HARPLER VE DARPLER

HARPLER VE DARPLER

Hz. Âdemin oğlu Kabil ile başlayan savaş, artarak ve seyrini değiştirerek süregelmiştir.

Okla başlayan öldürme işlemi, kılıç ve bu günkü teknolojik seviyeye kadar ulaşmıştır.

İnsanlık bir yandan bir kere doğumu teşvik ederken, diğer yandan bin kere ölümü, ölümün ve öldürmenin önünü açmıştır.

Hayatta en büyük hizmet, hayata hizmettir.

Ancak insanlık tarih boyunca hep hizmetin büyüğünü öldürmeye harcamıştır.

Dün böyle olduğu gibi, bugün de öyledir.

Artık devletler hayata hizmetten daha çok, silaha ve savaşa bütçe ayırmaktadırlar.

Bir yandan toplumların hayatını sürdürecekleri birçok kurumlar oluşturulurken, diğer yandan bütün bu hizmetleri devre dışı bırakmak için savaşa hazırlık ve savaş ortamları hazırlanmış, hayatı ortadan kaldırıcı faaliyetlere girişilmiştir.

Savaşlarla toplumlar, devletler ve sayısız insanların hayatına son verilmiştir.

İnsanlık tarihi boyunca savaşta ölenlerin hesabını yaptığımızda, normal ölümlerden az olmadığını görürüz.

Buna hayata zarar verecek her türlü uyuşturucu, adli olayları da katabiliriz.

Âdemin çocukları bir hiç uğruna başlattıkları savaşları, darp ve darbelerle devam ettirmişlerdir.

************** 

Tarihin çöplükleri entrikalarla, ihtilal, harp ve darbelerle doludur.

İhanetler, iktidar hırsları kanların dökülmesine, köklerin sökülmesine, azınlıkların çoğunluklara olan hakimiyetinin sağlanarak uzun süren kargaşalı ortamların hazırlanmasına zemin hazırlanmıştır.

İslam dünyasında içteki ortaklar kanalıyla bu sürdürüldüğü gibi, batı dünyasında ve krallıklarda da bu entrikalar her zamanda olmuştur.

Ve işin garip tarafı şu hal cereyan etmiştir;

Bolivar’ın yardımcısı Mareşal Sucre şöyle diyordu: «Vatanımızı yabancıların sultasından kurtardık. Şimdi onu, kurtarıcılarının elinden kurtarmak gerekiyor.»

Bu bugün de hem bizde ve hem de Avrupa ve Abd- de devam etmektedir.

Hatta dünya iktidarlığına oynanmaktadır.

Yüz yıl öncesinde Rusya’da Lenin, Çin’de Mao, Bizde Kemalizm, batıda sömürgecilik devreye konuldu.

-RUS İHTİLALİ- I. Şubat İhtilâli.
Yirminci Yüzyılın en büyük ve en önemli ihtilâli Rus ihtilâlidir. Bu hareket önce Çarlık Rusya’sını tasfiye etmiş, bir süre sonra da Bolşevikler iktidarı ele geçirerek proleter diktatörlüğünü kurmuşlardır.[1]

-II. Ekim Ayaklanması- Ekim Ayaklanması, Rus İhtilalindeki ikinci devreyi açmaktadır. Bu ayaklanmayla —bir başka deyimle hükümet darbesiyle— Bolşevikler- iktidarı ele geçirmişlerdir. Bu ayaklanma eski takvime göre 25 Ekim de (19TT), yeni takvime göre 7 Kasım ’da başarıya ulaşmıştır.[2]

-ALMANYA’DA-1918 -19 İhtilâli.
1918-19 Alman İhtilâli başta Spartakistler olmak üzere Alman solcularının yapmış olduğu bir ihtilâldir. Bu ihtilâl aşırı solcularla beraber görünen Sosyal Demokratların,
Sağcılarla anlaşması sonunda bastırılmıştır. Alman İhtilâli, Macaristan’daki hareketleri de etkilemiş ve kısa bir süre sonra Peşte’de Bela Kun, komünist bir hükümet sistemi kurmuştur.[3]

**************

Osmanlı son dönemine kadar bu harplerle müdafaada bulunmuştur.

Son döneminde her taraftan yapılan istilalarla ağır darbelere maruz kalmıştır.

Ancak yine de hürriyetinden, istiklalinden ve inancından taviz vermemiştir.

