DİABETLE

4)ŞEKERİ YENİ TESBİT EDİLEN HASTA ,ASLINDA ORTALAMA 3-5YIL EVVELİNDEN ŞEKER HASTASI OLDUĞU HALDE,HASTALIĞI YENİ TESPİT EDİLMİŞ OLUYOR.

1)AZ VE ARALIKLARLA YEMEK-ÇOK ÖNEMLİ (ÇÜNKÜ ŞEKER HASTASININ,BİR NEVİ VÜCUDUNUN ŞAMANDIRASI BOZUK SAYILIR.)

2)DİABETLİ HER GÜN BİR MİKTAR KÜLTÜR FİZİK HAREKETLERİ VE YİNE HER GÜN 45 DAKİKA KADAR YÜRÜYÜŞÜ ALIŞKANLIK YAPMALIDIR.(EŞLE YAPILIRSA AİLECE,HEM SPOR YAPILMIŞ HEM SİTRESTTEN UZAKLAŞMIŞ HEM DE ŞEKERİMİZİN DÜŞMESİ SAĞLANMIŞ OLUR.)

3)ŞEKERİNİZİ KONTROL ALTINDA TUTMAYA VE DİABETLE İLGİLİ İLAÇLARINIZI SÜREKLİ KULLANMAYA ÖZEN GÖSTERMEK ZORUNLUDUR.

4)ŞİŞMANLIKTAN –SİGARADAN,SİTRESTTEN VE HER ÇEŞİT KATI YAĞLARDAN KAÇINMAK GEREKİR.(DİABET DAMARLARI TAHRİB ETTİĞİ GİBİ,SİGARA DA TAHRİB ETTİĞİNDEN…TEHLİKE KATLANARAK BÜYÜR.)

1)BAKLAVA GİBİ AĞIR TATLILAR,TEREYAĞI,YAĞLI ET VE HER ÇEŞİT KATI YAĞLARDAN…UZAK DURMALIYIZ.(SIVI YAĞLAR TERCİH EDİLMELİ.)

2)MİDEYİ FAZLA DOLDURMAKTAN ÖZENLE KAÇINMALI.(DİABETLİ ÜÇ ÖLÇÜLÜ ANA YEMEK VE ÜÇ ÖLÇÜLÜ ARA YEMEK YEMELİDİR.)

3)KAN ŞEKERİNİ NORMAL DEĞERLERE YAKIN TUTMAK.(BU DURUMDA KANDAKİ ŞEKER ŞEKERLEŞMİŞ REÇEL GİBİ KRİSTALİZE OLUP,GEÇTİĞİ DAMARLARI TAHRİB EDER.)

2)HBA 1 C KAN TESTİ ÜÇ AYDA BİR DEFA (ÜÇ AYLIK ORTALAMA ŞEKERİ GÖSTERİR.)

4)MİKRO ALBUMİNURİ EN AZ YILDA BİR DEFA (BÖBREĞİN ŞEKERDEN ETKİLENMESİNİ GÖSTERİR.)

5)GRİP AŞISI HER YIL EYLÜLDE YAPILMALI.(ZATURYEYE KARŞI KORUYUCU AŞI İSE,BEŞ YILDA BİR YAPILMALIDIR.)

1)ŞEKERİN KONTROL ALTINDA TUTULMAMASIYLA,GÖZDE KÖRLÜĞE KADAR VARAN,GÖRME KAYIPLARI OLUŞTURABİLİR.(BULANIK GÖRME,KANAMA İŞARETİDİR.GEMEN GÖZ DOKTORUNA GİTMELİ)

2)BÖBREKLERDE OLUŞAN TAHRİBATLA,BÖBREKLERİN İFLAS ETMESİ.(DİYALİZE BAĞLI KALINABİLİR.)

