dengesizliğine ve buna bağlı hastalıklara, ayrıca psişik rahatsızlıklara sebep olur.

* İlaçların hayırlısı burna çekilen ve ağızdan alınan ilaçlar, müshil, hacamat ve sülükle kan aldırmaktır” Hadis-i Şerif .

 

*Ruhî hastalıkların sebebi modern dünyada çok az anlaşılmaktadır. Ancak Kur’ân-ı-Kerim’de gayet açık bir şekilde anlatılır: “Kim Rahman’ı anmaktan yüz çevirirse, biz ona şeytanı musallat ederiz. Artık o ona arkadaştır” (Zuhruf Suresi, 36).

Bu “arkadaşlıktan” kurtulmak için, doğal tıbbi tedaviye ve manevi teda viye sıkı sarılmaktan başka yol yoktur. Devamlı abdestli olmak, ibadetleri düzeltmek, çok Kur’an-ı-Kerim okumak ve Allah’ı devamlı teşbih etmek gerekir.

  • Her gün, yarısı sabah namazından önce, yarısı da ikindiden sonra olmak üzere sırayı bozmadan: Fatiha-i Şerif, Bakara Suresi’nin ilk 5 ayeti ve 163-164. Ayetleri, Ayet-el-Kürsi ve Amenerrasulü, Yasin-i Şerif, Saffat, Rahman, Vakıa, Mülk, Kafirun, İhlas, Felak ve Nas Surelerini okumak gerekir. Tedavinin başlangıcında Kurân-ı Kerim’i bir hoca veya yakınlardan birisi okuyabilir, fakat birinci açlıktan başlayarak hasta muhakkak kendisi okumalıdır. İnsanın yemek yiyenlere bakarak karnını duyuramadığı gibi Kurân-ı Kerim’i kendisi okumayan da korunamaz.
  • Sad Suresi’nin 41’inci Ayet’inin yarısı  (Rabbi  inni’den  başlayarak), Mü’minun Suresi’nin 97- 98’inci Ayetleri, Saffat Suresi’nin 7’nci Ayeti devamlı tespih edilmelidir. Bu üç ayet de dua ayetidir.
  • Hz. Enes (r.a.)’dan rivayet edilen bir Hadis-i Şerifte “Cinnilerin azılılarına Bakara süresindeki şu ayetlerden daha güçlü tesir eden bir şey yoktur: Ve ilahüküm ilahün vahidün’den itibaren iki ayet buyuruluyor. Bu ayetleri ezberlemek ve yukarıdaki dua ayetlerini günde en az 300 defa teşbih etmek çok etkilidir. Yatarken, gezerken, iş yaparken de teşbih edilebilir.

Peygamber Efendimiz (sav): “Vesvese şeytanın tohumudur. Tarlası tokların karnıdır. Toklukta vaki olan vesveseler kuvvetli ve artıcı olur. Vesvese ateşi açlıkla söner. Mecnun aç kalınca, deliliği kalmaz, akıllı olur”, buyurmuşlardır.

Müstakîm ol Hazret-i Allâh utandırmaz seni

(SEN DOĞRU YOLDA OL, ALLAH SENİ UTANDIRMAYACAKTIR. Diyarbakırlı Mehmed Sâid Paşa.

ÇARESİZSENİZ
ÇARE SİZSİNİZ

 

MEHMET ÖZÇELİK

08-06-2018

https://www.facebook.com/yasamvesanat/photos/a.276003019103533.59492.229449740425528/941671169203378/?type=3

Loading

No ResponsesHaziran 8th, 2018