AKIL KİLİTLENMESİ

AKIL KİLİTLENMESİ

Aklım dondu.. aklında olması.. aklın kilitlenmesi..

Artık çalışamaz bir hale gelmiş olmasından dolayı veya bazen aklında olmasında da veya bazen aklın solmasında da ters durumlar olabilir. Bazı şeyleri almayabilir, aldığı şeyleri unutabilir Öğrenenler, bilinenler gizlenebilir. Bunun için bazen aklı rahatlatmak lazım  

Mesela uyku beynin, aklın, şuurun, idrakin resetlenmesi adeta çalışmaz bir haldeki bir bilgisayarın otomatikman kendisini güncellemesi, kendisini temizlemesi, arındırması, temizlemesi gibi, diğer bir yandan kopyalarken diğer taraftan da temizlemeye çalışması gibidir.

Akıl zaten kelime anlamı itibariyle takmak, takılmak, akla bir şeyin takılması, askı gibi manaya gelir. Onun için Askıya çok şeyleri asıp, her şeyi askıya asarsanız artık askıda bazen yer kalmayabilir Hatta asılan şeylerin ağır gelmesinden dolayı bazen akılda devre dışı olabilir.

Onun için her şeyi akla takmamak, aklı her şeye de takmamaktır. Ne başka şeyi akla takacaksın, ne de aklı başka bir şeye takmamaktır. Bu aynı zamanda aklın yanması manası manasına da gelir.

Onun için aklın sigortasını attırmamak lazımdır. Her şey olan akıl aynı zamanda müsbet manaya da yönelir, menfi manaya da yönelir. Akıl aynı zamanda hırsızdır yani kesicidir, yıkıcıdır, yakıcıdır. Diğer taraftan da yapıcıdır, olumludur, olumsuz olsun, ölümsüz olsun, enlı olsun ensiz olsun, ünlü olsun ünsüz olsun, birçok şeyi akıl kullanıldığı cihetiyle göstermiş olur.

En mükemmel akıl Kur’an’ın da ifade etmiş olduğu aklı-selimdir. Salim bir akıl, selametli bir akıl, korunmuş, arınmış, güncellenmiş, Rabbisi ile irtibatlı, bağlantılı olan bir akıldır.

Akıl kalp odaklıdır ve aynı zamanda kalp bağlantılıdır. Akıl akıldan beslenir. Külli Akıl kaynak mevkiindeki olan ilahi akıldır. İnsan ise onu aklı ile tanımak için kendisine verilen iyi akıl vasıtasıyla o Külli akla ulaşmayı hedeflemektedir. Yani Kürlü Akıldan beslenen akıl gerçek bir akıldır.

Aynen nasıl ki ruh bazen sıkılır, sıkıldığı gibi akıl da bazen daralır. Onun için aklın alanını geniş tutmalıdır. Külli Akıl sahibi ve aklın yaratıcısı olan gerçek Akıl sahibi, her şey elinde bulunan Rabb’i ile irtibatlı olmalıdır. Tabiri caizse kendi fişini o ilahi, külli akıl prizine takmalıdır.

Evet aklın akıl hocası kalptir, onun editörü ise vicdandır, ayakçısı ve ayaktakımı ise nefistir, aklın Efendisi ise ruhtur, onun taşıyıcısı bedendir, onun besleyicisi ise duygular olmuş olmaktadır.

Akıl duygular yoluyla sürekli beslenmektedir, kuvvetlenmektedir, güçlenmektedir, gerçek kimliğine bir derece ulaşmalıdır.

Akıl soyut manası ile mükemmel değildir. Her şey akıl değildir, akıl da her şey değildir. Bazen akıl tutulması olur artık düşünemez insan, anlayamaz, artık kavrayamaz, akıl almaz olur. Çünkü artık tabiri caizse yerde kalmamıştır. Bazı şeylerin boşaltılması gerekir.

Bazen insan bir şeyin akıl dışı olduğunu, aklının dışında bir şey olduğunu ifade edebilir. Tabi o aklında elbette akıl olması lazım.. Eğer o akıl akıl ise o zaman o şeyin dışımı içimi olduğu daha iyi anlaşılmış olur. Ancak en mükemmel akıl, meşveret halinde birçok aklın birleşmiş olduğu akıldır. Bir akıl başlı başına soyut olarak da ne kadar mükemmel olursa olsun, birkaç aklın bir araya gelmiş olduğu o akıldan ileride olsa, o birleşik akıl meşveret ve şura neticesinde ortaya çıkan akıl ve aklın  kararları elbette daha mükemmel olanıdır.

Bazen akıl taşıyamayabilir, ağırlığından dolayı taşıdığı şeyin altında bazen insan kalabilir. Ondan dolayı sigorta atma durumu da vardır.

Aklın örtülmesi ise artık aklın bir derece perdelenmesi ki buna mecnun da diyebiliriz. Mecnun cinnet geçirmiş ve aklın üzeri perdeli demektir. Hatta Bazen olur ki bu aklın perdelenmesi ve örtülmesinden dolayı yapılan işlerde bile insan mazur olabilir. Durumuna göre hiddet anındaki akıl esir olduğu gibi, akıl birçokları da esareti altına alabilir. Onun için aklın esareti, esir olması bir başkasının aklı çerçevesinde hareket etmesi demektir, kendi aklının devre dışı olması anlamına gelir.

En kötü akıl işgal edilmiş, aklı başkaları tarafından meşgul edilmiş, ele geçirilmiş, kumandası başkasında olan akıldır.

İşgal edilmiş olan ve zapt edilmiş olan bir akıldır.

Bazen akıl titrer. Akıl titremesi dediğimiz tahammül edememesinden ve şaşkınlıktan dolayı akıl titremesi de gerçekleşebilir.

Bazen öyle olur ki akıl durgundur. Aynen Suyun durumu gibi..

Denizin bazen dalgasız hali gibi ki insan içine kapanır, aklın durgunluğundan dolayı adeta diğer duygularda monoton bir hal almış olur, hareketsiz hale girmiş olur.

En kötü akıl aynı zamanda bitmiş olan akıldır.

Hiçbir kullanacak bir malzemesi olmayan akıl, Müflis olan akıl, en kötü akıldır.

Aklın üstünde akıl da vardır. Her akıl Üstün değildir. Her aklın üzerinde üstün bir akıl da vardır. İşte bu bir meşveret olabilir, bu onun üstünde dinlerin getirmiş olduğu kurallar olabilir. Elbette ki onun en üstünde de ilahi akıl, ilahi irade olmuş olur.

Gerçek akıl hedefe varan akıl, istikametini koruyan akıldır.

Aklın anladığı akıl: Alman birliğini kuran Otto von Bismark “Devlet adamları içinde akılların yüzde doksanı Abdülhamid’de yüzde beşi bende diğer yüzde beşi de öbür devlet adamlarında”

Kıssadan hisse. 

-Eğer insanları ikna edemiyorsan kafalarını karıştır. Harry Truman.

Aptalların cenneti akıllılar için cehennemdir. Thomas Fuller.
İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün. Doris Lessing.
Mehmet ÖZÇELİK

09-02-2020

Loading

No ResponsesŞubat 9th, 2020