Ya    Muhammet  göster  bana  o  nur  yüzünü , o  nur  cemalini  göster, o  sevgini  göster, o  aşkını  kendini göster  bana  ya  Muhammet   göster  ki    yer  nerede  olursa  olsun  gece  olsun, gündüz olsun, istersen ıssız bir yerde olsun seni tek bir kere kendini  göster Ya  Muhammet. Göster ki içimizde bir ışık olsun olsun ki o ışık hiç sönmesin Ya Muhammet. Yıldız gibi parlasın. Ya Muhammet  parlasın ki kimse sana yüz çevirmesin görenlerse   aşık olsun .Onlar  cemaline  onun  cemalinize görsünler ki  bilenlere ders olsun. Göster ki görenlere ders olsun. Göster ki aşkını sevginin o ayetini okusunlar. O ayetlerini okusunlar ki içinden  ilham dolsun. Okusunlar ki   yer yerinden oynasın. Okusunlar ki  ağaçların balları sallansın.

                                                                                                                                            

                                                                                                          ABUZER  ALTAY

                                                                                                                      7/A

 

 

·                    Sevgili  peygamber  efendimiz  bu  mektubu  sizi  ne  kadar, çok  özlediğimi  ve  ne  kadar  çok  sevdiğimi  anlatmak  için  yazıyorum. Siz  1olmasaydınız  bugünlere  gelemez  ve  islam  dinini  öğrenemezdik. Siz  öyle  yüce  bir  insansansınız ki  islamın  güneşi  ve  kurucususunuz.

·                    Siz olmasaydınız  ne  kadar  kötü  şeyler  yapardık, eskilerin  yaptığı  gibi  putlara  tapar  ve  kızlarımızı  diri  diri  gömerdik. Sizin  sayenizde

·                    iyiyi, kötyü­­­; cenneti, cehenemi  ve daha  çok şey öğrendik, size  minnetarız.

·                    Muhammed (S.A.V)  sizin  sayenizde  Kuran'ı  Kerim  ile  Yüce  Rabbimizle  konuşa  biliyoruz.Hac'a  Allahın  evine  gidebiliyoruz, sizin  savaştığınız  yeri, namaz  kıldığınız  yeri, oturup  kalkdığınız  yeri  ve  o  kutsal  toprakları  görebiliyoruz.

·                    Sevgili  peygaberim  Allahtan  tek  dileyim  sizi  birkez  görmek  ve  sizin  yaşadığınız  yeri,  savaştığınız  yeri,  ibadet  ettiğiniz  yerde 

·                    sizin  zamanınız, şartlarınız  ve  ortamında  yaşasaydım,  sizinle  birlikte  ibadet  etsem,  yürüsem,  otursam,  ağlasam,  gülsem  önce  islamı 

·                    tadanlar  gibi  sizi  görseydim  çok  mutlu  olurdum.

·                    Sevgili  peygamber  efendimiz  siz  olmasaydınız  her  zaman  haksızlıklar  olurdu.  Kötü  insanlar  iyilere  zarar  vermek  isterdiler,  iyileri 

·                    yok  etmeye  çalışırlardı.  Ama  sizin  üstün  seviyeniz  buna  izin  vermedi.  Kötü  insaları  yok  ettiniz.

·                    Sevgili  peygamber  efendimiz(S.A.V)  sizi  içten  çok  ama  çok  seviyorum. Siz  o kadar  merhametli  ve  adaletlisinizki  siz  herkese  merhamet

·                    ederdiniz, çocukları  çok  severdiniz. Bir gün siz torununuz Hz. Hasanı öpüyordunuz ve ordan  geçen  biri  sizi  görmüştü ve size benim oniki  çocuğum

·                    var ve ben hiçbirini bir gün bile öpmemişim, sizde senin merhametin yoksa ben ne yapabilirim deiniz ve bununla ne kadar adaletli ve çocukları ne kadar çok sevdiğimiz ortadaydı.  Siz bütün canlı alemine merhamet eder ve onları severdiniz.

·                    Sevgili  peygamberim  siz  çok güvenilirsiniz düşmanlarınız bile size malını emanet ederdi.Emanete asla ihanet etmediniz.Bu yüzden size Muhammedül Emin ismi verilmiştir. Siz asla haksızlık etmediz ve haksızlığa boyun eğmediniz, her zaman hakkınızı aldınız. İslam için size ve diğer insanlara işkenceler yapıldı. Bütün işkencelere rağmen islam dininden ayrılmadınız.İslam için savaşlar yaptınız ve içinizdeki islam inancı sayesinde bazen kazanıp bazen de kayıp ettiniz, her şeye rağmen siz kazandınız. Gün geçtikçe islam dini artıyor, müslümanlar çoğalıyordu. Sonunda islamı bütün arap yarım adasına ve dünya ülkelerine yaydınız, önceleri Allahın emri üzerine gizli gizli yaydınız sonra yine Allahın emri üzrine açıkça yaydınız ve yaymaktan korkmadınız.

·                    Sevgili peygamberim siz islamı en güzel şekilde anlattınız ve yaydınız, kutsal kitibımızı değiştirmeden bize ulaştırdınız. Yüce Rabbimize şükrediyoruz bize sizin gibi bir peygamber gönderdiği için siz dünyadaki en son peygambersiniz,sizden sonra peygamber olmayacak ve olamayacak.

·                    Sevgili peygamber efendimiz siz gittikten sonra kötülükler çoğaldı insanlar birbirlerine giriyorlar haksızlıklar yapılıyor, insanlar birbirlerine doğru dürüst davranmıyorlar.Savaşlar daha çok çoğaldı, depremler çoğaldı o kadar kötülükler oluyor ki kıyamet alametleri görülüyor.İnsanlar dinini unutmuş malın ve paranın arkasından koşuyorlar bilmiyorlarki onları öbür dünyada neyin beklediğini. Her ne kadar kötülük olursa olsun biz asla dinimizden ayrılmamalıyız.İslam dinine her zaman bağlıyız.Siz bizim için asla ölmediniz kalbimizde yaşıyorsunuz. Bu mektubu inşallah okumuşsunuzdur. Bu mektubu gönderirken bir cevap hakkının olmadığını biliyorum.

·                                                                                                

·                                                                        ASLIHAN YAKUT

·                                                                                8/D

 

 

         Sevgili  Peygamberimiz;

         Sen öğüt verici, güvenilir sadık bir insansın her gece seni düşünüyorum.Sana duyduğum özlem her geçen gün artıyor.seni görme isteğim her geçen gün artıyor.o günleri düşünüyorum.senin o zor günler içinde diini yaymanı düşünüyorum.senin hakkında duyduğum her şey o günlerin kanıtıdır.sen dinini ayakta tutan en güzel örneksin.ama senin bıraktığın inanç eskisi gibi değilasırlar sonra bile islamiyeti değiştirmeye çalışanlar hala var.bu devirde islmiyeti bütün olarak yaşayan insanlar çok nadir.gün geçtikçe insanlar dinden uzaklaşıyorlar.Allah ın emirleriniyapmamaya başlıyorlar.böyle giderse sonlarının felaketten başka bir şey olmayacağını unutuyorlar.Allah a, dininekitaplarına yönelmek varken neden kendilerine sapkın düşüncelerle helak ediyorlar.ben bu düşünceleri yanlış buluyorum.Allah ın emirlerini yaymak için canın parasına mücadele ettiğin günleri düşünüyorum hayretler içerisinde kalıyorum.Sana duyduğum özlemi bir kere daha dile getirerek mektubumu bitiriyorum.İnşallah cennette ayrılmamak üzere beraber oluruz.

            HASRETLE ELLERİNDEN ÖPERİM.

                                                                                                                                

                        AYŞENUR DEMİRBAŞ

                        4/A SINIFI  984 NOLU

                        TEKEL 75. YIL P.İ.O

 

 

 

 

     Saygı değer  Allah’ın (c.c)  elçisi Hz. Muhammed  (s.a.v)  Allah’ın  rahmeti  üzerinize  olsun   diyerek  mektubuma  başlıyorum;

     Allah’ın  yolunda  gittiğim  için ve  sizin  yaptığınız  güzelliklere

İnandığımdan  dolayı  bu mektubu  size  yazıyorum. Sizin  islâm’ı  yaymanız büyük bir başarıdır. Sizin bu başarınız herkese  yol ve yordam

oldu. Eğer siz olmasaydınız putlar yok edilmeyecekti. Putlara tapanlar olacaktı. Sizin gibi Allah’ın elçisi olan bir insanın bu devirde yaşaması büyük bir değerdir. Her müslüman ailesizin yolunuzda gitmektedir. Müslümanların sizin gibi bir yüce insana ihtiyacı var. Sizin olduğunuz yerlerde her kişinin içini bir rahatlık ve huzur kaplar insanların yüreklerini. Sizin olduğunuz sürece müslümanlar islâmı daima koruyacaklardır. Sizin yanınıza varıp da sizin o  nur yüzünüzü gözlerimle görmesem de  rüyamda  görmenin  bana  ne  kadar  güzel  bir  hediye  olacağını  kimse  benim  kadar  anlayamaz. Allah’ın  bize buyurduğu güzelliklerde Kuran-ı  Kerim de topladınız. Kuran-ı Kerim bize doğruyu,iyiyi ve dünyadaki olan güzellikleri anlatmaktadır. Neyin iyi neyin kötü olduğunu ; neyi yapmamızı ve neyi yapmamamızı bize güzel bir şekilde öğütlerle anlatmıştır.

      Her müslüman da Kuran-ı Kerimde bulunan ayetleri ve surelerin verdiği öğütlerini ve buyurduklarını yolundan giderler. Müslüman aileler çocuklarına küçük yaşta karşılaştığı zorlukları anlatmaktadır. Sizin küçük yaşta hem annenizi hem de babanızı kaybettiğinizi daha sonra dedenizin yanında kaldığınızı ve dedenizin bu dünyaya gözlerini yumup ebedi bir uykuya daldığını ve daha sonra amcanızın yanına gönderildiğinizi anlatır.  Müslüman ailelerin çocukları da bunları büyük bir heyecan içinde dinlerler ve sizi ne kadar zorluklara göğüs geldiğinizi anlar ve sizin gibi zorluklarla karşılaştıkları sırada bu zorluklara sizin gibi göğüs gelmeye çalışırlar. Ve de  sizin ne kadar yüce bir insan olduğunuzu anlar ve sizi benim gibi rüyalarında görmek isterler

      Bu mektubun size ulaşacağını düşündükçe içim içime sığmıyor.

Sizi görmesem de büyük bir heyecan ve mutlulukla yazıyorum. Size son olarak da inşallah yüzünüzü görmek nasip olur. İnşallah size  nasip olmuştur diyerek mektubuma burada son veriyorum.

 

 

                                                                                                                         Derya  ARSLAN

                                                                   8/B     486

                                                                   Tekel 75. Yıl pio

 

Sevgili      Peygamberim;

Bu    mektubu  sana  olan   özlemimi  biraz     olsa  da   gidermesi    için  yazıyorum.

Her  zaman   senin   yaşamını   düşünüyorum.

Nasıl yetim  olarak   büyüyebildin. Annesiz   babasız  özlemine  dayandın. Deden ile  büyüdün. Sana inanmayan, kötü  amcalara  sahip  oldun. Sen  ölene  kadar hiç  yalan  söylemedin,iftira  atmadın  ve  hiçbir  günah   işlemedin. Sen  tüm  insanlara    örnek  olarak   bir insansın. Ama artık  zamanımızda    seni   örnek  alan   insanlar  çok az . İçki   içen  ,kumar  oynayan ,  islamın  hiçbir  şartına uymayan insanlar ise çok fazla. O zaman ki insanlardan yok. Dini için ölen Hz. Sümeyye gibi insanlar yok. Herkes kötülük peşinde. Cinayetler, hırsızlıklar, iftiralar ve daha birçok şey. İnsanlar sana inansalar bile kötülük yapıyorlar. O zaman ki insanlar ise sana inanıp seninle birlikte dini için savaştılar. Ayrıca hiç pes etmediniz. Şimdi ise Irak’ta, Filistin de olan savaşta birçok kişi ölüyor ve buna dünyada hiçbir ülke sesini çıkarmıyor. Yine o zaman ki gibi büyüklere saygı yok. Anne ve babaya itaat

Edilmiyor. Bazı insanlara hak verilmiyor. Fakirler her şeyde alt seviyeye düşüyor. Herkes tarafından dışlanıyor. Yine senin hayatına geçiyorum. Seni hayatında en çok üzen ve beni de en çok kızdıran Taifliler, seni herkese karşı kışkırtıyorlarmış. Seni taşlayıp her yerini kanlar içinde bırakmışlar. Belki sen buna kızmamışsındır. Ama ben gerçekten çok kızdım. Senin buna kızmamanın nedeni kalbindir. Ömründe hiç günah işlememişliğindir beklide. Düşündüğüm şey nedir biliyor musun? Günahlarını yazan meleğin hiç çalışmadığı halde sevap yazan meleğin hiç durmaması…

           

              Cennette komşu olmak dileğiyle…

                               

                                                                                             ADI:DİLAN

                                                                                             SOYADI:SARI

   

 

                                            SEVGİLİ      PEYGAMBERİM

 

 

Size        duygularımı       şöyle      anlatmak     istiyorum.