5)SİNİR UÇLARININ TAHRİB OLMASIYLA BİR ÇOK ORGANIMIZDA ARAZLAR OLUŞMASI.(İŞİTME KAYBI,İSHAL,KABIZLIK,VS)

-ÇOK AZ YEME DURUMLARINDA.(KAN ŞEKERİ GENELDE 50 ALTINA DÜŞÜNCE ŞUUR KAYBI OLUŞUR,20’NİN ALTINA DÜŞÜNCE DE KOMA DURUMU OLUŞUR.)

2)HASTANIN ŞUURU YERİNDE DEĞİLSE ONU EN KISA ZAMANDA,EN YAKIN BİR SAĞLIK KURULUŞUNA ULAŞTIRMALIDIR.(AKSİ TAKDİRDE BEYİN HÜCRELERİ ÖLMEYE BAŞLAR.)

-AÇLIK KAN ŞEKERİ 126’YI,TOKLUK KAN ŞEKERİ 200’Ü AŞARSA O KİŞİ DİABETLİDİR.(TOKLU KAN ŞEKERİ YEMEKTEN 2 SAAT SONRA ÖLÇÜLÜR.)

-YUMUŞAK DERİLİ,RAHAT 1-2 NUMARA BÜYÜK AYAKKABI GİYMEK VE AYAKLARI HERGÜN YIKAMAK.

-TİP 2 İLERLEYİCİ KARAKTERDEDİR.TİP 2 DİABETLİLER GENELLİKLE HAB’LA TEDAVİ EDİLİR.AMA YILLAR SONRA HAB TEDAVİ YETERSİZ DURUMA GELİNCE,DOKTORUNUN ÖNERİSİYLE İNSÜLİN TEDAVİSİNE GEÇİLMESİ ZORUNLUDUR.

-İNSÜLİN HARİKA BİR İLAÇTIR.BAĞIMLILIK VE ALIŞKANLIK YAPMAZ.AYRICA KALEM ENJEKTÖRLER SICAK OLMAYAN NORMAL HAVALARDA CEPTE KOLAYLA TAŞINABİLMEKTEDİR.

-SICAK KUM VEYA TAŞLAR ÜSTÜNDE ÇIPLAK AYAKLA GEZİLMEMESİNE VE TIRNAKLARIN FAZLA DERİNDEN KESİLMEMESİNE ÖZEN GÖSTERİLMELİDİR.

-DİABET REÇEL VE HELVALAR HER NE KADAR SUN’İ TADLANDIRICILARLA YAPILIYORSA DA,İHTİVA ETTİĞİ YAĞ VE KARBONHİDRATLAR NEDENİYLE ŞEKERİ YÜKSELTMEKTE OLUP,TAVSİYE EDİLMEMEKTEDİR.

-BİR DİABETLİ ÖNCELİKLE KENDİ KENDİSİNİN DOKTORU OLMASI GEREKTİĞİNİ UNUTMAMALIDIR.(DİABETİNİZLE İLGİLİ HER ÇEŞİT SORUNLARINIZI,ÜCRETSİZ DİABET BİLGİ HATTINDAN ÖĞRENEBİLİRSİNİZ. 0 800 211 70 39 )

-İNSÜLİN VEYA HAB TEK BAŞINA ŞEKER DÜZEYİNİ KONTROL EDEMEZ.ANCAK DİYETE UYDUKTAN SONRA BERABERCE,ŞEKER KONTROL ALTINA ALINABİLİR.

-AİLESİNDE DİABETLİ KİMSE OLMASADA,AŞIRI BİR ÜZÜNTÜ VEYA AŞIRI SİTRES,BİR KİMSEDE ŞEKERİN ANİDEN ORTAYA ÇIKMASINA SEBEB OLABİLİR,UNUTULMAMALI.

-DİABETİNİZİN OLMASI,SEVDİĞİNİZ YİYECEKLERİ HİÇ YEMİYECEĞİNİZ ANLAMINA GELMEZ.ÖNEMLİ OLAN YİYECEKLERİ BİLE BİR BAŞKA BESİN YERİNE,ÖLÇÜYE DİKKAT EDEREK,(ÖRNEĞİN İNCE BİR DİLİM OLARAK) YENİLEBİLİR.

