****Efendi-Soner Yalçın-dan

        “Hayatîzade aslında, gerçek adı Moses ben Raffael Abrabanellan, Yahudilikten Müslümanlığa dönmüş biriydi.

Gershom Scholem Hayatîzade için Sabetay Sevi adlı kitabında,Sultan'm kız kardeşiyle evliydi ve 1670'te Erzurum valisiydi. 1665'e

kadar Temeşvar (Macaristan) valiliği yapmıştı. (2001, s. 338)diye yazıyor.

        Hayatîzade Mustafa Fevzi Efendi'nin torunu Mehmed Emin Efendi, Osmanlı'da şeyhülislamlık yapan, -bilinen- ilk Yahudi

dönmesidir! Oğullarından biri müderris olmuş, torunu Hayatîzade Mehmed Emin de dedesinin izinden gitmiş, hekimbaşı, kazasker,

kadı ve müderris olduktan sonra şeyhülislamlığa kadar yükselmiştir.Yani bir Yahudi dönmesi Osmanlı'nın şeyhülislamlığını

yapmıştı.

        Dönelim tekrar Edirne Sarayı'ndaki sorgulamaya...Hayatîzade Mustafa Fevzi Efendi, Edirne Sarayı'ndaki sorguda

Sabetay Sevi'nin tercümanlığını yaptı.Sonuçta Sabetay Sevi kendisine önerilen iki seçenekten birini kabul etti.

"Bu can bu bedende olduğu sürece Müslüman'ım" dedi ve "Mehmed Aziz Efendi" adını aldı.

Kansı Sara ise "Fatma Hanım" adını seçti!Taraftarlarının bazıları bu hareketi ihanet olarak görüp, Sabetayist

olmaktan vazgeçti. Hatta kimileri, "yeni durum"a karşı çıkıp intihar etti. Çoğunluk ise Müslümanlığı kabul etti. Kabul

edenler kendilerine "maaminler" (inananlar) diyorlardı.

Sabetay Sevi ve yandaşlarına, dinlerinden döndükleri için, "avdetî"(dönme) denilmeye başlandı.(sh.39)

         -*”Sabetay'm 1666'da din değiştirmesini izleyen on yıl boyunca yaklaşık 200 aile de Mesihlerinin izinden giderek Müslüman olmuştu, bu

ailelerinin çoğu Edirne, Selanik, İstanbul, İzmir ve Bursa'daydı. Anadolu'da ve Balkanlar'da da din değiştiren bazı aileler vardı.

1683 yılında Selanik'teki Yahudiler arasında kitlesel din değiştirmeler görüldü ve kısa sürede yaklaşık 300 aile Müslüman oldu.

Bilinen en eski kaynak olan Danimarkalı gezgin Karsten Nibeuhr'un  1784 tarihli eserinde, burada (Selanik'te) 600 dönme aile bulunduğu

belirtiliyor. (John Freely, Kayıp Mesih, s. 254-255 ve 258)sh.40

        ”Bugüne kadar yazılan kitap ve makalelerde, Feyziye Mektepleri için "Sabetayistlerin okulu" diye yazılmaktadır. Bu okulu 1873'te

Selanik'te kuran Şemsi Efendi (ki mezan Bülbülderesi Mezarlığı'ndadır),okulun ilk müdürü Cavid Bey, 1900 yılında tüm mallarını

okula bağışlayan Mısırlı ailesi ve okulun Türkiye'deki on kişilik kurucu listesinin tümü Karakaşî'dir.(43)

            En muhalif isim Tevfik Fikret, II. Abdülhamid'in tahta çıkışının yıldönümü nedeniyle Mirsad dergisinin açtığı yarışmada, "Sitayişi Hazreti Padişahî" şiiriyle birinci olmuştu. Keza, yine II. Abdülhamid'in doğum günü nedeniyle, "Tebriki Veladetihi ve Arzı Şükran" adlı şiiriyle padişaha

şükranlarını sunan, geleneğin etkisi altında bir şairdi.(48)

        **Şair Mehmed Akif dahil, bazı Osmanlı münevverleri Almanya'yı Doğu halklarının kurtarıcısı olarak görüyordu:

Değil mi bir anasın sen, değil mi Alman'sın,0 halde fikr ile vicdana sahip insansın;Bilir misin ki senin Şark'a meyleden nazarın

Birinci defa doğan fecridir zavallıların.(50)

        **Selanik: bir Yahudi kenti.Kimi yazarlara göre Selanik, bir Yahudi ve Sabetayist kentiydi.Balkanlar'ın Kudüs'ü olarak biliniyordu.

Nüfusun çoğunluğu dört yüzyıldan beri İspanyolca-İbranîce karışımı Ladino dilini konuşan Yahudilerdi. Ama nüfus tamamıyla

Yahudilerden oluşmuyordu.

'O'te Selanik'in nüfusu 90 000'di. Bunların 50 000'i Yahudi,

'O'i Müslüman ve Sabetayist, 18 000'i Rum'du,

Selanik aynı zamanda Sabetayistlerin en kalabalık olduğu şehirdi.

 Sayıları hiç de küçümsenecek bir nüfus değildi.(57)

        **Mustafa Kemal 11 ocak 1905 tarihinde Harp Akademisi'ni kurmay yüzbaşı olarak bitiren Mustafa Kemal,19 ihtilalci düşüncelerini korkusuzca sağda solda söyleyince soluğu İstanbul'un ünlü gözaltı yeri Bekirağa Bölüğü'nde almıştı.

Günlerce süren sorgulamasının ardından şansı yardım etmiş,sadece sürgün cezasına çarptırılmıştı. Sürgün yeri Şam'dı.

Ama sürgün onu yıldırmadı; gittiği Şam'da 5. Ordu'ya bağlı Süvari Alayı'nda, başta tıbbiyeli Mustafa (Cantekin) olmak üzere diğer

sürgünlerle birlikte, "Vatan ve Hürriyet Cemiyeti"ni kurdu.Cemiyetin lideri kendisiydi.İhtilalin merkezinin Selanik olduğunu öğrenen Mustafa Kemal gizli yollardan doğduğu şehre gitmeye karar verdi. Zaten okul arkadaşı Ali Fethi de (Okyar) Selanik'e gelmesini isteyen mektuplar

yazıyordu.(87-88)