İŞGAL

İŞGAL

Bu millet asırlardır işgale yol vermedi.

Hayatını verdi, ölüme severek yürüdü, ölümü korkuttu fakat işgale taviz vermedi.

Bunu bilemeyen fetö, her ortamı hazırlayıp, başarı kesin iken milletin yediden yetmişe, ayığından kafası bulanığa kadar insanımızın izzetinden habersizdi.

Milletin azmini hesaba katmadı, beklemedi.

-Bugün fetö yok ancak kalıntıları devrede.

Ankara’da dün kozmik odaya girenle, İBB-nin kozmik bilgilerini yetkisi olmadığı halde kopyalayanlar, aynı elin uzantılarıdır.

-Mısır’daki darbe girişimi ile, bizdeki aynı tarihte olması bir tesadüf değildi.

Yıl 2013.

Mısır’da seçimle gelen Mursi devrilirken, bizde de gezi olaylarıyla nabız yoklanıyor, başarılı olunamayınca 3 yıl sonra işgal girişimine başlanmış oluyordu.

“Kara Havacılık Komutanlığı’nda görevli binbaşı ifadesinde, ailesiyle tatilde olduğunu, cuntacıların araması üzerine 15 Temmuz günü birliğe döndüğünü anlattı. Cuntacı Deniz Aldemir’in arabadayken telefonunu kapattırarak, “Ben senin hizmetten olduğunu biliyorum ama uzatmayacağım, bu gece faaliyetimiz olacak. Çok kan akacak” dediğini aktaran binbaşı bunun üzerine Milli İstihbarat Teşkilatı’na gittiğini anlattı.”[1]

-Daniele Ganser 12 Eylül 1980 darbesinin CIA tarafından yapılan bir derin devlet darbesi olduğunu kanıtlarla anlatarak 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin de CIA destekli bir derin devlet yapılanması tarafından gerçekleştirildiğine ışık tutuyor. Kendisi ayrıca bir başka devlete müdahale etmenin Birleşmiş Milletler Antlaşması’na aykırı olduğunu, bu yasağı delmek içinse ABD’nin ülkelerin ordularına ve istihbaratına kendi adamlarını yerleştirerek gizli savaş yürüttüğünü söylüyor.”

-İngiliz Başbakanı Lord Palmerston (Henry John Temple, 3. Viscount Palmerston, 1784 –1865)’un bir bürokratken söylediği  “İngiltere’nin ezeli ve ebedi düşmanları yoktur, ezeli ve ebedi dostları da yoktur, İngiltere’nin ezeli ve ebedi çıkarları vardır” sözünü sanırım NGO ilke edinmiştir.

Aslında bu batının genel inancıdır.

-Batının Türkiyeye bakışı ise;” “TÜRKİYE BİZİM ARKA BAHÇEMİZDİR”, sistem değişecekse ancak biz değiştiririz denmiştir.”

-MİT Müsteşar Yardımcısı Sabahattin Savaşman, 1977″de CIA hesabına casusluk yaptığı gerekçesiyle tutuklandıktan sonra yaptığı açıklamada, böyle bir suçlamanın gülünç ve Türk güvenlik sisteminin en temel gerçeklerinden bihaber kimseler tarafından yapılabileceğini söylüyordu.
Savaşman, “CIA”dan MİT”le birlikte çalışan en az 20 kişilik bir grup vardı ve bunlar MİT içindeki en yüksek organı oluşturuyorlardı” diye açıklıyordu. “Hem istihbarat alış verişini, hem de Türkiye içi ve dışındaki ortak harekâtlara dönük işbirliğini sürdürmekle görevliydiler.” Savaşman işbirliğinin kendi görev süresi esnasında başlamadığını ısrarla vurguluyordu: “Bizim istihbarat servisimizle CIA”nın işbirliğinin geçmişi 1950″lere dayanıyor… Teşkilatın kullandığı bütün mekanik malzemeler CIA
tarafından temin edilmiştir. Birçok personel Amerikalılar tarafından yurtdışındaki kurslarda eğitilmiştir. Teşkilat binası CIA tarafından kurulmuştur.” Savaşmanın ifadelerinden CIA”nın Türkler”e işkence aletleri de verdiği ortaya çıkıyordu: “Sorgu odalarındaki tüm aletler, en basitinden en kompleks yapıdakilere kadar CIA” dan temin edilmişti. Bu çalışma içinde ben de vardım, oradan biliyorum.” MİT personelinin “yıllardan beri CIA gibi çalışmakta ve “Amerikan Servisi hesabına görev almakta” olduğunu belirten Savaşman, özellikle vurguluyordu: “[Personel] yurt içi ve yurtdışındaki operasyonlarda ücret kabul etmektedir.”