Harp dönemiyle kapanan Osmanlı dönemi, yerini darp ve darbeler dönemine bırakmıştır.

Yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte başlayan bin yıllık değerlerin inkılaplar ile devre dışı bırakılması ve düşman işgalinde bile kesintiye uğramayıp değişmeyen ezan; 1932-1950 yılları arasında 18 yıl boyunca değiştirilmiş, Tanrı uludur şarkısı zorla ve zorbalıkla, tehdit ve hapisle, jandarma korku ve dipçiğiyle sürdürülmüş, millet maddi ve manevi darbelere maruz kalmıştır..

1950-1960 arası bir on yıl nefes alıp, madden ve manen toparlanmaya başlamasıyla birlikte darbeler dönemi başlamıştır.

Adeta otomatiğe bağlanmış gibi her on yılda bir bu darbeler millete ve milletin seçtiklerine vurulmuştur.

Hala da devam edip, tehlike geçmiş değildir.

***************  

Bu harp ve darpler dönemi şeklini değiştirerek devam etmektedir.

Elektronik alanda, bilgisayar sahasında, internet ortamında, Siber saldırılar yer almaktadır.

Ve en az elli yıl öncesinde başlatılan Biyolojik savaşlarda devreye konulmuştur.

Devletlerinde kendilerini buna hazırlaması gerektiği gibi, ona karşı müdafaa da bulunması gerekmektedir.

Artık normal silahlar ile savaşın yerini biyolojik savaşların almasından dolayı devletlerin buna göre askeri savunma sistemiyle birlikte sağlık ordusunu, eğitim ve diğer kurumların kendi içerisinde savunma askerlerini de hazır bulundurması gerekir.

Onlara karşı müdafaa da bulunacak tedbirlerin elbette ki alınması lazımdır. Artık savaşların şekilleri değişmiştir.

Savaşlar dijital savaşlar, Siber savaşlar ve biyolojik savaşlar haline gelmiş oldu. Oturduğu yerden devletler çökertiliyor. Bir memleketin üzerine atılan bomba gibi, bir memleketin üzerine Siber saldırı ve hatta biyolojik saldırılar ile bir virüs rahatlıkla tüm dünyayı dize getirebiliyor.

Ona göre devletlerin stratejilerini değiştirmeleri gerekir.

Bunun bir üst perdesi ise; devletlerle beraber her bir insanı kontrol altına ve boyunduruğu altına almaktır. Mesela;

Deri altına yerleştirilen çip ile her şeyi yönetiyorlar.

İsveç’te deri altına takılan çipler yaygınlaşıyor. Deri altına yerleştirilen çipler sayesinde tüm anahtar, kredi kartı, personel kartı, tren bileti, hatta sosyal medya hesaplarının şifrelerini yönetmek mümkün.[4]

Arabalara yerleştirilen çiplerle takip gerçekleştiği gibi, daha kapsamlı olarak bu durum insanları kontrol için gerçekleştirilecektir.

Bill Gates bu konuda aşıya büyük yatırımlar yaptı. Aşı çalışmalarına başladı.

Çipler aşı yoluyla mı vücuda yerleştirilecek?

Koranavirüsün aşısı bulundu!?

Ne olacak?

Çipli aşı ve ilaçlar.

Ömür boyu kontrol mekanizmaları devrede.

Hastaneler, okullar, adliyeler, emniyetler ve bir çok kurum kalkacak olursa veya statüsü değişecek olursa şaşırmayın.

Her şey çip sistemi ile kontrol edilecek.

Zihin aktarımı Bluetooth yoluyla gerçekleştirilecek.

İnsanlar adeta robot haline dönüştürülecek.

Âyetin haber verdiği;” O, dönüp gitti mi (yahut bir iş başına geçti mi) yeryüzünde ortalığı fesada vermek, ekinleri tahrip edip nesilleri bozmak için çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.”[5]

Ekinlerin genleri değiştirilerek nesiller bozulacaktır.

MEHMET ÖZÇELİK

15-04-2020


[1] İHTİLALLER VE DARBELER TARİHİ. İkinci Cilt. Çeviren ve- derleyen: Sabiha Bozbağlı. Sh.91.

[2] Age.133.

[3] Age.177.

[4] https://www.yenisafak.com/teknoloji/deri-altina-yerlestirilen-cip-ile-her-seyi-yonetiyorlar-3404491

[5] Bakara Suresi 205. Ayet.

Loading

No ResponsesNisan 15th, 2020