-DİABETLİ YAĞI VE TUZU ÖLÇÜLÜ KULLANMALIDIR.(SODADA BOL TUZ BULUNDUĞUNDAN AZ TÜKETİLMELİDİR.)

-AYAĞINIZDA VEYA VÜCUDUNUZUN HERHANGİ BİR YERİNDE MORLUK OLUŞTUĞUNDA,HEMEN BİR SAĞLIK KURULUŞUNA –DİABETLİ OLDUĞUNUZU BELİRTEREK-BAŞVURMALISINIZ.

-ŞİŞMANLIK,SİGARA VE HAREKETSİZ YAŞAM,DİABETLİ İÇİN OLDUKÇA KÖTÜ FAKTÖRLERDİR.

-DİABET,KRONİK (SÜREKLİ) BİR HASTALIK OLUP,BİR MÜDDET ŞEKER SEVİYESİNİN İYİ GİTMESİ HALİNDE,KENDİLİĞİNDEN KESİNLİKLE,KULLANILAN İLAÇ KESİLMEMELİDİR.(İLACINIZIN MİKTARI ÇOK GELİRSE DOKTORUNUZLA GÖRÜŞMELİSİNİZ.)

-DİABETLİ VÜCUDUNUN İHTİYACI OLAN ŞEKERİ,DOĞRUDAN ŞEKERDEN DEĞİL,MEYVE VE BUNUN GİBİ YİYECEKLERDEN ALMAYA ÖZEN GÖSTERMELİDİR.

-DİABETLİ,AÇLIK KAN ŞEKERİNİ 140’IN ALTINDA,TOKLUK KAN ŞEKERİNİ DE 180’İN ALTINDA TUTMAYA DİKKAT ETMELİDİR.

-DİABETLİ NORMAL EKMEK YERİNE KEPEKLİYİ,PİRİNÇ YERİNE BULGURU TERCİH ETMELİDİR.

-ANNE VEYA BABASI DİABETLİ OLAN GENÇLER,İRSİYET NEDENİYLE RİSK ALTINDADIR.BU NEDENLE FAZLA YEMEKTEN,DOLAYISIYLA ŞİŞMANLIKTAN,SİGARA ORTAMINDAN,HAREKETSİZ YAŞAMDAN VE AŞIRI SİTRESTEN KAÇMAYA ÖZEN GÖSTERMELİDİRLER.

NOT:BU BİLGİLER YALNIZCA DİABETLİ VE YAKINLARININ BİLİNÇLENMESİ GAYESİYLE HAZIRLANMIŞTIR.DİABETLİ SAĞLIĞI AÇISINDAN,KONUNUN UZMANI BİR HEKİMİN DAİMA TEDAVİ VE KONTROLÜNDE BULUNMAWSI GEREKTİĞİNİ BİLMEK ZORUNDADIR.

(TÜRKİYE DİABET CEMİYETİ VE VAKFININ DERGİLERİNDEN ALINMIŞ OLUP,DİABETLİ VE YAKINLARININ İSTİFADE ETMESİ ÜMİDİ İLE…

Diyabet kalbin düşmanı

Diyabet, damar duvarlarını direkt ve kan yağlarını ters yönde etkilemesi nedeniyle damar sertliğine yol açıyor. Yüzde 70'inde damar sertliği görülen diyabetlilerin bu yüzden kalplerine daha fazla dikkat etmesi gerekiyor.

