Bush: 11 Eylül'ü ben yaptırdım!-Taha Kıvanç


Unutmadığım olaylardandır: Yıllar önce, bir İngiliz'e mihmandarlık yaparken, aramızda Batı üzerine bir muhabbet başlamıştı. İtirazlarıma rağmen, beni "Müthiş Batılı" bulduğunu söylemişti muhatabım. Gerekçesini de, "Bütün olumsuzluklara rağmen yabancı dil öğrenmişsin ve dahası önüne getirilen her şeye kuşku ile bakabiliyorsun" sözleriyle açıklamıştı...

11 Eylül uğursuz eylemlerinden beri, burada, 'gerçek' diye önümüze serilen bilgilerden 'kuşku duyan' pek çok yazı çıktı. O yazılarda kullanılan malzemelerin belki de istisnasız hepsi Batılı kaynaklardı. Arap basınının ne dediğini de yan gözle izledim elbet; ancak bir 'kuşkuyu' taşımak için, onun birden fazla Batı gazetesi veya dergisinde dile getirilmiş olmasını kendime şart koştum. Burada bugüne kadar okuduğunuz herşey, eğer bir kaynaktan yararlanarak yazılmışsa, bir Batı gazetesinde dile getirilmiştir...


Üsame bin Laden'in eylemleri üstlendiğine dair görüntüleri içeren kasetle ilgili yazılanlar kitap oluşturacak bir yoğunluğa şimdiden ulaştı. Başkan George W. Bush ve savunma bakanı Donald Rumsfeld gibi, "Bu kaset gerçektir, sahte olduğunu düşünenler hastadır" görüşünde olanlar, ya da İngiliz dışişleri bakanı Jack Straw gibi daha kaseti görmeden "Sahte olamaz" diyenler oldu; ancak, Batı basınında konuyu işleyenler arasında bizdeki bazılarında rastladığımız 'peşin teslim' manzarası sergileyen pek az yazar çıktı. Bu konuda kalem oynatanların önemli bir bölümü, ya kasetin 'düzmece' olduğuna inandığını yazdı, ya da görüntü doğru olsa bile "Söyledi" diye Bin Laden'e atfedilen sözlerden duyduğu kuşkuyu dile getirdi...

Bizdeki 'mustagripler' gerçekten mide bulandırıyor...

Bugünün teknik imkânlarıyla düzmece kaset üretmek zor değil. İlk gün, çeşitli kanallarda yaptığım açıklamalarda, "Teknik açıdan söz söylemek benim işim değil" deyince, bir okur (M. Gökçek), "Çok kolay" uyarısında bulundu. 'Video Maker' programı kullanarak 1,5 saat içerisinde, Bush'a, "Saldırı benim eserim" dedirtmiş okurum... Zaten, Batılı kaynaklar da, Hollywood'ta düzmece video yapabilecek en az 20 teknik adam bulunduğunu ilk günden yazdılar...

İlgi duyanlar için benzer bir çalışma var. 15 yaşındaki bir lise öğrencisi iki saat çalışarak Bush'a Beyaz Saray'da bir açıklama yaptırmış; görüntüler Celalabat'ta bulunan kasetten daha net ve sözler de daha iyi anlaşılıyor... 15 yaşında bir öğrenci iki saatlik çalışmayla bunu başarabiliyorsa, Hollywood neler yapmaz?

ABD'de devlet kanalı denilmeye en yakın televizyon olan C-SPAN'ın, kaset yayınladıktan hemen sonra düzenlediği telefon anketinde, izleyen her üç Amerikalı'dan birinin, kaset için, "Galiba dandik" tepkisi verdiği görüldü. El-Cezire televizyonunun düzenlediği benzer bir ankette, oy kullanan 900 kişinden yaklaşık yüzde 82.5'i de, "Düzmece" cevabını vermiş... Böyle bir anket bizde yapılsa ne tür bir sonuç alınırdı acaba?

İnsanların kuşku duyması için sebep çok. Daha önceki bütün mülâkatlarda, "Eylemleri siz mi planladınız?" sorusuna muhatap olduğunda, Bin Laden, kategorik olarak red cevabı veriyordu. Bu kasette ise, güle oynaya eylemlerin sorumluluğunu üstleniyor. Kasetin 9 Kasım günü Kandahar'da çekildiği üzerine vurulan tarihten belli; Kandahar'ın üzerine yoğun bomba düştüğü bir günde gülebiliyor Bin Laden... Bu da ilginç... Önceki bütün mülâkatlarda kolundaki saat dışında ziynet eşyası taşımayan Bin Laden'in sağ eline yüzük taktığı görülüyor...

ABD yönetimi, Celalabad'ta bulunan bu kasetten önce, el-Cezire'nin elinde de Üsame bin Laden'in eylemlerin sorumluluğunu üstlendiği bir kaset olduğunu duyurmuştu. Sonra ne olduysa o kaset yayınlanmadı. Meğer, ABD başkan yardımcısı Dick Cheney özel olarak el-Cezire'nin merkezinin bulunduğu Katar'a gidip Emir'den, "Lütfen aracı olun, yayınlamasınlar" talebinde bulunmuş... O kaseti görenler, "Düzmeceydi" diyorlar... Vurulan ikiz kuleler görüntüsünden sonra ekranlarda en çok karşımıza çıkan görüntü, elinde otomatik silâh tutan Üsame bin Laden görüntüsü ya; o görüntüden Bin Laden'in ağır biçimde 'solak' olduğu anlaşılıyordu. Oysa, el-Cezire'ye sızdırılan 'düzmece kaset'teki Bin Laden'i oynayan kişi, mülâkat boyunca, mikrofonu sağ elinde tutuyormuş...

Celalabad'ta bulunan kasetin 'gerçek' olduğunu savunanlar, "CIA Hollywood'a yaptırsaydı zihinlere kuşku üşüştürecek biçimde yapmaz, el-Cezire aracılığıyla yayınlatırdı" diyorlar. Oysa, şimdi, öyle bir denemenin yapıldığını ve son anda rica minnet durdurulduğunu biliyoruz...

Teknik değerlendirme benim ilgi alanıma girmiyor; o bakımdan, kaset için "Düzmecedir" diyebilecek durumda değilim. Ancak, şu sıralarda, Amerikan televizyonlarında gösterilen Clinton başı altına monte edilmiş şarkıcı gövdesi biçiminde bir sigorta şirketi reklâmı var. 'Forrest Gump' filminde yetişkin Tom Hanks, kendisi bebekken bir siyasi suikastta hayatını kaybetmiş Başkan Kennedy ile el sıkışıyordu. Bunları beceren Hollywood, bir reklâm filminde de, John Wayne'in eline ölümünden çok sonra çıkmış bir markanın bira bardağını yerleştirebildi.

Belki de yersiz bir kuşku bizimki. Bush'a inanıp "Dandik olur mu diyenin alınını karışlarım" demek daha kolay. 'Saftorik' olmayı kabullenirseniz, uğursuzlar, onursuzlar üzerinize de gelmez...

 
Bu yazı 17.12.2001 tarihli Yeni Şafak gazetesinden alınmıştır.