DÜŞÜNDÜREN GERÇEKLER

 

1) Küçük çapta da olsa bir market dükkanına sahipti.Çoluk çocuğunu rahatlıkla idare ediyor ve para biriktirme imkânına sahib oluyordu.

Herkes tarafından tarafından temiz,güvenilir,namazlı,dürüst bir kimse olarak bilinmekteydi.

Birde bir an evvel şu hac ibadetini de yapsaydı,oranın iyi bir hacı emmisi olacaktı.

Helalinden kazanır ve helalinden yerdi.

Nitekim gün geldi çattı,hac için gitme işlemi gerçekleşti.Dükkanı oğluna bıraktı.Babası gittikten sonra oğlu hayatta ilk defa bir işe girişti ve bir Loto alıp oynadı.

İşin ilginç yanı bu işleri bilmemesine beklide imtihanın ve sınanmanın bir adımı olmak üzere en yüksek olan altı puanı yakalayıp,o zaman üç yüz milyara yakın bir parasını kazandı.

Bununla hemen son model bir araba,dört katlı bir daire alarak zenginliğini gösterdi.

Hacdan dönen baba oğlunun durumunu öğrenip büyük bir tepki gösterdi.Ben bu haram para ve malı kullanmam dedi.

Ancak paranın yüzü tatlıydı.Bir müddet sonra onun da altına bir araba çekildi.Yeni alınan eve gitmemekte diretse de bir müddet sonra eve de taşındı.Ancak işi birazda helallendirmek ! amacıyla olsa gerekki fakir fukarayı da gözeterek onlara yardımda bulunmayıda ihmal etmedi.

Ancak bu yükseliş çok da hızlı sürmedi.Kısa bir müddet sonra girmiş olduğu işte iflas etti,arabalar gitti,yine eski marketinde devam ediyor sadece birde dört katlı bina ile hayatlarını sürdürüyorlar.

Sonra mı? Bilmiyorum.Zaman en büyük müfessir,açıklayıcı ve yorumlayıcıdır.

 

2)  İşleri iyi idi.Çünki bir araba bayisinin o beldedeki temsilciliğini yürütmekte idiler.Ancak bazılarında bulunan zengin olma hırsı onları da sarmıştı.Bir an evvel zengin olmalı,nasıl olursa olsun köşeyi dönmeli idiler.

Durumları iyiye de gidiyor gibiydi.Alıp verdikleri faizlerle de işlerini iki üçe katlıyorlardı.

Bir gün yine birisine verdikleri faiz sebebiyle iki kardeş arasında çıkan tartışmada,öbür kardeş verene kızıyor ve neden faiz miktarını az aldın diye azarlıyordu.Baba da bu olayı duymuş ve oda çocuğunun bu durumuna hiddet göstererek bir şamar atmıştı.Olay olduğu gibi kalmamış ve bir anlık gururuna mağlub olan genç,eline geçirdiği silahı alnına sıkarak kendisini öldürmüştü.

Hemen hastaneye kaldırılmış,kalb ise hala çalışmaktaydı,beyin fonksiyonunu yitirse bile.Acele başka beldeye kaldırılırken genci kaybetmişlerdi.

 

3) Çeşitli ihalelere girerek epey para kazanmıştı.Bir kaç kardeş olup,hızlı adımlarla yükselişe geçmekteydiler.Ancak yapılan ihalelerde çoğu zamanda duyulduğu ve de bilindiği gibi çok su-i istimallere sahne olunuyor,çok karanlık olaylara şahit olunuyordu.

Mesela,torbası fabrika çıkışı beş milyon olan bir torba çimentoya ihalede dört buçuk milyon indirimle kazanılıyor,çimentolar böylece yerlerine teslim ediliyordu.

Yoksa buda Nasreddin Hocanın alış verişi gibi mi yapılıyordu?Nasreddin Hoca bir gün dokuz yumurtayı bin liraya alır,on tanesini bin liraya satardı.Bunu görüp soran dostlarına ise;Dostlar alış verişte görsün,derdi.

Ancak bu ihaleler böyle değildi.Benzer uygulamalar yaşanıyordu.

Kısa süren bir süreden sonra bu işi yapan kardeşlerden birisi o zamanki yüklü bir para ile büyük bir şehre giderek orada o paraları yiyiyor ve eli boş olarak memleketine dönüyor.

