HAYATIN DALGALARLA İMTİHANI

HAYATIN DALGALARLA İMTİHANI

Hayat gücünü dalgalardan almaktadır.

Osmanlı’da eğitim sistemi ruhludur. Ru be ru eğitim sistemini uygular. Yani yüz yüze, sürekli güncel ve güncellenen eğitim sistemi.

Hocanın boyasıyla boyanan eğitim sistemi, gelişimiyle de gelişen öğrenci.

İngilizce ifadesiyle; face to face. Facebook-un meşhur ve yaygın olması bu manada düşündürse gerek.

Derslerine girdiğim 12 sınıf öğrencilerine bu manayı uyguladım. Faydalı sonuçlarını da elde ettim.

Bu öğrencilerin derste aralarında oturur, öndeki ve arkadaki öğrenciler de bize döner ve onlara duruma göre 5-10 dakikalık sohbet yapardım. Çok da etkili oldu.

Bir gün sınıfın birisinde hem sınıfın, aynı zamanda okulun en değerli sakin ve ağırbaşlı bir öğrencisinin yanına oturdum ve ona da diğer öğrencilere -yaramaz da olsalar-  o öğrencilere söylediğim şu sohbeti yaptım;

Hayat dalgaları ile bir kıymet ifade eder. Hayat bir deniz gibidir, denizde dalga olmazsa ne olur diye sorduğumda;

Elbette anlamsız olur, cevabını Verdi.

Evet denizde dalga olmazsa koca gemiler gitmez, aynı zamanda Deniz’in yüzü pisliklerle dollar.

Gelen her bir dalga gemiyi alıp metrelerce öteye taşır.

Denizde meydana gelen sürekli dalgalarda belli noktalarda kirlerin ve pisliklerin toplanmasını engellemekte ve o pislikleri de sahile atmaktadır.

Dalgasız hayatta kirlidir, monotondur, tek düzeydir.

Nitekim kabristanda yaşayanların hiçbir dalgası yoktur, sakindir, donmuş bir vaziyettedir.

Hayat dalgalarıyla vardır.

Dalgaları ile bir kıymet ifade etmektedir.

Bunu öğrenciye anlatarak, Sıkıntısız bir hayatın olmayacağını, Elbette ki hayatın tek düzeyde halinde olmasının mümkün olmadığını, hayatın inişli çıkışlı kavşaklarla, sıkıntılarla, problemlerle, insanı itici, dalgalandırıcı, harekete getirici olaylarla var olduğunu ona söyledim.

Uzun boylu konuşmadan sonar, demek ki iyice dolmuş olsa gerek ki, rahatlamanın vermiş olduğu bir etkiyle; Hocam Allah razı olsun, dedi.

Belli ki sıkıntı içerisindeydi.

Hayat ile dalga geçmemeli Ama hayatta Dalgasız olmamalı.

Hayatın dalgaları bizi sevk eder.. Bizi yönlendirir.. Bir faaliyet ve bir hareket içerisine koymuş olur.

Yeter ki o dalgaların arasında boğulmamalı ve o dalgaların üzerinde kalmalı, dalgaların üzerinde mesafe almalıdır.

Hayat dalgası ile gelir, bizi alır ve belli bir noktaya, belli bir hedefe götürür.

Dalga olmadığı zaman doğduğumuz yerde yaşar, hayatı aynı şekilde neticelendiririz. Ama hayat dalgalarıyla beraber bizleri alır ve birçok noktaya, birçok hedefe, farklı farklı yerlere bizleri sevk eder.

O dalga ile bir faaliyet ve bir hareket söz konusu olmuş olur. Bir faaliyet ve hareket ancak bu dalga ile kendisini gerçekleştirmiş olur.

Bir anlık düşünün; hiçbir zaman için denizlerde dalga olmuyor, denizler sakin!?

Deniz bu hareketi ile sürekli bir şekilde üretim içerisindedir.

İşte hayatımızın dalgaları da hayatımızın faaliyetleridirler.

Dediğim gibi yeter ki o dalgaların içerisinde olmayalım.

Dalgaların üzerine çıkaraktan hayatımızı idame edelim.

Dalga daimi değildir, belli bir süre gelir, belli bir süre yeniden durulmaya doğru gider deniz.

Anlıktır, hayatı da sürekli bir şekilde böyle bir sıkıntı içerisinde düşünmemeli…

Âyette de buyurulduğu gibi; Her zorluktan sonra bir kolaylık, her kolaylıktan sonar da bir zorluk vardır. İnne maal usri Yüsra. Yani zorluk kolaylık ile kolaylıkla zorluk ile beraberdir.

Denizin sakinliği dalgası ile, dalgası sakinliğidir.

Bizim de hayatımız tekdüze, monoton olmayıp, hareketlilik sakinlik ile, sakinlikte hareketlilik ile beraberdir.

Benim babamın hiçbir problemi yok, sıkıntısı yok, taksidi yok, ödemesi yok, sıcak yok, soğuk yok, üzüntüsü yok, görünüdrde hiçbir derdi yok.

Kısacası dünyaya ait bir problem, bir meselesi, bir derdi yok çünkü ölmüştür.

O halde hayat var ise problem de vardır. Dalgası da vardır.

Yine esnafları ziyaret ettiğimde durumlarını sorardım.

Tabii insan bir dokun bin ah işit misali, sıkıntısı olmayan esnaf elbetteki yok.

Ancak ben onlara yine babamın bu misalini vererekten; Eğer Senin bir problemin yoksa, sıkıntıların bitmişse, her şeyini çözmüş isen o zaman bu dünyada kalmana da gerek yok, gidebilirsin, diyerekten bir hakikatı onlara arz eder, ifade eder, rahatlamalarını sağlardım.

Mesela ecdadımız Osmanlı, evlerinde veya iş yerlerinin giriş yerlerinde dükkanlarına şu cümleyi asarlardı; Bu da Geçer Yahu Hu.

Bir moral vermektedir bu cümle. Doping etkisi yapmaktadır.

Yine Bediüzzaman’ın dediği gibi; mesela hastalıklar ve musibetler misafir olup, bir süre kalırlar ve tekrardan giderler.

Onun için dalgalar devamlı değil geçicidirler. Bir süre kalır ve ondan sonra çeker giderler.

Bu insanda bir hareket meydana getirir. Bir faaliyet, bir düşünce, bir gayret, bir yardım meydana getirir.

Ve bir plan ve bir program yapmaya insanı sevk etmiş olur.

Mesela fakirlik derdi olmasaydı hiç in insanlar çalışır mıydı?

Ve insan okumaktan tutunuz da, birçok alanda ilerlemeye gayret göstermeyecek, belli bir meslek elde edilmeye çalışmayacaktı.

Açlık endişesi olmasaydı para kazanmak, bir iş bulmak, bir iş elde etmek, hayatı devam ettirmek, idame ettirmek çabası içerisine insan girer miydi?

İşte hayattaki her şey, hayatın birer dalgasıdır.

Bu dalga bizi harekete getirir.. Bu dalga bizi ilerletir.. Bu dalga bizi hedefe doğru sevk etmiş olur.

Onun için hayat dalgaları ile vardır. Hayatın dalgaları bizler için bir güç, bizler için bir kuvvettir, itici bir sebeptir. Onun içindir ki; hayatın dalgalarını arkamıza almalıyız. Bizim için bir teşvik, bir Kamçı olmalı, ileriye doğru sevk etmelidir.

Dalganın altında olmamalı, Onun altında kalmamalıdır.

MEHMET ÖZÇELİK

28-06-2018

Loading

No ResponsesHaziran 29th, 2018