KÂİNATTAKİ NİZAM

KÂİNATTAKİ NİZAM

-Allah’ın kudret sıfatıyla vücuda gelen Kainattaki oluşumda nasıl ki her bir cirim kendilerine verilen bir emirle, nasıl yerli yerine oturmuş, ayrılması mümkün değilse, aynen öylede, Allah’ın kelam sıfatından gelen Kur’an’ı Kerim’deki her bir harfinde yerli yerine yerleşmesi ve yerinden ayrılmayıp sonsuza dek yerini muhafaza etmesi de öyle bir hakikattir.

-İnsanların ilmi nihai ve tam değildir.

Kendilerinin değişkenliği gibi, bilgileri de değişkendir.

Akıl kıtlığı, idrak yetersizliği, düşünce eksikliği, bilgiye ulaşamama ve kalb bulanıklığı gibi sebepler, ilmin hakikatine engeldir.

Kendisi Hak ve Hakikat olan Allah’ın, ilmide hakikatin ta kendisidir.

Çünkü ihata vardır.

Gerek O’nda ve gerekse O’nun haricince hakiki ve tam manasında hakikat aranmaz ve bulunmaz.

Hak O’dur ve Hakikat O’nda ve O’ndandır.

*****************   

Yunanlı olan Kusta b. Luka ruhu şöyle tanımlar;” Ruh, kalpten başlayarak damarlar kanalıyla insan bedeninde yayılan latif (maddesi yoğun olmayan) bir cisimdir, ki beyinden çıkarak sinirler aracılığı ile hareket ve duyumu (hiss) gerçekleştiren canlılık (hayat), teneffüs ve nabız onun etkisi ile meydana gelir.

….İnsanın canlılığının ruh sayesinde olduğunun delili, ölüm anında hırıltı, esneme ve yüksek nefes ile birlikte ruhun çıkışına; çenenin, ağzın, dudakların ve göğsün hareketinin görüntüleridir. Bu görüntüler hırıltı, esneme ve sık sık nefes alma (yüksek nefes) ile birlikte oıtaya çıkar. Halk bu hali “Nez’a (sekaret hali)” diye adlandırır.

Ruhun bedenden çıkması, yine havanın bedene girdiği yollarla olur.

İnsan bedeninde bulunan ruh (aslında) iki tanedir. Birisine hayvani ruh denir; bunun maddesi hava olup kaynağı da kalptir. Atar damarlar sayesinde insanın bütün bedenine yayılır. Canlılığı, nabzı ve nefes alıpvermeyi sağlar. Diğerine nefsanı (ruh) denir. Maddesi hayvanı ruh, kaynağı beyindir. Bizzat beyin kendisi düşünme, hatıriama ve dikkati gerçekleştirir. Bu ruh beyinden sinirler aracılığı ile bütün diğer organıara yayılır, duyumu ve hareketi gerçekleştirir.

İnsan bedeni, kemikler, kıkırdaklar, sinirler, damarlar ve benzerlerinden ibaret olan katı şeylerden, dört karışım, yani iki safra (sarı ve kara) kan ve balgamdan ibaret olan sıvı şeylerden, beynin boşluklarında, damarlarda ve sinirlerde dolaşan ruhtan oluşmuş bir bileşiktir. Ruh bu parçaların en incesi, en latifi ve en safıdır.[1]

***************  

Bazen karanlık ve fırtına içinde, yalnız ve canavarların içerisinde kendinizi tahayyül ve düşününüz.

Birde buna tüm sevdiklerinizi ve yakınlarınızı da ekleyiniz.

Yunus Peygamberin balığın karnındaki durumundan daha dehşetli bir hal.

İşte böyle dehşetli bir halden daha dehşetli olanı ise, insanın kendisini sahipsiz ve başıboş zannetmesi ve inanmasıdır.

Yaratılmadan önceki durumuna ne diyecektir?

Öldükten sonra kabir hayatındaki yalnız başına kalışına ne kulp takacaktır?

Hele birde ahirete ve tekrar yaratılacağına da inanmıyor ise, bu insan nasıl bir hayat sürecektir?

Böyle bir hayata da hayat denilebilecek midir?

Bizler O’nunla varız, var olacağız ve varlığımızı ancak ve ancak O’nunla devam ettireceğiz.

-O’na olan iman bize güven veriyor. O Emn ve Emandır.

İman güvendir. Mü’min güvendedir.

Şu uçsuz bucaksız kâinatta, boşlukta yüzen şu dünyamızda, güvenle gidip rahat yaşıyor, korkmuyorsak, O’na olan güvenimizdir.

-“Hâlbuki Allah’ın izni olmadan hiçbir kimsenin îmân etmesi mümkün değildir. (Fakat O, irâdesini îmâna sarf eden kullarını hidâyete muvaffak kılar.) Azâbı (pisliği) ise, akıllarını kullanmayan (îmânsız)lara verir.”[2]

-” Kum taneciklerinin sayıya, gelmeyecek kadar sonsuz olduğunu düşünenler vardır. Bazıları ise sayılabilseler bile, bilinen hiçbir sayının bunun için yeterli büyüklükte olmadığına inanır. Ama ben size sadece Dünyayı değil evreni de doldurup taşıracak kadar çok miktarda kum taneciğini simgeleyen sayılar göstermeye çalışacağım.” Arkhimedes (MÖ 287-212)

-Evrende belki de 100 milyar gökada ve 10 milyar trilyon yıldız olabileceğini söyledim. Kozmos hakkında konuşurken büyük sayılar kullanmamak kolay değil.” Carl Sagan

– Evrenin muhteşem büyüklüğü ne kadar olağanüstü ve şaşırtıcı bir düzen içinde! Ne kadar çok güneş, ne kadar çok dünya…!Christiaan Huygens

MEHMET ÖZÇELİK

04-08-2019


[1] Bak. KUSTA B. LUKA VE RUH İLE NEFS ARASINDAKİ AYIRIM ADLI KİTABI
Prof. Dr. Hüseyin AYDIN.

[2] Yunus.100.

Loading

No ResponsesAğustos 6th, 2019