Türkiyedeki darbelerde ipin ucu başkalarının elinde idi. Bunun en etkili ayağı ise istihbarattı.

1971 darbesi arifesinde Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur, 1980 darbesi arifesinde de Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya Washington”a birer ziyaret gerçekleştirmişti.

Dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil (1965- 1971 ve 1975-1978 yıllan arası bu görevde bulundu), daha sonraları darbeyi şöyle tanımlayacaktı:
“12 Mart”ta CIA vardır. Büyük ölçüde vardır… 12 Mart, haşhaş vardır.[2]

***************** 

Allah işgalden bu milleti korumuştur.

Tıpkı Çanakkale Savaşı’nda bir Seyyid onbaşının insan gücünün üzerinde bir güçle 276 kiloluk mermiyi dört basamak kadar sırtında taşıyıp, merminin ağzına koyarak son mermiyi ateslemis, İngiliz büyük savaş gemisi Oşinin bacasından girerek batmasına ve savaşın çehresinin değişmesine neden olmuştur.

15 temmuzda da binbaşı O.K. nin olayı önceden mite haber vermesiyle gece 3- te yapılacak darbe erkene alınıp telaşa düşülmüş, Ömer Halisdemir-in özel harakat komutanı Semih Terziyi öldürmesiyle de darbe akamete uğramıştır.

Çanakkaleden bir farkı, orada 256 bin şehit verilirken, burada 250 şehit verilmiştir.

Herkes bunun bir darbe, gittikçe işgale varan bir hareket olduğunun farkına varıp, göğsünü siper ederken, CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tankların arasından elini kolunu sallayıp, belediye başkanının evinde kahvesini içiyor, başarısız olununcada, bunun bir tiyatro olduğunu söyleyip, sulandırmaya çalışıyordu.

Aynı zihniyet bugünde devam etmektedir.

PKK bir kaç gün öncesinden saldırısını durdurmuş, başarılı olunması halinde doğudan 8 bin kadar deaşlı ve pkklı giriş yapacaktı.

İngiltere’nin Kıbrıs’ta bekleyen 50 bin askeri kendi vatandaşlarını koruma bahanesiyle beklemekteydi.

Erdoğan’ın yakalanması halinde altın rengine boyanmış 20 ton altın külçe hazırlanmış, senaryo gereği 20 ton altınla kaçarken yakalandı, denilecekti.

Fetö ise Yavuz Sultan Selimin Topkapı sarayında bulunan kürkünü kaçırtırken yakalanmış, onun yerine diktirdiği yeşil kaftanla, Ankara’da kendisi için hazırlanan köşke hasmetle giriş yapmak için dört gözle sonu bekliyordu.

Ermeni, Yunan, İngiltere, ABD hep birlikte nefeslerini tutmuş, neticeyi bekliyorlardı.

İşgalin kapısını fetö açsada, askeriyedeki Atatürkçüler başarılı olunmasını köşelerinde bekliyor, hemen yakayı ele vermek istemiyorlardı.

-Akıncılar Hava Üssü’nde 15 Temmuz darbe girişimini yöneten eski Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık’ın; “Cumhurbaşkanını öldüremedik, planlarımız boşa gitti, Cumhurbaşkanının Almanya’ya kaçtığı yönünde haberleri yaymamız lazım, yoksa her şey boşa gidecek” şeklinde yalan sözlerinin uluslararası medyada aynen uygulandığı ortaya çıktı..[3]

-Türkiyede 15 Temmuz gecesi; 250 şehit, 2703 gazi, binlerce her yaştan kahraman bu hayasızca akına karşı göğsünü siper etmişti.

