HER İNSAN BİRAZ DELİDİR

 

            Bir Arap atasözünde:”Her insan aklı nisbetince delidir.”der.Doğru..zira her insanda nisbeten de olsa biraz delilik damarı olup,bazen bu deliliği tutmaktadır.

            Kafasının tası veya sigortasının atışı bu deliliğin devreye girmesi iledir.Aklı başına geldiğinde ise yaptığının tam bir delilik olduğunu anlar,tevbe edip özür diler.

            Her delinin her sözü deli olmayacağı gibi,her akıllının da her sözünün akıllıca olması gerekmemektedir.

            Nitekim size daha önce bahsettiğim Adıyamanda Bir Delinin Not Defterinden size aktardığı delilikleri söyleyip uyarınca,aklı başına biraz gelmiş olsa gerekki,bu seferde akıllıca tekliflerde bulunmaya başladı.

            Manken Tuğba Özay’ın Adıyamana okul yapması halinde,bizim deli zil takıp oynayacağını söyleyinde,daha kötüsünün olmasından korktum; ya bir de mankenliğe özenirse..bir o kalmıştı zaten…

            Evet uyarımı okumuş olsa gerek ki;birden Adıyamanın ileri gelenlerinin Kendi Ad veya Soyad veya lakaplarıyla okul yapmalarının çok güzel olacağından bahsetmeye başladı.Gerçekten de işte şimdi güzel oldu.

            On yıl kadar önce,genelevleri patroniçesi Manukyan Türkiyede vergi rekortmeni olmuştu.Acaba bizim deli onu da çağırır mı diye şimdiden korkmaya başladım.

            Oldu olacak Türkiye ve Dünyadaki tüm zil takıp oynayan oynak ve zillileri çağır bari!!!

            Heyy gidi dünya heeey…Delilere,mankenlere,Manukyanlara,zillilere,zil takıp oynayanlara kalan dünya…

            Deliler çoğalınca,herhalde benimde bu dünyadan gitme zamanım gelmiş olsa gerek..tebdil-i mekan yapmam lazım..Zira tebdil-i mekanda rahat vardır.Yoksa başka türlü rahat bize yok gibi…

            Size bununla ilgili bir ibretli olay anlatayım,siz canciğer,cana can,can dostlarım.

            Adamın birisi arkadaşlarıyla birlikte sabahın erken saatlerinde şehirde Bekmez satmak üzere yola çıkarlar.

            Arkadaşları şehre varmadan yolda bekmez tuluklarına su katarlar.Bu ise katmadığı gibi,arkadaşlarına mani olmaya çalışır.Ancak arkadaşları bunu dinlemezler.

            Onlar hem pahalı,hem de sulu bekmezi hemen satarlarken,bizim dürüst köylü bir türlü ucuza da olmasına rağmen satamaz.

            Bu sefer arkadaşları ona akıl vererek,hele bekmeze bir su kat,bak nasıl satacaksın,diyerek kandırır ve bekmezi sulandırırlar.

            Gerçekten de çok sürmeden bekmez satılır.Bundan bir şey anlamayan köylü,diğerlerinin herhalde bildikleri bir şey var ve devamlı böyle yapıyorlar,o halde sebebini de biliyorlardır,diyerek sorar.

            Arkadaşları ise cevabında;Arkadaşım senin malın helal de,peki ya alanların parası helal mi?Onların parası helal değil ki,senin helal malını helal paralarıyla alsınlar.

            Bu herkes için böyle olmasa da ancak bir gerçek payının olduğuda düşünülmeli.

            Bunu anlatmamın sebebini anlamışsınızdır.Delilik;aklın su katılmış halidir,akıllılık ise,su katılmamış saf halidir.

            Akıllı kalın..saf kalın..aklınız sulanmasın akıllı kardeşlerim…

 

AKILLI HAMDİ

24-08-2004