64-ZÜBAB-SİNEK- RİSALESİ

SİNEK

http://www.risaleinurenstitusu.org/kulliyat/arama/S%c4%b0NEK

*“Bir sineğin kanadın,
Kırk kağnıya yükledim;
Kırkı da çekemedi,
Şöyle kaldı yazılı.” (Yunus Emre)

*Bir serçenin kanadın

Kırk katıra yüklettim

Çift dahi çekemedi

Şöyle kaldı kazını

Bir sinek bir kartalı

Salladı vurdu yere

Yalan değil gerçektir

Ben de gördüm tozunu

Yunus Emre

*Üstad’ın, diğer canlılara gösterdiği önemi anlatan bir örnek:

Akşam vaktinde, o küçücük kuşlar (sinekler), o ip üstünde gayet muntazam diziliyorlardı.

Çamaşırları sermek için Rüştü’ye (talebesi) dedim:

– Bu küçücük kuşlara ilişme, başka yere ser.

O da kemâl-i ciddiyetle (çok ciddi bir şekilde) dedi ki:

– Bu ip bize lâzımdır; sinekler başka yerde kendilerine yer bulsun.

Latif Nükteler: 5

Hz. Musa, sineklerin rahatsızlık vermesinden şikâyet edercesine şöyle der:

– Ya Rab, bu muacciz (rahatsız edici) mahlûkları ne için bu kadar çoğaltmışsın? deyince, ilhâmen cevap gelmiş ki:

– Sen bir defa sineklere itiraz ettin. Bu sinekler çok defa sual ediyorlar ki: Ya Rab bu koca kafalı beşer (insan) Seni yalnız bir lisan ile zikrediyor. Bazı da gaflet ediyor. Yalnız kafasından bizi halk etseydin (yaratsaydın), binler lisan ile Sana zikredecek bizim gibi mahlûklar olurlardı.

Latif Nükteler: 6

Hem her günde milyarlarla yabanî hayvanlar ve kuşların cenazelerini toplamakla rûy-i zemini (yeryüzünü) o taaffünattan (kokuşmadan) temizlemek ve canlıları o elîm, hazîn manzaralardan kurtarmak için nezâfet ve sıhhiye memurları hükmünde olan kartallar misillü (benzeri) kuşlar, kerametkârâne, gizli ve uzak, beş altı saat mesafeden bir sevk-i rabbâni ile o cenazenin yerini hisseden, giden ve kaldıran âkilüllahm (et yiyen) kuşları ve vahşi hayvanları halk etmiş.

Eğer bu berriye (yeryüzü) sıhhiyeleri gayet mükemmel, intizamperver ve vazifedâr olmasa idiler, zemin yüzü ağlanacak bir şekil alacaktı…

Latif Nükteler: 8

Loading

No ResponsesMart 1st, 2021