EĞİTİMİN GELECEĞİ GELECEĞİN EĞİTİMİ

EĞİTİMİN GELECEĞİ GELECEĞİN EĞİTİMİ

Öğretmenin, eğitimin ve okulların izzetinin korunması, densiz ve dengesiz bir öğrencinin çıkışına ve şikayetine feda edilip, harcanmaması gerekir.

Öğretmen öğrenciyi değil de, öğrenci öğretmeni sorguluyor ve köşeye sıkıştırıyorsa, öğrenci ve veliden çekinilir hale geliniyorsa, o eğitim bitmiş, çivisi çıkmış demektir.

Eğitimin çıkan çivilerinin tekraren yerine yerleştirilmesi gerektir.

Öğrenciler Google’a rakip olarak yetiştirilme yerine, Google yapabilecek hale getirilmelidir.

Eğitim geleceğe ümit ve umut vermiyor. Günü kurtarmaktan kurtarılmalıdır.

Öğrenciler kabiliyetlerine göre yönlendirilip, yetiştirilmelidir.

İçi bir türlü doldurulamayan rejime eleman yetiştirilmekten kurtarılmalı, düşünen ve idealist insanlar oluşturacak zeminler hazırlanmalıdır.

Eğitimin kaportasını sürekli değiştirip cilalama yerine, yüz yıllık motor indirilip, içi açılarak düzenlenmesi gerekir.

Yani motora müdahale edilmelidir.

Her gelen motoru indirmekten korkuyor ve çekiniyor.

Ya elinde kalmasından korkuyor veya tepkilere dayanamayacağını düşünüyor.

Böylece eğitim ve eğitim camiası netleşmeyen bir rejim heyulasına feda edilip, çarkları arasında ezilmeye terk ediliyor.

Öğrencilerin kalbi manevi değerlerle, aklıda maddi bilimlerle donatılıp aydınlatılmalıdır.

-Dijital gençlik, idealist gençlikle bir araya getirilmelidir.

Facebook neden rağbet görüyor?

Neden 3 milyara yakın insan bunu kullanıyor?

Çünkü insanlar orada kendilerini çok rahat ifade ediyor, ifadelerden fayda çıkarıyor, uygun olmayanları grubundan çıkarıyor.

Büyük bir havuz. İstediği gibi kulaç atıp, maharetini göstereceği bir ortam.

Osmanlıda bu, ru be ru yani yüz yüze idi. Facebook gibi.

Eğitim gönül işi, istekle yapılması gereken bir alan.

Herkesi zorlayıp birkaç ilgisize eğitim ve öğrenci feda edilmemelidir.

Eğitimin, öğretmenin, okulun bir izzeti var.

Birkaç haylaza feda edilmemelidir.

Üniversiteye gitmeyi değil, liseyi bitirmeyi cazip hale getirmeli.

Herkese her ders vermektense, hayatta kendisine lazım olacak şeyler verilmelidir.

Mesela herkese yabancı dili öğretmeye çalışıp, hiç kimseyi bilmez hale getirmektense, ilkokuldan alıp, öğrenci, veli, idare, rehber öğretmen ortak kararıyla dil sınıfları oluşturup, gerekirse belli zamanlarda yan geçişlerle şekillendirip, liseyi bitirdiğinde artık üniversiteye bile gitmeyecek seviyeye getirilmelidir.

Zira donanımlı olarak bitirdiğinde aranan ve alınan kişi olacaktır.

Kavga eden toplumdan kurtarılıp, araştırıp düşünen bir topluma dönüştürülmelidir.

En önemlisi de, eğitim ruha ruh, fıtrata uygun olmalı, fıtri olup, aykırı olmamalıdır.

“Dağın yerinden oynadığını duyarsanız inanın, fakat bir kişinin huyunun değiştiğini duyarsanız inanmayın. Çünkü o yine fıtratındaki şeye döner.”[1]

Dıştan daha çok içe, ruha, kalbe hitap etmeli, iç yapıyı düzeltmelidir.

”Onlara baktığında, dış görünüşleri itibariyle, seni hayran bırakırlar. Konuştuklarında, sözlerine itibar edersin. Aslında, elbise giydirilmiş kütükler gibidirler. Her koşuşturmayı kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar, düşmandırlar, onlara karşı dikkatli ol. Allah, onların canlarını alsın! Nasıl da döndürülüyorlar!”[2]

-“Ve ipliğini sağlamca büküp yaptıktan sonra çözüp bozan kadın gibi olmayın. Bir ümmetin diğer bir ümmetten daha ziyâde (servet, kuvvet sahibi) olduğu için yeminlerinizi aranızda bir fesada âlet ittihaz edersiniz. Şüphesiz ki, Allah Teâlâ sizi bununla imtihan eder ve elbette kendisinden ihtilâf eder olduğunuz şeyi size Kıyamet gününde açıkça beyan edecektir.”[3]

MEHMET ÖZÇELİK

02-07-2021


[1] Bk. Mecmau’z-Zevaid, 7/196.

[2] Münafikun.4.

[3] Nahl.92.

Loading

No ResponsesTemmuz 2nd, 2021