Ben   peygamber     efendimizi      görseydim     şöyle     yapardım.

      

          Sevgili    peygamberim      seni      görmedim     ama     yüzünüz       nurludur. 

Bensize       olan      sevgimi       roman       olur.      Size     inanmayanlar    çok     haksızlar.Ben    sizi      ölene      kadar      seveceğim.

 

 

 

                                                                                 

                                                                                          

 

                                                                                                                           .

                                               PEYGAMBERİM

 

                                    Senin     için      yaratıldı      bu    alem

                                     İsmini     yazarken        çatladı      kalem.

                                     Durma    deli      gönül      durma

                                     Sev       “Muhammed       Mustafa”yı”

 

 

                                                                 

                                                                  Canından      daha     ileri

                                                                   Gör”Muhammet     mustafayı”

                                                                    Bir     gece      göklere   uçtu.

                                                                    Peygamberlerle     buluştu.

                                                                 

 

 

                                                                                                               

                                     Eldenkor      mülk      ile    malı                                                          

                                      Peygamberi     seven        aşıkları

                                       Adım    adım     ileri

                                       Beş   alemden        ileri.

         

                                    

 

                                                                                    EBRU

                                                                                                  ÖÇAL

9        YAŞINDAYIM

 

                                                                                            Sınıfim     3/B

 

 

 

 

                                          İYİLİK SULTANANA MEKTUP

              

      Öncelikle bu mektubu yazarken  göz yaşlarımı tutamayacağımı söylüyorum. Bu mektup-

taki sözleri gönlümün serinliğindeki hisleri dinleyerek yazıyorum. Sizin sayenizde doğru  yol-

da giden milyonlarca insan var. İslam’ı en güzel şekilde yaşamak için çabalıyacağım. Bütün insanların kalbi seninledir. Siz hiç bitmeyen bir bahar gibisiniz. Bahçemizde açmış gül olmuş-

sunuzdur. Onun için gül denilince gelen ilk şey sizin hayatınızı gül güzelliğinde yaşayan son peygamber  olduğunuzdur. Sizin sözleriniz bizi gül bahçesine çağırır, cennete çağırır. Sizinle cennette bir araya gelmek bu dünyadaki en büyük hedefimdir. Bunun için yaşadıklarımızı öğ-

renmeye hadislerini ezberlemeye çalışacağım. Rabbimizin varlığını, birliğini Kuran’ da anlat-

mışsınızdır bize.Ay gibi parlayan güneş gibi doğan yine sizsiniz. Ey Sultanlar  Sultanı. Peygamberler  peygamberisinizdir. İnsanların kalbi sizin sevginizle doludur. Biz  çocuklar senin küçük ümmetiniz.

       Bir çok insanlar sizin o “ nur” yüzünüzü rüyasında görüyor.Bunun yanında görmeyenler de vardır. O  görmeyenlerden bir tane de benim. O gül yüzünüzü bir kere bile rüyamda göremedim. Bu özlemi hep yaşadım.

       Ey Mekke’nin  gülü!  Sen bize ışık, sen bize sevgi sen bize rahmet oldun.Kabenin etrafında sevgiden bir halka oluşturmuş.Bu halkanın hepsi senin sevginle yüceldi.Mekkenin etrafında ayak izlerin vardır.  Senin güler yüzünle, senin ışığınla bir araya gelmiştir bu halka.                         

                                      SON OLARAK DA

 

                                                                 SEN BİZİ PEYGAMBERİN   YOLUNDAN 

                                                                  AYIRMA ALLAH’IM

 

 

ADI: EDA

SOYADI:ALAÇAM

SINIFI:7/B

OKULU:TEKEL 75.YIL P.İ.O

 

 

 

                                                   

       ELİF    OKUTAN

        6-A     557

                                                      EFEDİMİZE      MEKTUP

 

        Ey  gönüllerin  sultanı;

               

                    Sen  gelmeden   herkes  acı  içindeydi.Herkesin   bir   derdi  vardı   derman  isteyen.  Bu  dertlere   tek  derman  vardı, sendin  efendim.

Sen  gelmeden  küçücük   kız   çocuklar  insan  yerine   koyulmuyordu.O  günahsız masumlar  diri diri   toprağa   gömülüyordu.Hem  de   babaları

tarafından.Sen   gelmeden  ellerimizi  açıp   sana  salavat   getirdiğimiz   Kabe'de -rabbimin   evinde-  putlar  vardı.Ebu    cehiller   rabbimizden     değil   kendi   yaptıkları   o   putlardan   medet  bekliyordu   efendim. Ahlak,   haya,  iffet   ayaklar   altındaydı.Köleler   zalimce   çalıştırılıyor,  şeytanı   bile  şaşırtan   eziyetler  yapılıyordu.Hayvanlar,  taşlar,  ağaçlar    bütün    bir   alem   bu   cehalete,   ahlaksızlığa  şaşıp   kalmıştı. Hayvanlar   bile

bu   hayasızlıktan    utanır    hale    gelmişti. Bu   böyle    devam  edemezdi. Toprağa   diri   diri   gömülen    günahsızların    üstlerine   toprak   atılırken

semaya   bakarak   imdat   isteyen   gözleri,  elleri  boş   çevrilmez   elbet,

   

 

                   Ve    nihayetrabbimizden   derman   gelmişti. 1400   yıl   önceydi,   Mekke'nin   ufkunda   doğan   bir  güneş  vardı.O   güneş   sendin   sultanım. Amine'nin   döşeğine   tüm   kainatı    aydınlatan   bir  nur   düşmüştü.Sen   geldiğinde    şirk   ateşleri   sönmüş,   firavun   sarayları   yere   gömülmüştü.Bir   öksüz   olarak  doğmuştun    efendim. Ta   ilk   günden   imtihanın   başlamıştı.Seni  yetiştirecek   bir  baban   yoktu  ama   rabbin  terbiye   edecekti   seni    efendim.  Yokluklar, acılar   içinde   seni  kainatın  en  hayırlısı   yapacaktı.İlk   günden  herkesin    dikkatini   çekmiş,

bulanık   bakışlar   sende   hayat   bulmuştu.Diri  diri   gömülen    kız   çocukları   yeni   yeşermiş   bir   çiçek   gibiydiler.O   çocukları   gömen   babalar   ise   o   çiçekleri    yakan   bir   ateştirler.O   cehalet   ateşini   söndüren   sensin   efendim.O    çiçekleri   sulayan   sendin.O   babalar  sen

geldikten    sonra   dikenli    ayakkabılar   giydiler;  kız   çocuklarının   başını  ezmek   için   değil,  yürürken   karıncaları    ezmek  için   efendim.Rabbinin   evinde   putlara   eğilen    başlar    artık   rablerini   anmak   için    secdeden   kalkmıyordu.Kölelerine   akıl   almaz   eziyetler   çektiren    eller   mallarını   din   kardeşim   dedikleri   eski   köleleriyle   paylaştılar.Senle   rabbinin   adı   kainatın   dört   bir   tarafında   yankılandı   efendim.

 

 

                    Ve   bugün   sen  yoksun  efendim.İnsanlar  seni  yine   unuttu.  Kızlar   gömülmüyor  toprağa    ama  bir  mal   gibi   satılıyor,  kullandırılıyor;  ve  yine  babaları  tarafından.İnsanlar  öz  kardeşlerine  bile   haksızlık  etmeye   başladılar.  Bir  kaşık  çorbayı   komşularımızla paylaşmayı  unuttuk. İffet,  ahlak  yine  ayaklar  altında  efendim.Biliyorum  ki  artık  gelmeyeceksin; o  halde  beni   al  yanına  efendim.Hiç  olmazsa  rüyalarıma  misafir  ol.Şu  seni  seven, seni  özleyen,seni  bekleyen  aşığından  bunu    esirgeme  efendim.Edebi  dünyada   buluşuncaya  dek  rüyalarımda  görüşmek  üzere.

                  

            

                                                                       

 

                                                                  PEYGAMBERİMİZ   HZ .  MUHAMMED'E  MEKTUP

      Peygamberim,

      Öylesine  özledimki,  öylesine  içimde  bir  özlem  varki  anlatamıyorum.   Hiç  görmediğim  halde  sizi  tekrar  tekrar  özlüyorum. Öylesine  büyük  bir  inanç  ve  sevgi  varki  içimde  anlatılacak  gibi  değil. Rüyamda  sizi görmeyi   o  kadar  çok  istiyorumki,  bazı geceler  bunun  için  gizli  gizli  ağladım.  Her gece  dualar  ettim.  Ama  yinede  o  parlayan  gözlerinizi,  o  nurlu  yüzünüzü  göremedim.   Genede  bu  ne   cesaretti, o  nurlu  yüzünüze  bakabilirmiydim. 

      Hep  ağladınız   peygamberim,  ümmetim  ümmetim  diye.  Hep  ağladınız  peygamberim  ümmetim  iblise  uyuyor  diye.  Peygamberim  Rabbim  seni  bize  yol  gösterici  olarak  göndermiştir.   Dinimiz  seni  örnek  almayı  gerektiriyor.  Ben  sizi   örnek  alıyorum  peygamberim.  Çünkü iyilik,doğruluk,iman  bunların hepsi   üzerinizde  birleşmiş  peygamberim.  Siz  bize   doğru  yolu  gösterdiniz,dinimizi  öğrettiniz,gerçek  Dünya'nın  bu  Dünya  olmadığını  gösterdiniz.Siz  bize   Dünyada  amalin,  ahirette hesabın  olduğunu  bildirdiniz  peygamberim.Yani  siz bize Dünyada  bol  bol  ekinki, ahirette  bol  bol  biçesiniz, dediniz  peygamberim. Siz  bize  öbür   Dünya'ya  götüreceğimiz  en  kıymetli  azığın  ALLAH  korkusu  olduğunu  öğrettiniz.  Siz  bizi  cehennemdem  kurtardınız  peygamberim. Siz  bize  ALLAH  tealanın  mutlaka  rahmet  sahibi  olduğunu  ve  seni  affedfceğini  ümit  et  ve  son  nefesini  bu  ümitle  ver,  dediniz.   Kur-anda  bildirilene  uymamız  gerektiğini,  ona  inanmamız  gerektiğini  bildirdiniz.  Farz   ve  vacip  ibadetleri  aksatmadan  yapmamızı,  fırsat  buldukçada  nafile  ibadetlerle öbür  Dünya'ya  götüreceğimiz  azığımızı  zenginleştirmemizi  öğrettiniz  peygamberim.   Ve  daha  bir  sürü  şey  öğrettiniz  peygamberim.  Dinimizce  gerekli  olan  her  şeyi  siz  bize  bildirdiniz  peygamberim.

        Özledim  peygamberim  sizi   çok  özledim.Peygamberim  rüyamda  sizi  görmeyi  çok  istiyorum.  Ne  olur  peygamberim  bir  kez  olsun  rüyamda sizi  göreyim.  O mübarek  yüz    bir kez  olsun  kalbimi  ışıldatsın.  Bunun için  her  gün  ALLAH'a  dua  edceğim  peygamberim.  Her  gün  ALLAH'a,  kabrimizi  aydınlatacak  Kur-an  hakkı  için  peygamberimi  bana  göster  Ya  Rabbim,  diyeceğim.  İnşaallah  cennette  havza  kevserinin  etrafında  da,  bu  dünyada  da   sizi  görürüm  sevgili  peygamberim.

           FATMA  GÜLBAĞLAR

         8/D   152 

      TEKEL  75.  YIL  PİO

 

 

                                    HZ MUHAMMED  (S.A.V.)+ MEKTUP

 

                 Yüce Rabbimizden gelen kulların elçisi olan sevgili Peygamberim Öncelikle bu mektubu yazmayı düşünmüyordum. Daha sonra neden olmasın diyerek yazmaya başladım. Herşeye rağmen tüm duygularımı bu satırlara değildi seni görmek ve nur yüzüne söylemek isterdim. Ben sizi, kitaplardan ve çevremdeki insanlardan tanıdıktan sonra; yaşamınızda yaptığınız tüm güzelliklerinizle her şeye ve herkese örnek biri olduğunuzu anladım.

                 Önceki insanların yaşamlarında tüm kötülüklerle dolu insanlardırlar.Bu insanlar putlara tapar kızlarını acımayarak diri diri gömerler.İyiyi doğruyu bilmeyen, her şeyin kötüsünü yapan insanlardır. Dünyanın nasıl döneciğini, sonu olduğunu bilmezlerdir. Hiçbir şeyin iyi  yönlerini  düşünmezlerdi. O insanlar toplum içinde ve dışında, hoşgörüyü, saygıyı bilmezlerdi. İçinde bazı haklara tanımamış insanlar vardı. Zayıflar ezilmeye mahkumdu, güçlüler her zaman her şeyi elde ediyorlardı. güçlüler zayıfları bir tarafa atıp mallarını her şeylerini alıyorlardı.O kötü insanların bazıları kendilerini üstün gören kendilerini Rabbimizle kıyaslayanlar  vardır.Rabbimizin bizimle verdiği nimetlerle put yapar onlara taparlardı . En önemli konu olarak dini yönden İslama önem vermez İslamı dışlarlardı.

