Kıssa

 

Davud (a.s.) mescidinde oturmuş Zebur okuyor iken toprak üzerinde kırmızı bir kurtçuk görür. Kendi kendine şöyle der: "Acaba bu kurtçuğu yaratmakla Allah Teala ne murat buyurmuş olabilir?" Cenab-ı Hak kurtçuğa izin verir, o da dile gelerek şöyle der: "Ey Allah'ın nebisi Gündüzümü öğrenmek istersen, Allah Teala her gün bin defa (Allah Teala'yı her türlü eksiklikten tenzih ederim, her türlü hamd u sena Allah'a aittir, Allah'tan başka bir ilah yoktur ve en büyük olan Allah Teala'dır) dememi ilham etti. Gecemi öğrenmek istersen, her gecede de bin defa (Allah'ım, ümmi peygamberin Muhammed'e, O'nun ailesine ve ashabına salât u selam eyle) dememi ilham etti.

Acaba sen hangi şeyleri söylüyorsun, onları söylesen de biz de senden istifade etsek?" Bunun üzerine Davud a.s., kurdu küçümser tarzda söylediklerine pişman oldu, Allah'tan korktu, yaptığından tövbe ederek O'na tevekkül etti.

Mukaşefetül Kulüb, I.Gazali

 

**Rivayet edildiğine göre Süleyman a.s., bir gün kendisini gölgeleyen kuşlar, sağında ve solunda insanlarla cinlerden oluşan maiyeti ile geçiyorken israiloğullarından bir abide rastlar. Abid ona şöyle der:

"Ey Süleyman! Vallahi, Allah Teala sana gerçekten büyük bir saltanat ihsan buyurdu!"

Süleyman a.s. bu sözü işitince abide şu cevabi verdi:

"Müminin amel defterine yazılan bir teşbih, Süleyman'a verilen şu saltanattan daha değerlidir. Zira, Süleyman'a veriien bu saltanat geçici, amel defterine yazılan teşbih ise bakidir!"

Mukaşefet-ül Kulüb, İ. Gazali