Dün patron olarak çalıştığı yerde,şimdilerde orada bir işçi olarak çalışmaktadır.

 

4) Allah hayırlı ömürler versin.Babası memleketin en zenginlerinden idi.Ancak zenginliğinde kardeşinin malını da büyük olarak üstüne geçirmiş ve kendisi için kullanmıştı.Yükselişi iyi ve memleketin eşraflarından bir kimse durumuna yükselmişti.

Ancak her zaman denildiği,bilindiği ve gerçekleştiği gibi;Haramın binası olmaz.

Oğlu pek kendisi gibi değildi.Baba toplamakla meşgulken,oğlu yemek ve dağıtmakla meşguldü.Oğlu başkalarının her türlü temiz ve pis işlerini yapmada da maharetliydi.

Fakat o da faizin girdabına girmiş,gözü açık,her işi ve herkesin işini gören bu şahıs kendi işinde faka basmıştı.Çünki birinden almış olduğu faizi karşıdaki kişi buna imza attırarak yüzde onbin faizle tahsil etmişti.Kendisi gibi artık babada düşüşe geçmekteydi.

Günah artıp hızlandıkça düşüşte onunla orantılı olarak artmaktaydı.

Başta faiz ve arkasından gelen dolandırmalar ile borçlar artmış,babasının en önemli sahib olduğu gelir musluğu satılmıştı.baba bunlara pek fazla dayanamazdı ve dayanamadı da..kahrından öldü.

Mirasa konamayan oğlu çalıştığı iş yerinde yüksek miktarda da olsa maaş alsa da borçlara kâfi gelmemektedir.

Alma mazlumun âhını / Çıkar âheste âheste…

 

5) Bir okulda memurdu.Pek yüksek bir maaş almıyordu.Bu durum da bir çok isteklerini tedarik etmede onu zorluyordu.Daha müreffeh bir hayat arzuluyor ve bunun yollarını da bir türlü bulamıyordu.Belki de kolay olanı tercih ediyordu.

Emekliliği gelmişti.Beş vakit namazını kılar ve herkesin güvenini kazanmış bir kimse idi.

Bundan birkaç yıl itibarıyla emekli olsa yirmi-yirmibeş milyon civarında bir emekli birikmiş parasını alabilecekti.

Ancak bunun yaşantısındaki değişiklikler arkadaşlarının dikkatini çekmişti.Altına bir mersedes almış,evinde bir yenileşme ve bolluk oluşmuştu.Bu durumun yolunu ve sebebini soranlara ise,hanımının da yaptığı eş işlerle bu işleri götürdüğünü söyleyerek işi bağlıyordu.

Fakat bu pek hanımın el işleriyle olabilecek bir gelişmeye benzemiyordu.Peki ne olabilirdi.?

Adam güvenilirliğini sağlamıştı.Herkse buna güvenerek,demekki dürüstlüğüne binaen Allah buna veriyor diye memnun olup,neticeyi bağlıyorlardı.

Emekliliği dolar dolmaz emekli olmuştu.Oysa böyle bir niyeti bulunmamaktaydı.Acaba neden?Sordu,soruşturdu ve şu gerçeği öğrendi ki;

Bizim bu memur emekli olan öğretmenleri bir ay sonra emekli olmuş gösteriyor,başka yere gidenlerin gitmelerini hemen onaylamayıp bir iki ay sonra gitmiş gibi göstererek onların ders ücretlerini alıyor ve maaşını ikiye katlayarak çift maaş alıyordu.

Yıllar sonra bankanın dikkatini çekiyor.Bir okulda en yüksek maaşı müdürün alması gerekirken,bu memur neden müdürden de çok maaş alıyor?Bu durum maliyeye bildiriliyor ve geçmiş hesaplarda araştırılıyor ki,yıllarca bu şekilde yapılan iki bordolarla farklı hesaplar tutulup zimmete geçiriliyor.

Bankanın hesapları belli bir süreye kadar inceleniyor,ondan öncesi ise listeler imha edildiğinden daha ileriye gidilemiyor.Ve kendisinden 25 yılda emekli bikrimden alacağı paranın iki katı faiziyle birlikte tahsil ediliyor.

Bu maddi kaybı.İnsanların içine çıkamama ve âhiret boyutu ise daha sırada beklemede.

 

MEHMET   ÖZÇELİK

25-12-2005