                       İşte 571 tarihi nisanı 20’sinde Arabistan’ın Mekke şehrinde bir güneş gibi doğdun.Tüm Dünyayı karanlıklardan kurtarıp aydınlattın.Rabbimiz tarafından bize son peygamber olarak gönderildiniz.Dünyaya geldiğiniz anda bazı insanlar kendilerine geldi.İnsanlar üzerine sanki bir rüzgar gibi esip, insanları kendilerine getirdiniz.Gün geçtikçe çevrenize bolluk bereketlik getirdiniz çevreniz gittikçe kalabalık oldu.İnsanlar sizin o nur yüzünüzü görüp size hayran kaldılar. Yaşamınız gün geçtikçe değişmeye başladı.Yıllar bir birini kovaladıktan sonra bizlere büyük yardımlar yaptınız. O, insanlara ilk önce insanlığı öğrettiniz. Toplumlara büyük değerler verdiniz.İnsanların yaşamlarına önem verdiniz.En büyük konu olarak İslam dinine önem verdiniz.Yüce rabbimiz tarafından gönderilen kutsal kitabımızın,sizlerin sayesinde bizlere verdiniz.Kuran-ı Kerime değer verdiniz tüm insanların okumasını istediniz.Hiç bir zaman bizler için İslâm’ı yaymaktan korkmadınız.

            Dünyadaki tüm güzellikleri,iyilikleri bizlere yaşattınız.Bizler için yaptığınız tüm savaşlarda bizleri zalimlerin elinden kurtardınız.Bizler için ne kadar acılar çektiniz.Önünüze gelen tüm engelleri aştınız.Bir kişinin Müslüman olması için neler feda etmediniz.

            Yaşamınız boyunca her alanda her yerde ben de olmak isterdim.Yaptığınız savaşlarda tüm yeniliklerinizde ben de olmak isterdim.İslam dinimiz için sizlerle birlikte savaşmak isterdim.Doğrunun,yanlışın ne olduğunu sizlerden öğrenmek isterdim.İnsanlara ne kadar fedakarlıklar,iyilikler,tüm güzellikler yaptığınızı ben de yapmak isterdim.Paylaşmayı bizlere en iyi yönüyle anlattığınız için ben de sizinle beraber yapmak isterdim.Bastığınız topraklar üzerinde ben de yürümek isterdim.Gittiğiniz her yere ben de gitmek isterdim.

            Herşeye rağmen gün geçtikçe dünya tersine dönüyor.Gittikçe insanlar kötüleşmeye başlıyor,kıyamet yaklaşmaya başlıyor.Ama bizler ne olursa olsun dinimizden asla vazgeçmeyeceğiz.Bizleri her yerde yaşatacak olan islam dinimizdir.Sevgili peygamberim sizi anlatılmayacak kadar çok seviyorum.Benim için peygamberim ölmedi,hala kalbimde yaşıyor.

            Peygamberimi bir gün görseydim,neler feda etmezdim.

            Bir gün görseydim,yıllarca yürüseydim.

 

 

Ferizan Bulut/8-D                
    

 

 

 

 

 

 

 

     

                   

 

                                                           Bismillahirrahmanirahim

                                            Hz.MUHAMMED (S.A.V) MEKTUP

  Sevgili peygamberimiz size olan sevgimi ve özlemimi anlatmaya kağıt ve kalemin gücünün          yetmeyeceğini bildiğim halde büyük bir hüzün ve özlem içerisinde satırıma başlıyorum.

  Sizi her zaman kalbimde yaşatıyorum.Sizin o mübarek yüzünüzü  keşke görebilseydim.Bir değil binlerce can feda ederdim. Ne kadar şanslıyız ya Resullullah cenabı hak seni bize elçi olarak gönderdiği için,biz ümmetine her zaman yardımcısın.Yüce allahın verdiği ibadeti öyle güzel öyle kolaylaştırdığın için ve bizlere sunduğun için Yüce Allaha binlerce kere şükürler olsun .siz zamanında dinimizi insanlara duyurmak için o kadar zorluklar acılar çekmişsiniz ki bunu hepimiz biliyoruz.Ama bazıları düşünüpte demiyorlarki;bu din bu kadar güzel ve yararlı olmasaydı.H.Z MUHAMMED bu kadar acıya ve zorluklara tahammül etmezdi.Demek ki bu din hem yararlı hem de güzel o zaman bizde H.Z. MUHAMMEDİN izinden gidelim diye düşünmüyorlar. Sevgili peygamberimiz bu arada şu konuya deyinmek istiyorum.Yaşlandıktan sonra yapılan ibadetin sevabı bir ise gençken yapılan ibadetin sevabı bindir. Ama herkes gezmede tozmada gününü gün etmede bunların yanı sıra namaz kılsalar oruç tutsalar zekat verseler imkanları varsa Hacca gitseler kelimeyi şahadet getirseler. Öyle sanıyorumki  bu saydıklarımı hiç yapmayanlar vardır. Sevgili Peygamberimiz şu konuya değinmek istiyorum. Biliyorsunuz ki kadınlar için açıklık yasak ve günah ama bu görevi Yüce Allahın emrettiği şekilde yerine getiren  çok az insan bulunmaktadır. Bu konuda yaşanmış bir olayı anlatmak istiyorum. Kadının biri  ölmeden önce aşırı derecede açık giyiniyormuş. Bu kadın vefat etmiş bu kadının sahipleri yanında olmadığı için morkta bekletmişler. Üç gün sonra sahipleri gelmiş kadını çıkarmak  istemişler. İçeri girmişler ki kadın dirilmiş. Kadının başı bacakları kolları yanmış ve  üç gün sonra kadın vefat etmiş. Kadının geri dirilişini şuna bağlaya biliriz. Yüce Allah bizimde bu tür davranışlardan bulunduğumuz taktirde bu şekilde cezalandırılacağımızı anlatmak istiyor. Ama yinede uyanamıyoruz . Düşünmüyorlar demiyorlar ki;bu güne kadar dirilen hiç kimseyi  görmedik .Acaba bunun anlamı nedir? Yoksa bu bize işaret mi? Uyarımı?   Herşeye rağmen yinede uyanamıyoruz . Aklımız fikrimiz gezmede  tozmada bir gün öldükten sonra her şeyi anlayacağız. O zaman kendi kendimize düşünürüz ah keşke bir daha dünyaya insan olarak dönsem diye düşünürüz .Ama o zamanda iş işten geçmiş olur önemli olan her şeyi zamanında kavrayabilmektir. Cenabı hak nevsimizi islah etsin . Tez günde bizi uyandırsın. Bize doğru yolu göstersin .Hepimizi kötüden kötülüklerden kazadan beladan şeytanın şerrinden korusun bizi her zaman için her şeyin hayırlısını versin .Bizlere din iman zenginliği vicdan  merhamet  versin. Sevgili Peygamberimiz size sonsuz  saygı sevgi özlem ve selamlarımı gönderiyorum.

                                               Bu  gün bir an sen  aklıma geldin                                                                        

                                               Gözlerim doldu ağlayamadım.

                                               Çünkü düşündüm de senin için

                                               Bu gün  hiçbir şey yapamadım.

ADI:HATİCE KURUL 8/D

             

 

 

 

   Ya    Muhammed     senin    yaptığın     şakalardan     bir   tanesini  yazayım  mı?Bir    dur   hele     yazayım.Bir    gün    sen   ya    Muhammed, Hz.Ömer,Hz.Ebubekir    ve   bir    sahabe   altında    oturmuşsunuz.  Sende    hurmaları    yiyip   yiyip     çekirdeğini    Hz.Ömerin    önüne   koyuyormuşsun     ve    sonrada    demişsin    ki    ya    Ömer,  sen   ne  kadar   çok     hurma   yemişsin. Hz.  Ömer  de   demiş  ki; Ya  Muhammed   sen  de    hurmayı    çekirdeksiz  mi  yiyorsun    demiş.  Ben   5. Sınıftayken     ablam   bana  bunu     bende   çok    gülüp    seni    çok    sevdim.Seni   seviyorum   ama  ablam   bunu   anlattığında    daha    çok   sevdim. Ya  Muhammed     islamiyeti    yaymak   için   ne  çileler  çekmişsin    ne   zulümler   görmüşsün     bu  acılara    nasıl    dayandın  ya  Muhammed  ayakların  taşlarla    parçalanmış   yüreği   öfkelerle   dolmuş  ya  Muhammed   sevenlerin   çok  bu  dünyada   ya   Muhammed   bizi  ve   özellikle   beni  yalnız    bırakma    ya  Muhammed   beni  ve  ailemi   her  kötülükten, kıskançlıktan    ve    özellikle   cinlerden   ve    şeytandan    koru   ya  Muhammed.  Allah’ın   habibi     sen     bizi  koru.

                                                                          

                                                                                Allah’ın    selamı   üzerinize   olsun.

 

                                                                                            Selam    ve    sevgilerimle

                                                                                                                                 Hatice    Öcal.

 

 

 

 

 

 

                        

         BİR  GARİP  ÇİÇEK

Bir  garip  çiçek gibi soldum ya  Muhammed

Elimizden  ne  geldi,

Çaresizlikten  başka...

Senin  elinden  döküldü.

O güzel göz  yaşların

Benin kalbimde biten,

Sensin son  damlaları,

Karanlıga  düşen  o büyük  sevğimi.

Doya  doya yaşadım.

Hayelerde kaldı .

Bir garıp çiçek  gibi  oldum  ya  Muhammed, 

Sert rüzgar  geldi  vurdu  beni

Dağıldı  yapraklarımız,

Bitti  büyük  sevgim

Sanki  şimdi,  ben  değilim,

Bu  oyunun  kahraımanları 

Evet  oyun  diyorum!...

Zaten  bu  hayat  oyun

Bir  garip  çiçek  taşırya  kalbinde

Tümü  farklı  görünür

Güzelliklerin   sebebini

Ve  açmasın  sonunu

Benim  sevdiğim  onun  gibi  ya  Muhammed

Ya  Muhammed  Ya  Muhammed 

                               Allah'ın  selamı  üzerinize  olsun

                               Selam  ve   sevgilerimle

                               

                           Hatice  ÖCAL

                             6/B  633  

 

 

Canım Peygamberime:

571 yılında doğdun, insanlara yalan söylemenin kötülüğünü, namaz kılmanın ne kadar iyi olduğunu anlattın. Dünya aydınlandı senin o nur yüzünle o güzel sözlerinle, kalbinin güzelliği ile. Canımı verirdim bir kere bile olsa senin güzel yüzünü görüp, sesini dinlemeye. Senin olduğun zamanı düşünüp mutlu oluyorum, olmadığın zamanı görüp kendime kızıyorum. Çünkü namaz kılmasını bildiğim halde kılmıyorum. Bulunduğum zamanda herkes doğruyu yanlışı biliyor, ama herkes hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için çabalıyor. Bazen kendi kendime düşünüyorum. Yazılı olacağımız zaman soruları bilmediğimiz halde çalışıyorum. Ama öbür tarafta neler sorup bizi değerlendireceğini biliyorum. Bu dünyada bunları dünyanın %90’ı biliyordur. Bazıları içki içiyor onun ne kadar kötü ve haram olduğunu biliyorlar. Kimisi de bile bile yalan söylüyor, hırsızlık yapıyor. Emin olabilirim ki bunların evi hiç rahata konuşmaz, huzur bulmaz. Keşke onlara bunların çok kötü olduğunu anlatabilsem. Keşke herkes ahlaklı saygılı ve dürüst olsa işte bunun için insanları bu dünyaya önem vermemesi öbür dünya için çalışması lazım. Bu dünyada herkes en az iyiyi kötüyü biliyor. Ama hep kötü olanı uyguluyorlar. Keşke birazda iyi olan şeyleri uygulasalar.

 

                                                                                  Hilal Kuruca

                                                                                  7/A   951

                                                                                  Tekel 75. Yıl P.İ.O

HZ.MUHAMMED E         MEKTUP

Yücelerin   yücesi ,  iyilerin   iyisi   sevgili  Peygamberimiz  Hz.  Muhammed.

     Siz   buradan   gittiğinizden   beri  buranın  her şeyi,   yani  nasıl  diyebilirim  ki    hayat  kalmadı.Artık   hayatın  hiçbir  anlamı  kalmadığını  da    diyebilirim. Buranın  her şeyiyle     düzeni   bozuldu. Tıpkı  bir    çiçeğe   de   benzetebilirim .Çiçek    te   nasıl   birdenbire     açılıyor   ve    soluyor.bu   da    ona   benzer.   Siz    aramıza   katıldığınızda   millette   bir   çiçek   gibi   açtı   ve   soldu.  İnsanlar   da  böyle   oldu.   Çiçek   gibi   açtılar   ve   birden   soldular.