Diyabet diğer adıyla şeker hastalığı olanların kalplerine daha fazla dikkat etmeleri gerekiyor. Çünkü diyabetli hastaların yüzde 70'e yakın kısmında damar sertliğine bağlı sorunlar ortaya çıkıyor. Florence Nightingale Hastanesi doktorlarından Prof. Dr. Vedat Aytekin diyabetin, damar duvarlarını direkt ve kan yağlarını ters yönde etkilemesi nedeniyle damar sertliğine yol açan en önemli faktörlerden biri olduğunu dile getirdi. Kalp damarlarındaki daralma ve tıkanmaların, hastalarda çoğunlukla göğüs ağrısı şeklinde ortaya çıktığını söyleyen Aytekin, koroner damarlarda darlık oluşumunu kolaylaştıran risk faktörleri olduğuna dikkat çekerek, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, kilo ve sigara kullanımının bu risk faktörlerinin başında geldiğini belirtti.

Beslenme şekline dikkat

Koroner damar hastalarında diyabet ya da diyabete eğilim görüldüğünü vurgulayan Aytekin, "Diyabetli bir hastada var olan kalp damar tıkanıklığı tedavi edilmediği ya da tedavide geç kalındığı taktirde, miyokard infarktüsü, kalp yetersizliği gibi sorunlarla karşılaşılabilir. Diyabetli koroner damar hastalarında, daralma ve tıkanmalar daha da inatçı olabilir. Darlıkların, kalp damarlarındaki yerleşim yeri ve derecesi yapılacak tedaviyi belirlemektedir. Yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen bu darlıkların tedavisi, balon anjioplasti ve stent uygulaması ile yapılabilir. Stent uygulaması ile balon işlemleri artık yüzde 99 başarı ile tamamlanıyor" şeklinde konuştu. Diyabetli hastalarda yaşanan en büyük sorunun stent takılan damarın tekrar tıkanması olduğunu ifade eden Aytekin, son yıllarda ilaç salınımlı stentlerin kullanıma girmesiyle bu konuda büyük ilerleme kaydedildiğini ve tekrarlama olasılığının önemli bir ölçüde azaltıldığını söyledi. Beslenme ve spor alışkanlıklarının damar tıkanıklığı üzerinde çok önemli etkileri olduğunu vurgulayan Aytekin, sebze ağırlıklı ve hayvani yağlardan uzak bir beslenme önererek, düzenli spor yapılmasının damar tıkanıklığının önlenmesinde çok önemli katkıları olduğunu belirtti. Damar tıkanıklığının en yaygın olarak görüldüğü yaş grubunun 60 yaş ve üzeri olduğunu ifade eden Prof.Dr. Aytekin, "Belirli bir yaş üzerinde en iyi spor uzun yürüyüşlerdir. Damar tıkanıklığı erkeklerde daha sık görülüyor ancak 40 yaş üzerinde bu fark azalmaya başlıyor ve 60 yaş üzerinde ise erkek ve kadınlarda eşit oranda görülüyor" dedi.

Kalp krizi riski kadında yükseliyor
Özellikle menopoz sonrasında kadınlar arasında kalp krizi riskinin yükseldiğini belirten uzmanlar, kadınların özellikle 40 yaşından sonra beslenme ve sigara konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini söylüyor.

Bypass da olurum, kayak da kayarım
By pass ameliyatı geçiren bir grup kalp hastası Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez ile birlikte bu sefer de Uludağ'da kayak yapacaklar.

Kısa kısa..

Beslenme genetiği tartışılacak
Dünyanın önde gelen bilim adamları İstanbul'da biraraya geliyor ve beslenme genetiği konusunu masaya yatırıyor. Uluslararası Nutri-Genetik Sempozyumu olarak adlandırılan bu etkinlik, Nutri-Genetik Bilimsel Danışma Kurulu'nun yönlendirmeleriyle gerçekleştiriliyor. Newsweek Dergisi'nin de kapak yaptığı nutri-genetik konusu, gerçekleştirilecek sempozyum kapsamında dünyanın önde gelen bilim adamları tarafından tartışmaya açılacak. 18-19 Mart tarihleri arasında İstanbul Feriye'de gerçekleşecek olan beslenme genetiği toplantısına ünlü bilim adamı Prof. Dr. Jose Ordovas ve bu konunun dünyadaki liderlerinden biri olan Harvard Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil de katılacak.