O gece; 8561 asker katıldı, 35 Uçak, 37 helikopter, 74 tank, 4000 hafif silah kullanıldı.

O gece; 169 bin 13 kişi hakkında adli işlem yapıldı.

-Allah bir Ömer Halisdemir-le ve kahraman binlerle, darbeye girişen ve ortak olup örtmeye çalışan; karakteri bozuk olanların 50 yıllık planlarını boşa çıkarıyordu.

Bediüzzamanın deyimiyle; Bu millete darbe vuranlar, bu milletin kanını taşımamaktadırlar.

-Fetönün sadece emniyet, askeriye, eğitim değil, bunun birde medya ve siyasi ayağı vardı.

Siyasi ayağı faaliyette, medya ayağı ise yurtdışı merkezli olup, içtede sulandırma ve bulandırma faaliyetlerini yürütmektedir.

Siyasi ayağı yetersiz ve kirli ittifakları ortaya çıkınca çabuk yıprandı ve zayıfladı.

Bunun için mevcut hükümeti yıpratma yolunu tercih ettiler.

-Bilderbergcilere Ahmet Davutoğlu 1 kere, Ali Babacan 8 kere, Abdullah Gül mü, onu söylemeye gerek yok. O zaten kraliçenin gözde ve güzidesi.

Bir zamanlar masonlar, şimdide Bilderberg mi?

Ne menem bir şeymiş bu yav.

Seçerek davet ediyorlar. Fehmi Koru gibi.

Bilerek çağırıyorlar. Umut beklediklerini, kenarda bir gün kullanmak üzere bekletiyorlar. En azından yara ve şüphe açıyorlar.

-Bugün kimin kiminle olduğu gayet zahir olarak anlaşılıyor.

HDP milletvekili mecliste ip-lilerin ipini pazara çıkardı.

Büyük bir zillet!!!

Hükümeti zayıflatanlar, dış güçleri ve PKK’yı güçlendirmektedirler.

-Yeni oyun Suriyeliler üzerinden yapılmaktadır. Bunun için de her kirli yola gidilmekte ve toplum tahrik edilmektedir.

-Fetö oyunu, Türkiye merkezli, İslam dünyası kontrollüdür.

Oysa Esaret altındaki bir adamın fetvası kabul edilmez. Cıanın, Pentegonun ve Mossadın oyuncağı ve ortağı olan bir adam ve beyanı hükümsüzdür.

Mehdi efendi!?, kainat imamı!? Vatikan’ın gözde ve güzidesi çokların ciğerini yaktı.

Allah da onun ciğerini yaksın.

Milyonlarcanın dünya ve ahiretini berbat etti.

-Fetö, 20 Ağustos’ta yayınlanan sohbetinde “Haçlının ülkenizi işgal etmesi, çok tehlikeli değildir; çünkü sizin ve onların arasında kırmızı çizgiler vardır. Bir kere onlar, sizin kadınlarınıza kızlarınıza ilişmezler, mâbedinize ilişmezler; ilişmemiş Haçlılar.” dedi. .

Bu bile ne mal olduğunu anlamak için yetmez mi?

-Yıllardır bizi bizlerle uğraştıran batı haçlı zihniyeti, çevremizde ve içimizdeki maden ve yer altı zenginliklerimize ve değerlerimize sahip çıkarken, içimizdeki bu oyuna gelen beyinsizlerde buna alet olmakta ve çanak tutmaktadır.

Akdeniz ve Ortadoğu’daki oyun bunun alanıdır.

Dün Musul ve Kerkükü alanlar, bugün Akdeniz ve çevremizi almaktadırlar.

MEHMET ÖZÇELİK

14-07-2019


[1] https://www.google.com.tr/amp/s/m.aksam.com.tr/amp/guncel/darbeyi-mite-haber-veren-binbasi-konustu/haber-625280

[2] Bak.Natonun gizli orduları. Daniel Ganser. https://www.youtube.com/watch?v=HFuwGU-_92I

[3] https://www.ahaber.com.tr/gundem/2019/07/12/15-temmuz-darbe-girisiminde-uluslararasi-medya-fetonun-yalanlarina-hizmet-etmis

Loading

No ResponsesTemmuz 14th, 2019