       Sen   affedicisin.  Sen   insanlara   hiçbir   zaman    kötülükle   yaklaşmamış  her  zaman   iyiliklerle   yaklaşmışsındır.  Onları   kırmadan   yaptığı   hatalarını    incitmeden    düzeltmiş,   kendinle   konuşan    herkesi    dikkatle   dinlemişsindir.  Sen  hep   bizim   iyiliğimizi   düşündün.  Sen  bizlere  gönlünü  açtın,yaptığın  her  işte  bizim  de  görüşlerimizi  aldın.Sen  bizimle  konuştuğun  zaman  bize   sadece  yüzünü  değil  tüm  vücudunu  çevirerek  baktın  ve  bize  öğütlerde  bulundun. 

       Sen  insanlara  dürüst  olmayı  öğrettin . Hep  doğru   yolu  gösterdin. Neyin  kötü  olduğunu  neyin  iyi  olduğunu  öğrettin. Kötülüklerden    uzak   durmamızı  söyledin.  Verdiğimiz   sözlerde   dürüstçe   davranıp   sözümüzde   davranmamızı   söyledin.

        Ya   Muhammed   buradan  yanınıza   gelmeyi   sabırsızlıkla   bekliyorum.

     

 

                          BİSMİLLAHİRRAHMANİRAHİM

         Allah'ın selamı ve  bereketi üzerimize ve üzerinde olsun.

         Biz hepimiz senin ümmetinizdeniz.Sen eğer bir kere daha dünyaya gelseydin;biz hepimiz yine sana inanırdık.Ama

sen yoksun diye insanlar bozuldu.Ben aslında bütün Peygamberlere inanıyorum ama Allah'ın Peygamberlere gönderdiği

kitaplar insanlar tarafından değiştirildi.Ama,Allahın   Hz.muhammede   gönderdiği  kitap  (kur'an)değiştirilmediy  sevgili  PEYGAMBERİM  sen  gittiğinden  beri  insanlar  bozuldu.Örneğin,hristiyanlar  v.b   kişiler,bozuk  yoldalar.  bence  HZ.Muhammed  yok  diye  böyleler. Ey  sevgili   peygamberim, sen  olsaydın belki  böyle  olmayacaklardı.Hepsi  düzelirdi.

           Yarabbim  sen  bizleri   mağfiret  eyle.Ey   sevgili   peygamberim  sen  hep  bizi  düşündün.Bizim  için  namazı  50                      

 vakitten , 5  vakitte  indirdin.Kuranı  kerim   bizleri  esenliğe  ulaştı. Biliyormusun  EY  sevgili  Peygamberim,ben  seni 

rüyamda  görmek  isterdim.Çünkü,ben seni  çok  ama çok  merak  ediyorum.Eğer  ben  birgün   ölürsem   benim  için  

Allahtan beni  affetmesini iste,yani bana şefaat eyle.çünkü benim günahlarım olbilir.EY SEVGİLİ  PEYGAMBERİM, Ben

öbür dünyada senin komşun olmak isterdim.Çünkü,sen mübarek bir insansın.Birde ben, öbür dünyada cennete girmek

isterdim,cennette o zaman her istediğimi yapabilirdim.

         Bizler, hepimiz senin yolundan ve senin ümmetinizdeniz. eğer benim için şefaat eylersen çok sevinir ve mutlu olurum.EY SEVGİLİ PEYGAMBERİM biliyormusun;bir   kuş    olmak   isterdim    çünkü;  o   zaman    uçabilirim  ve    

dünyayı   dolaşabilirim. Birde    Allah'ın    en   sevdiği   kullardan    olmak   isterdim.Şimdi   bana   ne   mutlu   ki    ben   müslüman   bir   kızım.Allah     bizleri   düşünüp    bütün    nimetleri    verdi.Aslında;  EY   SEVGİLİ   PEYGAMBERİM;   sen    hem   zenginlik   gördün     hem   de    fakirlik.Belkide    Allah    seni   bu   yüzden    mübarek    bir   insan   kıldı.EY   SEVGİLİ   PEYGAMBERİM;  sen   herkese   hoş   görülü   davrnandın.Belkide   bizler   seni   böyle    huyların   olduğu   için,   ALLAH    yolunda    olduğun    için   bizler    seni   sevdik.Bazı   insanlar   vardır  ki;  bizler   bir   kişinin   işine   yaramadığımız     zaman    o   kişiler    bizleri    sevmezler.Bence   beni   ben    olduğum    için    sevmelidir.Böyle   kişiler

kişiliklerini      ortaya    koymuş    olurlar.Biliyor    musun?Allah'  ın   elçisi   ben   büyüyünce   din    ile  ilgili   şeyleri   araştırıp   tamamen   öğrenmiş     olurum.Aslında    ben   şimdi   de    biliyorum.Şimdi   bizlere   ne   mutlu   ki   bizler   

hepimiz   Allah'ın    yolundayız.

          EY   SEVGİLİ    PEYGAMBERİM;    sen   islamı   yayarken   bazı    insanlar   senin   yolundan   gelmediler.Senin  

bu   yüzden   üzüldüğünü   biliyorum.Ama   ne   mutlu  ki   onlara   bazı   insanlar    senin   yolundan   geldiler(Bu   mektubu    en    sevdiğim   peygambere   gönderiyorum. Ahirette    görüşmek   ümidi   ile   HOŞÇAKAL) 

 

 

ADI:KÜBRA     TENŞİ

 

 

EN SEVGİLİYE MEKTUP

Habibim;

            Bize bıraktığın mirasa sahip çıkamadık. Yol gösterdin bize arkandan gelemedik. Kalu Belada Allahın sorduğu sorunun cevabını verdik ama gereğini yerine getiremedik. Ey Can sen allahtan bizim için af ve mağfiret dilerken biz namazın ve ibadetlerin önemini unuttuk. Keşke her zaman içimizde bulunsaydın ey Nebi. Çünkü Allah buyuruyor; “Sen onların içindeyken onlara azap edecek değiliz.” buyuruyor.

Yeni neslin haberi yok gibi Allah’tan, senden ve islamdan. Seni yeteri kadar tanımıyoruz sevgili. Seni Allahtan dileyemiyoruz. Çünkü bu dünyada sana lâyık, seni anlatan kalmamış ya Resulallah. Sahabeler annelerini, babalarını, eş ve çocuklarını ve mallarını bırakarak sana geldiler. Biz bilmeyenler beş vakit namazı çok buluyoruz. Bilmiyoruz ki sen namazı bu sade şekle getirene kadar kaç defa Allah’a yalvardım bizim için. Bir gün namazın her hangi birimizin rüyasına girsen kimse seni kabul edemez. Çünkü kendisini misafirliğe lâyık edemez.

Hz. Bilal günlerce açlıktan yatamadığı halde bir iki hurmasını senin için sakladı, sen Bilal’in evini şereflendirince kendisi yemeyip sana ikram etmişti. Ama biz seninle aynı sofrayı hak edemedik ya Resulallah... Bir zamanlar cahiller, putperestler vardı. Ama üstelerinden gelebilecek biriydin. Sen onlara Allahın emrettiği gibi anlattın islamı, yüce dini. Önce kabullenmediler daha sonra sen sabredip tekrar tekrar anlattın. Azmine karşı çıkamayıp islama geldiler. Ey Resul seni arzu etsek gelirmisin. Bizleri bu çirkinliklerden arındırırmısın. Sana ihtiyacımız var ve bütün dünya sana muhtaç. Ebu Cehil’i, Ebu Sifyan’ı geçtik. Affedilmeyecek kadar günahınız var. Bize emanet edilen İslam’ı koruyamadık. Allah’a lâyık bir kul, sana lâyık bir ümmet olamadık. Sen bizi af et ey Resul. Biz ki bilmeyen cahilleriz.

 

                                                                                              M. Akif Bekmez

                                                                                              9/B 1067                    

                                                                                              Adıyaman İmam Hatip Lisesi

 

 

HZ.MUHAMMED’E MEKTUP

 

Ey  yaratılış  gayesi Peygamberimiz (S.A.V )

 Keşke  sizin  dönemde  yaşasaydım. Sizin  döneminizde  yalan,iftira  çok  yokmuş.Ama  bizim  dönemimizde   her şey var. Onun için bu  çağda yaşamak  insanı boğuyor.  İlk önce Allah’a  sonra  size  inanırım. Çünkü Cenabı   Allah  olmasa  inançsız  ve   yalanlı   bir  dünyada  yaşıyoruz. Hem Allah  olmasa  biz  de olamazdık.Sizin  de  olmanız  imkansızdı.  Onun için  her gün Allah’a dua  ediyoruz.Sizin   hoş severliğiniz, sevginiz , saygınız,bizi de mutlu ediyor.Onun için herkesin sizi örnek alması gerekir.Ama kimsenin  umurun da  değil.Ama bu dünyanın  da sonu var. Allah   nasıl  bizi ve dünyayı nasıl yaratmışsa elbette bu dünyanın sonu da  var. Kimse dünyanın sonunu  düşünmek istemiyor.Ama gün gelir ki   insanlarda ölümü tadacak.

    Siz de ölümü tadıyorsanız,bizim de tatmamız gerekir.Allah  bize nasıl ki  ölüm vermiş ise bu ölümü elbet bir gün biz de öleceğiz  Sizin mekanınızın  Cennet  olduğunu  bildiğimiz için  bizim  de  inşallah mekanımız Cennet olur.  Allah herkese Cennet’i  nasip eylese, ama  bu dünya kötülerle  dolu olduğu için  Cehennemin  olduğu mekan doğal bir olaydır.

     Sizin topluma olan ilginizi  kimse,kimseye  göstermiyor.  Sizin olmanız  büyük bir gayedir. Sizin olmanız  herkese büyük  bir  imkanlar sunar, sizin olmamanız  büyük şartları  gerektiriyor. Sizin eşinize  gösterdiğiniz  ilgiyi kimse eşine  göstermiyor.  Eğer  siz  ve  Hz.   Hatice  de   olsaydı   günün bütün önemi  İslam’a   yönelirdi.              Siz  ki  Allah’ın  gönderdiği   bir elçisisiniz.  Sizin ölümünüz  insanları yasa boğdu.  Ama ne olursa olsun  biz  Allah’ın yarattığı  kullarız.  Onun için isyan etmeyeceğiz.  İsyan Allah’ın   sevmediği bir  olaydır. Umarım mekanımız Cennet olur. 

    ADI: Menekşe

    SOYADI:Akıncı

   SINIF:8/D

   NO:301

   OKUL:Tekel Pansiyon  İlk Öğretim  Okulu  

 

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

 

    Elhamdülillahi rabbil âlemin vesselatu vesselamu ala resulü Muhammedin ve ala ve alihi ecmain. 

      Resulü ekremin güllerin efendisi ümmetin rahmetini esirgemeyen Peygamberlerin bile şefaat istediği yaratılmışların en hayırlısı en çok salât ve selamı hak eden büyüğümüz.                                       

        Aslında sen ve Ashabım varlığında, da yokluğunda, da aşk olan sana karşı sevgimi sonsuzluğa açılan pencereden bir ışık gibi görürsen, beni kabul edersen Ümmetimin bir çocuğu dersen merhamet ve sevginin en büyüğü ve verilen hediyelerin en sayarım. Bilki uykumda seni görme şerefine ulaşmak ne güzel olurdu. Hani anlatılırya keskin bakışların beyazımsı yüzün narin sakalların yay gibi kaşların aslında varlığın sevgi yokluğun sevgi çünkü Rabbinin sevdiği habibim dediği en büyük sevgili yüce Rabbimin sevdiği insan yılanların bile sana karşı aşkından altı yüz yıl beklediği, rahmet bulutlarının üzerinden ayrılmadığı sevgili, dilsiz çocukların bile sen sorduğunda ben kimin diye aşkından dolayı Rahmanın tecellisiyle lal dillerin açıldığı sevgili, aşkından kütüklerin ağladığı yokluluğunda bilallerin ezanda Muhammedin Resulullah dediğinde dizleri üzerine çöküp ağlayıp veyokluğuna dayanamayıp bayıldığı sevgili sen Resulü kibriya sen habibi esviye sen Allahın  sen olmasaydın deyipte övdüğü Peygamber işte seni görmek ve seni yaşamak işte en büyük aşk ve en büyük hediye Allah  Rızasını kazanmak için en büyük vesile sen.

 

 

 

 

ADI                :Merve

SOYADI         :BENLİCE

SINIF             :8/D

NO                  :300

OKUL            :TEKEL 75.P.İ.O                                                                                                                                               

 

Rabbimin sevgilisi kullarının velisi sevgili Peygamberim Allah’ın bize senin tarafından gönderdiğin ayet ve mucizelerini har zaman okuyor  ve dinliyorum. Peygamberim  inanki çok etkilendim ve elimden geldiğince her gün  okumaya ve dinlemeye çalışıyorum.   

    Siz Peygamberimizin yaşadığı dönemde çektiğiniz cefalar ve bizlerin sürdüğü sefalardan yaparaktan  acizlik ve fani dünyanın şehretinden kurtulup kendimizi alı koyamıyoruz. Her zaman kendi kendime düşünürüm ,bir gün azrail canımızı aldıktan sonra yüce Allah huzurunda hesabımızı verdikten sonra mekanımız cennet olursa bize görünürmüsünüz. Sizi çok ama çok merak ediyorum sizin bir sözünüz vardır,‘Allaha imandan sonra en güzel şey dostluktur.’ Bu lafınız çok güzel Efendimiz sizin bir çok mücizileriniz vardır.Siz Allaha inanmayanları inandırdınız. Dinlerini müslümana çevirdiniz. Hepimiz bilirizki  siz yetimlerin babası delilerin dermanı aşıkların cananısınız. Siz ümmeti için ağlayan gece gündüz uyumayan o MUHAMMET MUSTAFASINIZ S.A.S Mevlanaya erdemle yalvaransınız. Yüce Allah’a sürekli yalvarırım bir kerecik olsa bile o nur yüzünüzü görmek istarim her zaman yatmadan önce size fatiha gönderirim sonra uyurum. peygamberim inanki günlük yaşamımda hata yaptığım zaman o anda aklıma siz geliyorsunuz. O  yüzden ibadetlerimi yapıyorum büyüklerime saygılı küçüklerime sevgili olmaya çalışıyorum ve gerektiği zaman bile yalan söylememeye çalışıyorum Efendimiz bizler her zaman Hz.Muhammet dediğimizde S.A.S diyoruz ya kesin melekler gelip size söylüyorlardır. İnşaallah  bu mektubumda size okurlar ve bir gün rüyama girersiniz. Efendimiz ben ne zaman elime bir gül alsam işte bu peygamberimizin kokusu diyorum. Kim bilir sizin geçtiğiniz sokaklar bile gül kokuyordur. Ey cennetle  ilk müjdelenen mübarek insan ey kullarının velisi ey iyilikler sultanı seni çok ama çok seviyoruz. Siz çok mübarek bir insanız.          YAZAN:MERVE ÇİÇEKÇİ

                                                                                 SINIFI  :7/B  NO: 542

                                                                                 OKULU:TEKEL 75.YIL P.İ.O

 

                                    Rahman  ve  rahim  olan  Allahın  adıyla

 

Önce  kainatın  tek  sahibi  olan  ulu  Allahımız  sonsuz  şükür  ve  selam  eder  onun  elçisi 

Olan  en  son  peygamberimiz  Hazreti  Muhammed  Mustafa  Sallalahü  Aleyhi  Vessalam  efendimize  ve  Aile  efradına  selam  ederim.

Ey  kainatın  efendisi.  Allahımın  en  has  kulu  ve  son  peygamberi  olan  Alemlere  rahmet

Olarak  gönderilen.  İnsanlığın  en  mükemmel  ahlak  ve  bilgisine  sahip  olan  canım 

Peygamberim.  Canım  sana  feda  olsun.

      Sen  kainatın    en  cahiliye  döneminde   Mekkede   doğdun .  Öksüz  ve  yetim  olarak büyüdün.  Odünemde   yaşanan haksızlık lardan    rahatsız oldun.  Sen  kimseye    haksızlık  yapmadın.İtimat  edilen  güvenilen   insan  olarak  toplum  içinde   Muhammedül Emin  adıyla  çağırıldın.Yaptığın  ticaretlerde dürüstlüğünle  aranan  sevilen   tek   insan  oldun.Bütün  insanların   taptıkları  putları   varken sen hiç puta tapmadın.Daima bu  kainatın  bir  sahibi  olduğunu  düşündün. Hira   Nur dağına  çıkarak   düşüncelere   daldın.Yaratanı,  Allahı   aradın  40  yaşına  geldiğinde  Hira  Nur  dağında   Cebrail  isimli melekle buluştun ve Allahın ilk emri olan “oku” emrini aldın.Allah seni bu sapıtmış ve cahil topluma peygamber olarak seçti ve insanları doğru yola yöneltmek için senin aracılığın ile ilahi kanunlarını bildirmeye başladı.Sana gönderilen emirleri sende insanlara anlatarak Allahın nelerden razı olduğunu neler yapmamaları gerektiğini insanlara nasıl davranılacağını anlattın.Diri diri  gömülen kız çocuklarının çok günah olduğunu,insanların köle edilmemesi gerektiğini,insanların birbirinin hakkına tecavüz etmemeleri gerektiğini bildirdin.Köle  bağışlamanın  zor  duruma  düşene  yardım  etmenin  çok  sevap  olduğunu  ve  Allaha  ibadet  edilmesini  emrettiğini  ve  bütün  kötülükleri  yasakladığını  anlattın.

       Allah  peygamberi  vasılası ile  insanlara   ilahi  emrini  bildiriyor  ve  uygulanmasını  istiyordu.Emirlere  uymayanları  cehennemde  cezalandıracağını  uyanları  ise  cennette  huzur  içinde olacaklarını biliyordu.

 

     Allahın emirlerini insanlara tebli ettiğinde Mekke’nin ileri gelenleri bir araya gelerek H Hazreti Muhammedin getirdiği İslam dini kendi rahatlarını kaçırmış onları rahatsız  etmiş bu dinin yayılmasına mani olmaya   karar  almışlardı.Müslümanlara çeşitli zulüm ve işkenceye

başladılar.Peygamberi öldürmeye teşebbüs ettiler.Allah peygamber efendimize Mekkeden Medineye hicret yapmalarını emretti Peygamber efendimiz ashabı kirama hicret  emrini bildirdi.Küçük gruplar halinde medineye  ayrı  ayrı  zamanda  hicret  ettiler. Medineye  gelen  Mekkeli  Müslümanlar   medeni  halkı  ile  kucaklaşarak   birbirlerini  kardeş  kabul  ettiler.  Medineli  ensae  Mekkeli  muhacırları  evlerine  alarak   her şeylerini    paylaştılar.Medinede huzur.bolluk ve bereket vardı.Peygamber efendimiz  Müslümanların içinde hiç okuma yazma bilmeyenlerden on kişiye okuma yazmayı  öğreten  her esiri serbest bıraktı.Müslümanların içinde okuma yazma bilenlerin sayısı Müslüman olmayan müşriklerin sayısından daha fazlaya

ulaştı. Peygamber efendimiz çeşitli savaşlar yaparak islam devletinin sınırlarını genişletti.

İslam dinini her tarafa yaydı.Mekkelilerle mekkeyi feth etti.Kabeyi içindeki  putlardan temizledi.Kabeyi  Müslümanların kıblesi yaptı.Bütün Müslümanları kabeye davet ederek haç vazifesini yapıp umre ziyaretini yaptı. İslam dinini bulunduğu yerde medeniyet, huzur, mutluluk, bolluk ve bereket arttı.İslam dini olmasaydı belki  bugün kız çocukları cahiliye devrinin devamı olarak hala diri diri gömülecek. İnsanlar köle olacak ve bugünkü aile kavramı olmayacaktı.

            Ey yüce peygamberim senin getirdiğin ve Allah’ın rızasını kazanabilmek için bize öğrettiğin güzel huy ve ahlak senin ahirete intikalinden sonra yeniden bozulmaya başladı.Ancak şekli değişti yine ahlaksızlık hat safada. İnsan hakları yok denecek kadar az.Güçlü olan her zaman haklı durumda.Güçsüzler haklı da olsa yine suçlu durumda.

            Ben senin bizlere öğrettiğin güzel ahlak, insan haklarına saygı Allah’ın emir ve yasaklarına azami şekilde uyarak yaşamaya çalışıyorum. Yüce Allah’tan ölürken kelime-i şahadet ve kelime-i tevhid ile son nefesimi vermeyi diliyorum.Allah’ımın izniyle huzuru mahşerde senin şefaatini bekliyorum. Beni ve bütün mümin din kardeşlerimi şefaatinden mahrum bırakma. Beni de kendine komşu eyle. AMİN…

                  

                                                                                                                  Merve Karakuş

                                                                                                                Tekel 75.yıl P.İ.O

                                                                                                                       6/D 707

 

             Allah'ın    salat   ve   selamı   üzerine  olsun.

            

            Sevgili Efendim  sana  hitaben  gönderilen  bir  yazı  yazılacakmış.Ne   yazacağımı   bilemiyorum,  bilemiyorum  da   yazamıyorum.

      

           Efendim , senin bize sonsuz  merhametin vardı.Bize çok  düşkündün.Nerde  bir  yetim  görsen  başını  okşadın , nerde göz yaşı döken bir öksüz görsen gözyaşlarını      

 

 silerdin , ve şevkatinle  bağrına  basardın.Onları  korurdun,   haklarını   verirdin.Onları  birbirinden    ayırmazdın,ayırtmazdın.Hor  görülmeyecekti  onlar,  istedikleri  gibi  oynaya

 

bileceklerdi. Çünkü  düşkünlerin  kanadı,yoksulların  sahibiydin.

 

              Efendim , sen torunlarını  seviyordun.Onlarla  oynuyordu  ki  karşıdan  gören biri  kendisinin de  çocuklarının  olduğunu  fakat  hiç  böyle  onları  sevmediğini , onlarla

 

oynamadığını , onları kucaklamadığını  söylemişti.Ve  sen  de "sende  merhamet   yoksa    ben   ne  yapayım." demiştin. Evet  Efendim, bize  sevgi  gerekti, şevkat  gerekti.

 

Sen'din  bizi en  iyi  anlayan,anlatan.Bizi  ayakta  tutan,  bağrına  basan.

 

             Allah' ıma  hep  dua ettim , "çok şükür ki Allah'ım biz çocukları , yetimleri , öksüzleri seven  sahipsiz bırakmayan eşsiz bir insan  yarattın."diyerek.

 

            Bu merhametini , şevkatini, karşılıksız bırakmayacağım  Efendim.Ne  mi  yapacağım?

           

            Seni  düşüneceğim, Seni  okuyacağım, Seni  yaşayacağım, Seni anlatacağım  ve Seni  yaşatacağım.

 

             Olmaz  mı  Efendim?

 

            Allah'ın  rahmeti  ve bereketi  Senin  üzerine  olsun.

 

                                                                                                                                            MUSTAFA  KAYA

 

 

 

 

PEYGAMBERİMİZ  HZ.  MUHAMMED;E   MEKTUP

  

     Yücelerin    yücesi   güzel   insan;   Kalplerin   sultanı  gönüllerin  nuru   asırlardır  nerdesin.   Seni   çok   özledik.  Bir an  öncenin   o  nur  yüzüne   yüz, kıldan   ince, kılıçtan   keskinleyici  sözlerinde  kulaklarımızın    çınlaması   anını   sabırsızlıkla    bekliyoruz.

    

      Ya   Muhammed   keşke   sen   hiç   ölmeseydinde   hep   yanımızda   kalsaydın. İnan   bunu  bütün   kalbimle  dile   getiriyorum   bunu   çok    istiyorum.  Ama    şunuda    biliyorum   ki    sen    ölmedin  ,   ölmeyeceksinde     kaç     bin    asırdır   yüreyimizin   en   köşesindeki   o   mükemmel   katta    bulunuyorsun .

Çünkü    sen   kötülüye    karşılık   iyilik   yapan  ,   gelmiş   geçmiş    en     büyük     insandır.

 

      Sen   bizim   içimizi   boşaltın   bizi   kötülükten,   cahillikten   her   türlü   kötülükten   arındırdın.   

  Hak  yolunda   bizi   doğruya   yönlendirmek   için   ne   acılar   çektin.  Kalplerimizi   fethettin   bizi   kur;anın   ilk   kelimesiyle   şereflendirdin .  Bizi   aydınlığa   ve   esenlige   kavuşturdun.

 

  Ya  Resullah   ;  eger  sen   bu   dünyayya   gelmemiş   olsaydın ,   bu   dünyanın  hali   ne   ollurdun.

   Yine   biz   putlara ,  güneşe,  doğa,  tapardık  ,  kızlarımızı  diri   diri   toprağa   ğömerdik.   Birbirimize  

  kaba   kuvvetle  hakim   olurduk .  Kısacası  kurumuş   bir  ağaca  dönerdik.

 

   Sevgili   Peygammerimiz  sen  gelmiş  en  örnek   alınacak   insansın .   Bazen   düşünüyorumda  keşke    senin   zamanında   yaşamamış   olsaydım.   Senin   güzel   nasihatlerini   dinlemek   ve    yüreyindeki  sevgisiyle   yoğrulmuş  güzel  simanı   görmek    o   mümarek   nurlu   ellerini   öpmek  için   bunu   isterdim.

 

    Halk   yolunda    müşrüklerle  savaşmak  ve   yanında   bulunmaktan   zevk   duyordım.  .   Ama  kısmet  değilmiş.   Yinede   kıyamet  günü   onu   göreceğimi   umuyorum.  Sevgili    Peygammerimiz    seni   çok   ama   çok    seviyorum.  

 

 

 

                                                                                       MUSTAFA   NEVZAT   UZUN 

                                                                                                   8/F   230

                                                                                         

                                                                              Burda   anlatılanları    tamamıyla    ben  kendim    yazdım.                                  

  

                            

 

İki cihanın güneşi,

Gönüllerin ilacı

Sultanların tacı

Sensin Ya   Muhammet sen

 

Kararmış gönüllere ışık

Sararmış umutlara bahar

Cihana son karar

Sensin Ya Muhammet sen

 

Alınan her nefeste

Söylenen her sözde

Duyulan her seste

Sensin Ya Muhammet sen

 

Söylenen güzel sözlerin dili

Simaların nurlu yüzü

Cennetin sürmeli gözü

Sensin Ya Muhammet sen,

 

 

 

                                                                                                                                                          Neşe KÜSTÜK

                                                                                                                                                                  5/B

                                                                                                                                                               NO:910                                  

 

 

  

 

                                            BİSMİLLAHİRRAHMANİRAHİM                               

 

Sevgili    Peygamberime [S.A.V.]

Ey   Kainat’ın  kurucusu   Cenab-ı   Allah ın   bize   yollamış   olduğu  Rehber   Elçi  olsun  diye yollamış olduğu Sevgili Peygamberim.

      Ben önce Cenab-ı    Allah a  inanırım sonra  da sana inanırım sana olan inancım  sonsuz  dur. Senin  o dürüstlüğüne , sabırlılığına , güvenirliliğine , merhametine, güzel ahlakına  hep hayranım.  Beni  özendirmiştir. Eğer  senin  güzel ahlakın  olmasaydı.  Şimdi  biz  ne  yapardık  eğer  sen  olmasaydın  toplumumuz  insanlarının  inançları  olmazdı.  İnançsız  olurduk  bu  inançsız  toplumda da  senin  gibisini  bulamazdık. Gerçi  senin  yerini  hiç  bir  insanoğlu  tutmaz.  Çünkü  genelde  insanoğlu  nankör  bir  topluluktur.  Ama senin  inançların  bu  toplumda  iyi  insanlara da  rast   getiriyor.  Senin  güzel  ahlakına  anılarınla  yaşatıyoruz . Keşke   bu   dünyada   gene   sen   olsan da    seni  görebilsem  senin  yaşadığın çağlarda bende  olsam da   o  nur  yüzlü  yüzünü   görebilsem     iman   dolu  kalbinle  karşı  karşıya   gelsem   o  güzel   öğütlerini  dinleseydim.  Senin  o  güzel   ahlaklı  davranışınla   ilgili   örnek   verebilirim.

       Bir  gün  peygamberimiz   bir  yahudiye   bir miktar  borçluymuş.  Paranın ödenmesine  halbuki bir gün vardı. Ama Yahudi  Peygamberimiz Efendimiz den bir gün önce borcunu istemiş.Alacağımı istiyorum demiş.Yahudi zaten  Abdülmutalip in oğullarını aldığı-nı zamanın da vermez demiş.Uzatıp durmuş borcunu hemen bu gün istediğini söylemiş.Bu sırada Hz. Ömer   radıyallahü anh ,  da  Peygamberimiz de  misafir miş. Yahudi nin ağır  sözleri büyük sahabeyi şiddetle rahatsız etmiş.

Ey      Habis!   Eğer   Resullahın evinde   olmasaydım  vallahi  senin   gözlerini patlatırdım      demiş   bu nasıl ahlaktır  böyle?  Demiş  oysa  onun  parasını  zerresine  zarar gelmesi imkansızdı . Çünkü  toplum arasında Peygamber   Efendimiz   yahudiye   Borcun  vadesinin  bir gün  olduğunu  ve arzu ederse  ona hurma vereceğini buyurmuş.  Yahudi  razı olmuş.  Bunun üzerine  alacaklıya istediği miktarda  hurma teslim etmiş.  Hurmaları   alan ,Yahudi  birden bire, KELİME-İ    ŞAHADET   getirmiş. Çünkü  Peygamberimizi   uzun zamandır   takip etmekteymiş.  Ahir zaman  nebisi  olduğunu  beyan  eden bu insan  her şeyiyle Tevrat’ ta   anlatılan  son Peygambere benziyormuş.  Bu sebeble,  alacağını  kasteden  bir gün önceden   talep etmiş  ve sevgili  Peygamberimizin  böyle bir haksızlığa  karşı  tavrının ne  olacağını    anlamak  amacıyla böyle bir şey  yapmış. Ve  yahudinin  bu tavrına rağmen   çok sabırlı  ve güvenilir  iyi ahlaklı bir insandır.  Buradan anlamış olduk  size sevgimi buradada  benim setmiş  oldu  size  olan  sevgim  kalbimde  bir ağaç gibi filizleşip  büyümüş dallaşmış   dalları  büyümüş  sevgi özlem  ağacı  olmuştur kalbimde  keşke yüzünüzü  görebilsem  özlemimi  dindire bilsem  ama kitaplardan  büyüklerimizden  çevremiz insanlarından senin   anılarını   dinleyip  özlemimi dindirmeye  çalışıyorum  Cenab-ı  Allah’ın  Resülü   sen olmasaydın  insanlarımız  putlara   tapardı  ve insanlar   eski tarihlerdeki   gibi   kız çocuklarını  diri diri  toprağa  gömerlerdi  senin  sayende  inançları   Allaha  ve  sana inançları çok büyüktür   sonsuzdur.   Biz  insanlar  Allahın  kulu  senin ümmetiniz  Cenab-ı   Allah’ın  resulü  ahirette   görüşmek dileğiyle   Allahın   kulu senin ümmetin       

 

 

 

ADI                :Sema

SOYADI         :Yakan

SINIF             : 8/D

NO                  :303

OKUL            :TEKEL  75.  P.İ.O 

 

 

Saygı Değer Peygamberim

Sizi çok seviyorum. Sizi her zaman düşünüyorum. Nasıl bir Peygamber olup ta bütün insanların dürüst içinde, sevgi içinde, ve hatta bağış içinde bıraktınız. Benim için her şeyden daha çok değerlisiniz. Öğretmenimiz sizinle bahsettiği zaman can kulağı ile dinliyorum. Yüzyıllar önce neler olup bittiğini. Sevgili yüce Peygamberim Hz. Muhammed benim içimde bir umut, bu umudun içinde bir canlılık ve bu canlılığın içinde mis kokulu bir bahçe. Yani içi dolu güzellikler, neşecilikler,bahar kokuları vb. gibi.

Sevgili Peygamberim siz olmasaydınız; bütün dünya kardeş ve birlik olmazdı her taraft6a kötülük ve karışıklık olurdu.Bütün dünya kardeş ve birlik olmazdı. Her tarafta kötülük ve kırışıklık olurdu.Her insan dürüst, yardımseverlik,kardeşlik,konuk severlik ve hatta mis kokulu çiçeklerle doğmuş bir bahçede herkes çiçek açacağına, mis gibi kokacağına; diken gibi insana batarlardı, ve kötü kötü kokarlardı. Bahçemiz ve çevremiz güzelliklerden kapanıp kaplara bir dünyaya girerlerdi.

Sevgili Peygamberimiz siz herkese iyilik ve yardımda bulundunuz.Ve sizin yaptıpınız bu iyiliklere karşı çıkıp kötü niyeti olanlarda vardır.Bu konuda herkesin birbirine sevgili Peygamberimiz gibi iyilik ve yardımda bulunmasını isterim.Saygı değer Peygamberim sizi çok seviyorum.Keşke bütün insanlar sizin gibi anlayışlı, yardım severlik, iyilik, sevgi, kardeşlik ve barış içinde olsa.Hiç kimse yüce allahın ve sizin buyruğunuzda çıkmaz.

Daima mutluluk oluştursa.Tıpkı ilkbahar mevsimi gibi herkesin içinde bir canlılık oluşsa daima kardeşlik içinde davransa, güler yüzlü olsa vb. gibi şeyler.Tıpkı bir annenin yavrusundan ayrıldığı gibi.Yavrusunun mis gibi kokusunu almamaktansa ölmeyi tercih etmesi gibi, ve ben daima Allah’ıma inanıyorum, ölünceye kadarda inanacağım.

Bizlerde Yüce Peygamberimiz gibi yani sizin gibi kötü niyetli olmayıp daima cennetlik, iyimser vb. gibi iyi yanlarımız olmalı.

Sizi Çok Seviyorum Saygı Değer Peygamberim

                                                                                 

                                                                                  Semra Önek

                                                                                  8/F    461

                                                                                  Tekel 75. Yıl P.İ.O

 

                                   Sevgili Peygamberim(s.a.v.)

            Bu mektubu yaptığın başarılarından dolayı sana teşekkür etmek için yazıyorum.

            Sen Allah-ü Teala'nın habibi, sevgilisi, yaratılmış bütün insanların, mahlukatın her bakımdan en üstünü, en güzeli, en şereflisi.Allah-u Teala'nın methettiği ve bütün insanlara peygamber olarak seçip gönderdiği son ve en üstün peygambersin sen.Sen bizim peygamberimiz olduğun için çok mutluyuz.Sen insanlara doğruyu yanlışı öğrettin.İnsanlara örnek oldun.İnsanlara güzel şeyler öğrettiğin için sen bizim baştacımızsın.Güzel davranışları insanlara öğreten sensin.İnsanların kötü alışkanlıklardan kaçınmasını söyleyen sensin.Müslümanlığı her yere yayan sensin.Yaptığın savaşlarda insanları öğütleyen sensin. Belki de sen dünyaya gelmeden önce bu örnek davranışlar yoktu.Allah-u Teala iyiki de seni dünyaya göndermiş.Sen öldükten sonra müslümanlar seni asla unutmayacaktır.

            İnsanlara karşı saygılı olduğun için, onlara güzel davranışları  öğrettiğin için, müsümanlığı yaydığın için, yaptığın savaşlarda insanları öğütlediğin için sana binlerce, milyonlarca kez teşekkür ederiz.

                                                                      

                                                                                                                                                                                 TOLGA TAYSI

                                                                                                                                                                                6-D SINIFI

                                                                                                                                                                                 75.YIL TEKEL P.İ.O.

                                                                                                                                                                                                       

               HZ.  MUHAMMED’DE     MEKTUP

Sevgili    Peygamberim  sen   kutsal  kitabımız   Kuran’ı  Kerim   İslam   alemini    insanlara   tanıtmak  için  bizlere   gönderildiniz.  Seninle  birlik   iyiliğin, doğruluğun  ne  olduğunu   öğrendik. Sevgili  Peygamberim   sen  yüce  bir  ahlaka  sahiptin  sen  o  güzel  sıfatlarınla   tüm  İslam  alemine  örnek  olarak  gösterilirsin.Seni  kendine  örnek  alan  biri  o  insan  hem  rahatça  ölür  hem   de  öbür  dünyada  rahat  olur.Sevgili  Peygamberim  sen  dünyaya  gelmeden  önce  tüm  dünya  İslam  dininin  ne  olduğunu  bilmiyorlardı  sen  dünyaya  gelmeden  önce   herkes  putlara  tapıp  acıktığında  onları  yerdi. Bir  kötüsü de  kız  evlatlarını  diri diri  toprağa  gömüyorlardı. Bu   düzensizlik  sen  dünyaya  geldikten  sonra  bu  düzensizlik  sona  erdi

          Sevgi   Peygamberim   sen  dünyaya  gelmeden  önce  depremler  ve  savaşlar  daha  çoktu.Sevgili  Peygamberim   sen  dünyaya  geldikten  sonra  biraz  daha  iyi  ahlak   olmaya başladı.Seninle  ve  kutsal  kitabımız  Kuran’ı   Kerimle  birlikte   islamı  öğrendik.İslam  bilen  biriside  o  yüce  bir  insandır.Sevgili  Peygamberim   böyle bir  ilahi  vardır.Ya  Muhammed   canım  arzular  seni  bu  sözle  seni  nasıl  sevdiğimizi  açıklar.Sen  öldükten  sonra  gene  o  eski  devir  başlıyor.Ben  hep  düşünürüm   keşke  senin  zamanında  olsaydım  da   senin   o  yaptığın  savaşlara  gire  bilseydim   derim. Sen  şimdi  olmasan da  ben  seni  hep  kalbimde  taşırım. Sevgili  Peygamberim  senin  o  güzelliğini  görebilmek  için  şimdiden  namaz  kılmaya  başlamış  Allaha  karşı  ibadet  borcumu  ödüyorum.

          Sevgili  Peygamberim   senin  o savaşlar  o yattığın  senin o  gezdiğin  mukaddes  toprakları  görmek  için  şimdidin  dua  ediyorum.Sevgili  Peygamberime  karşı sevgi  ve  saygılarımı  bu  kağıda  döktüm.  Umarım  bu  yazdıklarımı   melekler  getirir.

                                                                                        ADI:Yılmaz                     

                                                                                        SOYADI:AVCI.

       Sevgili Peygamberim,

       Sen bir derya biz ise deryada birer damlayız. Sen bir kandil bizler ise okandilin etrafında dönen ışıklarız.Seni görüp kokunu duyumsayabilmek bahşedilenlerin en güzelidir.Senin bakışlarını o anlamlı bakışlarını görebilmeyi,bilginden yararlanabilmeyi,öğütlerini almayı,hicret zamanı yanında olabilmeyi,mescidin yapımında görev alabilmeyi isterdim.Seni süt anneye verecekleri  zaman, diğerleri zengin ve varlıklı çocukları aldıklarında, Halime kendisine yetim bir çocuk kaldığını öğrenincebir an için üzülmüştü.Ama onu görünceeşsiz güzellikte olduğunu anladı.Peygamber efendimizin her gittiği yere bereket geliyordu. Hayvanlar daha çok süt veriyor,tavuklar daha çok yumrta yapıyordu.Peygamberimiz çok güvenilir biriydi. Düşmanları bile bunu inkar edemiyordu.Çünkü o peygamberdi.Çünkü o Allah ın son elçisiydi.Allahın emir ve yasaklarını insanlara tebliğ edecek kişiydi. Ne varki müşrikler  o zaman da vardı. Efendimiz kendisinin peygamber olduğunu açıklayınca müşrikler inanmamakla kalmadı ve halkıda ona karşı kışkırttılar. Ama o yılmadan tebliğini sürdürdü. Tebliğine devam ettikçe müslümanların sayısı gün geçtikçe arttı arttı. Onun azameti karşısında müşrikler hiçbirşey yapamadılar. Bize düşen görev ise onun emanetini korumaktır. Müslümanlar yaşadığı sürece onun emanetine hiçbir şey olmayacaktır.

 

                               ZEHRA NUR DEMİRBAŞ

                                    6/D SINIFI     

                              TEKEL 75.YIL P.İ.O

                                                       HZ.MUHAMMED (S.A.V.) MEKTUP

 

      Sevgili Peygamberimiz Hz.  Muhammed  bugün bu mektubu size yazdım.Sizi okadar çok özledik ki ne sözlerle ne de yazıyla anlatamam. Boşluğunuz ,o kadar büyük ki doldurmak mümkün değil. Sizdiniz bize iyiyi, doğruyu,yalanı,yuanlışı öğreten ve öğrenmemizi sağlayan.

     E y Resulallah keşke bir defa olsun görseydik o nurla bezenmiş yüzünü, keşke birr defa olsun duysaydık o sudan bile saf ve temiz  sesini. Bu gün dünyaya bakıyorum da sizin yokluğunuz her yerde var. Sanki  herkes bekliyor  sizi göreceği günü .Doğruyu    u  uyguladığımızda sizsiniz     bizim   kalbimizde  olan  ve  daima   olacak .Belkide  sizin     

 Şevkatiniz  olacak   bizi   günahlarımızdan     azda olsa  arındıracak. Bazen şaşıyorum size ve yaptığınız eşi benzeri olmayan ve olmayacak çalışmalarınıza  ama sonunda düşüncenin ne kadar açık ve mantıklı olduğunu anlıyorum.

      Ey Müslümanların tek peygamberi, kimdir sizin kadar bize öğüt vermiş biri . Cehennemi de cennetide siz öğretmemişmiydiniz bizlere. Sizi o kadar merak ediyorum ki anlatamam. Biliyorum sizinde takdir bulduğunuz gibi merak fazla iyi değildir ama söz konusu siz olunca merak etmemek eldemi?

      Uzaktan bir ezan sesi ve ilahi duyunca siz geliyorsunuz akla. Bugün mutluyum okulumda çünkü siz varsınız her kitabımda çünkü her kitabımız bir iyiyi, azmi ve çalışmayı ele alıyor.

      Belki de her yıl, her ay, her gün ve her saat görüyor ve duyuyorsunuzdur bizi belki elimizi uzattığımızda siz varsınız ve belki de yıldızlardan bile uzaksınız bizlere. Ama ben inanıyorum ki bir insan halen kalplerde ve düşüncedeyse işte o insan her zaman var ve var olacaktır.

     İnanız ki bu mektubu yazarken ne bir kitaptan nede bir kaynaktan yararlandım. Bu mektubu sadece kendi düşüncelerimden yararlanarak yazdım. Çünkü biliyorum ki benim için en güzel hediye kazanmak değil mektubumu azda olsa size duyurmaktır.

     Ey Yüce Resullullah   biliyorum bugün aramızda yoksunuz ama inanın ki her zaman ve her zaman kalbimizde olacaksınız. Sizi ne düşüncelerimizden nede kalbimizden atmaya kimsenin ama kimsenin gücü yetmeyecektir.

                                                                                                          ZELİHA ÇEVİK

                                                                                                          8-f

 

HAZRETİ    MUHAMMET    (S.A.V.)E  MEKTUP

      Ey   Nebilerin   ve  Resullerin   sonuncusu,      kainatın     en   mükemmel  insanı      muhterem    peygamberim!

       Seni çok  seven    ümmetinden bir  kızım.  Sana  olan  sevgimi    bir  tek  çokluk  kelimesi    ile    ifade   etmem  yetmez  annemden  babamdanve  kendi  nevsimden     de  çok  seviyorum      

        Seviyorum  çünkü  sen;   Allahtan  sana  gönderilenen son  kitap    ve  kitapların  anası  olan   Kur’anı   kerim   ile  bize  ışık  tuttun,   bizleri  aydınlığa  kavuşturdun.  Müslüman    olarak   dünyaya  geldiğim  ve   sana  ümmet  olduğum   için   ne  kadar  övünsem  azdır. 

           Seni  seviyorum   çünkü,    sen  kendi   nefsinden  çok  bizleri  düşünen   bir   peygambersin.   Senin   her  sözün  harikalar   harikasıdır.   Öyle   ki  her   okudukça  kalbime  bir  sevgi   akıyor.    Ilık  rüzgarların  uzak  diyarlardan  getirdiği   misk  amber,   reyhan  ve  bir  çok   kokular    içimi   dolduruyor.   

           Seni   seviyorum   zira;   Kitaplarda   yazılı   eşgali  gözümün   önünde  bir   nur  gibi   pırıl  pırıl  duruyor,    işte  o  an   kendimden   geçiyor,     sadece  seni  tahayyül    ediyorum  

            “Peki  bu   kadar  seviyorsunda     benim  için  neler   yapıyorsun” diyebilirsin  ya  resulullah.Evet  ne  yaptın?   Arz  edeyim. Önce  işe  ilimle  başladım.Çünkü;  Cenabı   Allah’ın  size  ilk  emri   “oku”  olduğuna  ve  sizinde   “İlim     Çin’de  de   olsa  onu  alınız”.  Ayrıca;”Kıymet  günü,  şehidin   kanı  ile    alimin   mürekkebi   tartılacak,    alimin  mürekkebi  daha    ağır     gelecektir.”  Buyruğunuz,   beni ilme  yönlendirmiştir.  Ben,   bu  iki   kıymetli  sözünüzün:

               Birincisinin;   teknik,sosyal,  ekonomik       kültürel  eğitimi    kapsadığına,

               İkincisinin     ise,  şehitlik   derecede   ve    değerinin     küçümseme     anlamına  gelmeyip,   burada   ilme  ve  alime    verdiğiniz     değeri   ifade  etmekte    olduğuna   inanıyorum.

                Zira;    Allah   Telala’  nın:  “Rızkı   istedime;  İlmi,    talep   edene  veririm”

Emrini    kendime   şiar   edindim.   İlmin  en  son   merhalesine    kadar     ulaşmayı     hedeflemiş   bulunmaktayım. 

                  Böylece,   siz     saygıdeğer     peygamberime    laik       bir   insan   olarak    yetişeceğim.  Hedefim   budur.  Size  olan   bağlılığımı      sünnetinize    uyarak   yerine   getireceğim.

                Yine   diyeceksiniz    ki:    “beni bu kadar seviyorsun da niçin yanıma gelmiyorsun.” “Haklısınız, öyle inanıyorum ki her ümmetin hali size malum. Bununla beraber,kendimi size takdim edeyim. Bu durumda beni mazur göreceksiniz sevgili peygamberim ya Muhammed!

                Ben, şu anda ilköğretim okulu son sınıfta okuyan bir kız öğrenciyim.Yaşım ve mali durumum itibariyle hacca ve dolayısıyla zati alinizi görmeye gelecek durumda değilim.Bir gün gelecek Türkiye’nin ekonomik durumu düzelecek,o zaman ben de rüştümü idrak etmiş birisi olarak, elbette ki sizi ziyarete gelecek ve sevgimi böylece ispatlamış olacağım.

                 Ey Allah’ın Resulü! bu mektubumum asıl gayesi, sadece şahsımı anlatmak ve kendim için bir şeyler talep etmek için değildir.Gayem, sonuca varmaktır ki bu da senin bütün ümmetinin birlik ve beraberlik içerisinde iyi eğitimli, pırıl pırıl, tertemiz gençler olarak yetişmemizdir.

                 Ecdadımızın yadigarı olan bu ülkenin selameti; dinine, namusuna bağlı ve ülkesine gelecek her türlü saldırgan hareketlerin karşısında canını siper edecek olan gençler yetişmesine bağlıdır.Bunun için için size yalvarıyorum, Allah Teala’dan bizler adına dua ve niyazda bulununuz.Ne olur sevgili peygamberim.

                İnsanlar, yaratılış ititbariyle hiç mi hiç değişmiyor. 21.asrın insanı, medeniyeti yakaladık diyor. Halbuki, aksine ondan çok uzaklaşıyor. Gammazlık, soygun, hırsızlık, birbirini çekemezlik aldı başını gidiyor.

                Gözümde tüten, karşılıklı saygı ve sevgiyi yakalayamıyoruz. İşte beni üzende budur.

                   İnşallah, tahsilimi bitirdiğimde, hemen ziyaretinize gelemez isem bile Hz. Muhammed (s.a.v) e başlıklı ikinci mektubumu daha teferruatlı arz edeceğim. Himmetiniz sayesinde.

                   Ey, sevgili peygamberim ve Allah’ın resulü, yineliyorum.Allah Teala’nın ; Milletimizin huzurunu bozacak, sevgi ve merhametten yoksun şerrinden korumasını istiyorum. Ey, yüce peygamberim! Sinin duan, Allah yanında kabul olur. Buna inanıyorum. Müslüman Türk Milleti için duanızı esirgemeyin.

         Amin..!

                                                                      

                                                                                                               Zuhal Aydınlık

                                                                                                  Tekel İlköğretim Okulu / 8-B

 

 

 

 

 

        bb      Naat-ı Şerif     aa 

 

Seccaden kumlardı

    Devirlerden diyarlardan            

Gelip göklerde buluşan

    Ezanların vardı

 Mescid mü’min mimber mü’min

                                      Taşardı kubbelerden tekbir

        Dolardı kubbelere “amin”

   Ve mübarek geceler ,dualarımız

                                Geri gelmeyen dualardı

  Geceler ki pırıl pırıl

Kandillerin yanardı.

Kapına gelenler ya Muhammed

Uzaktan , yakından

Mü’min döndüler ya Muhammed

Besmele ekmeğimizin bereketiydi

İki dünyada aziz ümmet

                                               Muhammed ümmetiydi

Konsun yine pervazlara güvercinler

“Hu hu” lara karışsın aminler

Mübarek akşamdır

                                               Gelin ey fatihalar yasinler

Şimdi seni ananlar

Anıyor ağlar gibi

Ey yetimler yetimi,ey garipler garibi

Düşkünlerin kandıydın

Yoksulların sahibi

Nerde kaldın ey Resul

Nerde  kaldın ey Nebi

Günler ne günlerdi ya Muhammed

Çağlar ne çağlardı

           Daha dünyaya gelmeden mü’min lerin vardı

Ve bir gün ki gaflet çöller kadardı

Halimenin kucağında

Abdullahın yetimi

                                   Aminenin emaneti ağlardı

 

 

Haticenin goncası

Aişenin gülüydün

Ümmetinin göz bebeği

Göklerin Resulüydün

Elçi geldin elçiler gönderdin

Ruhunu ALLAHA

Elini ümmetine verdin

Beşiğin yurdun yuvan

Mekke’de bunalırsan

Medine’ye göçerdin

Biz bu dünyadan nereye göçelim Ya Muhammed

Yer yüzünde riya inkâr hiyânet 

Altın devrini yaşıyor

Diller sayfalar satırlar

EbuLeheb öldü diyorlar

Ebuleheb ölmedi Ya Muhammed

EbuCehil kıtalar dolaşıyor

Neler duydu şu dünyada

Mevlidine hayran kulaklarımız

Ne adlar ezberledi ey Nebi

Adına alışkın dudaklarımız

Artık yolunu bilmiyor

Artık yolunu unuttu ayaklarımız

Kabene siyahlar yakışmamıştı Ya Muhammed

Bu günkü kadar,

Haset gururla savaşta

Gurur kaf dağında derebeyi

Onu da yaralarlar kanadından

Gelse bir şefkat meleği

İyiliğin türbesine

Türbedar oldu iyi

Vicdanlar sakat çıkmadan

Ya Muhammed (sav) yarına

İyilikler getir  ,güzellikler getir Ademoğullarına

Şu gördüğün duvarlar ki

Kimi Taiftir kimi Hayberdir

Fethedemedik ya Muhammed (sav) senelerdir

Ne doğruluk ne doğru

Ne iyilik ne iyi

 

 

Bahçende en güzel dal

Unuttu yemiş vermeyi

Günahın kursağında

Haramların peteği

Bayram yaptı yabanlar

            Semave’yi boşaltıp Save’yi dolduranlar

Atını hendekten aşırdı aşıranlar

Ağlasın Yesrib ağlasın Selmanlar

Gözleri perdeleyen toprak

Yüzlere serptiğin topraktı

Yere dökülmeyecekti ey Nebi

Yabanların gözünde kalacaktı

                        Konsun yine pervazlara güvercinler

“Hu hu” lara karışsın aminler

                                               Mübarek akşamdır

 Gelin ey fatihalar yasinler

Ne oldu ey bulut

Gölgelediğin başlar

Hatırındamı ey yol

Bir aziz yolcuyla aşarak

Dağlar taşlar

Kafile kafile kervan kervan

                        Simale giden yoldaşlar

              Uçsuz bucaksız çöllerde

Yine izler gelenlerin

Yollar gideceklerindir

Şu tekbiri getiren mağara

Örümceklerin değil

Peygamberlerindir meleklerindir...

Örümcek ne havada ne suda

Ne yerdeydi

Hakk’ı göremeyen gözlerdeydi

Şu kuytu cinlerin mi ?

Perilerin yurdumu ?

Şu yuva ki bilinmez

Kuşlar hüdhüd müdür ,güvercin mi ,

Kumru mu ?

Kuşlarını bir sabah Medine’ye uçurdu mu ?

 

 

Ey Abvada yatan ölü

Bahçende açtı dünyanın

En güzel gülü

Hatıran uyusun çöllerin ılık kumlarıyla örtülü

Dinleyene hala çöller ses verir

“ Ya leyl ” susar uğultular gelir

Mersiye okur Uhud

Kaside söyler Bedir

Sende bir hac günü

Başta Muhammed (sav) yanında Ebu Bekir

Gidenlerin yüzbin olup dönüşünü destan yap

Ey şehir ! 

Ebu Bekir’de nur Osmanda nurlar 

Kureyş uluları karşılarında

Meydan okuyan bir Ömer bulurlar

Ali’nin önünde kapılar açılır   

Ali’nin önünde eğilir surlar

Bedir’de Uhud’da Hayber’de

Hakk’ın yiğid’leri şehid olurlar

Bir mutlşu gündeki ölüm tatlıydı

Yerde kalmazdı ruh kanatlıydı

                        Konsun yine pervazlara güvercinler

“Hu hu” lara karışsın aminler

Mübarek akşamdır

 Gelin ey fatihalar yasinler

Vicdanlar sakat çıkmadan

Ya Muhammed (sav) yarına

İyiliklerle gel güzelliklerle gel Adem oğullarına

Yüreklerinde taşsın yine imanlar

Itri bestelesin tekbirini

Evliya okusun Kuran’lar

Ve  Kuranı göz nuruyla çoğaltsın

Kayışzade Osmanlar...

Naat’ını Galip yazsın mevlidini Süleymanlar

Sütunları kemerleri kubbbeleriyle

Geri gelsin Sinanlar...

 

 

 

Çarpılsın hakikat niyetine

Cenaze namazı kıldıranlar

 

Gel Ey Muhammed (sav) bahardır

Dudaklar ardında saklı

“Amin”lerimiz vardır

Hacdan döner gibi gel

Miraçtan iner gibi gel

Bekliyoruz yıllardır

Bulutlar kanat rüzgar kanat

Hızır kanat Cibril kanat

Nisan kanat bahar kanat

Ayetlerini ezber bilen yapraklar kanat

Açılsın göklerin kanatları

Açılsın perdeler kat kat

Çöllere dökülsün  yıldızlar

Dizilsin yollarına

Yetimler günahsızlar

Çöl gecelerinden...

             Yanık türküler yapan kızlar

Sancağını saçlarıyla dokusun

Bilali Habeşi sustuysa

Ezanlarını Davud okusun

            Konsun yine pervazlara güvercinler

“Hu hu” lara karışsın aminler

Mübarek akşamdır

 Gelin ey fatihalar yasinler...

                                                          

( Arif Nihat ASYA )

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ŞEMÂİL

 

HAYREDDİN KARAMAN

 

Ne uzun ne kısa kararında boy

Soyu İbrahim’den ne asil bir soy

Saçları hoş siyah dalgalı bir koy

Kemâlini giydir beni benden soy

Âlemlere rahmet yüzünü göster

Bu kul varlığından soyunmak ister

 

Güneş pervânesi o güzel yüzün

Nurundan ışığı vardır gündüzün

Solmaz bir gül rengin ne kış ne güzün

Tecelli ediyor yüzünde özün

Hasretim, yanarım, yüzünü göster

Kölen bu devletle avunmak ister

 

Simsiyah gözlerin âhû misâli

Dâim Hakk’a bakar her an visâlin

Beyazı ölçüsü gözde kemâlin

Kaşların sûreti gökde hilâlin,

Râzıyım rûyada yüzünü göster

Âşık maşukuna can sunmak ister

 

Bir tutam sakalın birkaçı beyaz

Mübarek vücudun serin kış ve yaz

Cânımı yoluna kurban etsem az

Dostlar defterine köleni de yaz

Açıver kapını yüzünü göster

Gönül hasretinden yakınmak ister

 

Duyular mükemmel, dişleri inci

Kokusuna tutkun, yaşlısı genci

Yürürken koşmadan olur birinci

Kapına gelmiş bir garip dilenci

Açıver ne olur yüzünü göster

Garip ayağına kapanmak ister

 

Yukarıdan aşağı heybetle iniş

Yürüyüşünde var hep bu görünüş

Âdetin baktığın tarafa dönüş

Bize nasip olsun hayırlı bir düş

Kerem et ne olur yüzünü göster

Kim böyle bir düşten uyanmak ister

 

Seni ilk görenler korku çekermiş

Sonra ülfet eder hemen severmiş

Benzerini asla görmedim dermiş

Erenler yolunda giderek ermiş

Benzeri bulunmaz yüzünü göster

Gönüller nurunla yıkanmak ister

 

Zâtının nûrundan vermiş sana can

Hilkate ruhunla başlamış Rahman

Yûsuf’ta yok sende olan hüsnü an

Ahlâkındır Senin, mûcize Kur’an,

Alemlere Rahmet, cemâlin göster

Kölen rahmetine sığınmak ister

 

Ümmetin üstüne titreyen sensin

Müjdeci, uyaran, gel diyen sensin

Kulunu Allah’a sevdiren sensin

Gecemi gündüze çeviren sensin

Ey Hakk’ın şâhidi yüzünü göster

Kul şehâdetinle tanınmak ister

 

Hakk’ın halilisin, habibi sensin

Gönüllerin eşsiz tabibi sensin

En güzel hutbenin hâtibi sensin

Ümmetin en büyük nasibi sensin

Aşkımın Leylası yüzünü göster

Gönül seni gözden sakınmak ister

 

En güzel, en üstün ahlak senindir

Cömertlikte kemâl el-hâk senindir

Şefaatte en son durak senindir

Miraç senin, Refref, Burak senindir

Sen gördün, bize de cemâlin göster

Pervâne şem’ine hep yanmak ister

 

 

 

 

 

ECEL

Sözlükte “önceden tespit edilmiş zaman ve süre” anlamına gelen ecel, dini literatürde, Allah tarafından her canlı için önceden belirlenen hayat süresini ve bu sürenin sonu olan ölüm anını ifade eder.

Her ferdin ve toplumun bir eceli vardır.Ölecek kişinin sağlık kurallarına uyup uymayacağı, herhangi bir kaza yada katilin eylemine maruz kalıp kalmayacağı ilahi bilgi ve iradenin  kapsamı dışında değildir.Bu durumda insanların ecelleri Allah tarafından bilinmektedir.İnsanları dirilten,rızıklandıran ve öldüren Allah olduğundan eceli belirleyen de O’ dur.”Aranızda ölümü takdir eden biziz…”(Vakıa süresi, 60) ayeti bu hususu açıkça ortaya koymaktadır.

Ecel ne vakitten önce gelebilir, ne de geciktirilebilir.Nitekim Kur’an-ı Kerimde Cenab-ı Allah; “Her ümmetin bir eceli vardır.Ecelleri gelince ne bir an geri kalırlar, ne de bir an ileri gidebilirler” (A’raf süresi, 34; Yunus süresi, 49) buyurmaktadır.

Ecel hiçbir sebeple değişmez.Bazı ibadet ve güzel davranışların ömrü arttıracağına dair hadisler vardır.Fakat bu hadisler insanları hayırlı ve güzel işlere teşvik etmeyi amaçlayan hadisler olup, genellikle şu anlamlarda yorumlanmışlardır.Yüce Allah bu gibi kimselerin iyilik yapacağını bildiği için ezeli planda onların ömürlerini buna göre fazla belirlemiştir.Diğer taraftan ömrün artmasından maksat, elem ve kederden uzak, huzur ve mutluluk içinde sağlıklı, güçlü ve kuvvetli yaşamaktır.

 

 

********İLKER TANER********

 

BİRLİK VE BERABERLİK

            Tarih boyunca insanları zor durumlara düşüren sebeplerin başında milli birlik ve beraberliğimizi korumayı unutmamız gelmiştir.

            Yüzyıllar boyunca top-tüfek ile yıkılmayan devletler, düşman devletlerin insanlar arasına nifak ve ayrılık tohumları ekmesi sonucu yıkılmış tarih sayfalarında bilgi notu olarak kalmıştır.Tarihe yok olan bir devlet olarak yerleşmemek için insanların milli birlik ve beraberliklerine sahip çıkmaları gerekmektedir.

Tarihimizde milli birlik ve beraberliğimizi korumak için kendilerini siper etmiş binlerce hatta milyonlarca isimsiz kahraman bulunmaktadır.Bu kahramanlar ki içinde Türk’ün  ismini tarihe kazıyıp Anadolu’nun kapılarını açan Alparslan’dan, İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’e kadar hapsini zaferden zafere koşturan tek duygu kutsal varlıklarımızı çiğnetmemek için çırpınan milli birlik ve beraberlik duygusudur.Birazcık bu duygumuzdan ayrılmak gafletine düştük, düşmanlar fırsat bilip tüm yurdumuzu işgal ettiler.Ama imkansızlıklara rağmen unuttuğumuz milli birlik ve beraberlik duygusunu hatırlayıp Atatürk önderliğinde kadın-erkek ayrımı yapmadan Anadolu’yu düşmandan temizledik.

Düşündüğümüz zaman Tarihimiz bir ibrettir bizim için;

Kültürümüz,soyumuz,dilimiz,dinimiz,bayrağımız ve neslimiz aynı olduğuna göre hiçbir zaman milli birlik ve beraberliğimizi bozmamalıyız.Aramızda dedikodu,kin,fitne ve fesada yer vermemeliyiz.Türk milleti olarak en son kalan tek yurdumuz Anadolu’ya sahip çıkmalıyız.Birbirimize düşerek şehitlerimizin ruhlarına eziyet etmemeliyiz.

Dinimizin ve aklın tek yolu,birlik ve beraberliktir.

 

 

 

********İLKER TANER********

ALKOL VE ZARARLARI

Alkollü içkiler, Hz. Peygamber (s.a.s) efendimiz tarafından “…bütün kötülüklerin anası…” diye tarif edilmiştir.Gerçekten de, ilim, fen ve teknik geliştikçe bu hakikatin doğruluğu teyit edilmektedir.Sadece sıhhate zararlı olmakla kalmayan içki, trafik kazlarının ve iş kazalarının en büyük sebepleri arasındadır.

Aile geçimsizlikleri, boşanmaların en önemli sebeplerinden birisi alkollü içkilerin meydana getirdiği huzursuzluktur.Alkollü içecekler, yaralanma, gasp, cinayet vs. gibi her türlü suçun meydana gelmesinde, artmasında en önemli faktördür.Bu gerçekler, istatistiki neticelerle gözler önüne serilmiştir.

İçkilerde insanlara sarhoşluk halini veren, yani asıl zararlı olan madde, daha çok etil alkol denilen kimyevi maddedir.Her bir içkide farklı nispetlerde etil alkol bulunur.Alkol, insan vücudunda karaciğer okside olur, yani yanar.Az bir kısmı böbreklerden ve nefesle ağızdan atılır.Bunun için içkili şahısların nefesleri alkol kokar.

Alkol, anestetik yani uyutucu bir madde  olduğundan beynin faaliyetlerine zarar verir.Alkolün kalp kası üzerinde doğrudan doğruya zehirli tesir yaptığı kesindir.Uzun müddet içki kullananlarda alkolün kalp ve iskelet kaslarında bozukluklara yol açtığı bilinmektedir.

Alkolizm; bedeni ve ruhi yönden çökerten bir hastalık olduğu gibi, aileleri yıkan, mutsuzluklara ve büyük iş gücü kaybına yol açan, trafik kazlarının en başta gelen sebepleri arasında bulunan bir toplum ve sağlık meselesidir.Cenab-ı Allah’ın bu kadar helal nimeti varken, bunca zararları olan içkiyi kullanıp harama girmeye hiç lüzum yoktur.

********İLKER TANER********