ZULÜM  VE   GIYBET

 

         Bir delikanlı meşhur Haccac-ı Zalim hakkında şöyle diyordu:

            “Haccac kan döküyor,kan içiyor.Gönlü kara taş parçası gibidir.Halkın âhından,feryadından korkmaz.Ya Rabbi!Mazlumların intikamını ondan al.

            Yaş yaşamış,dünya görmüş bir ihtiyar o gence şöyle dedi:

            -“Oğlum!Sana bir nasihatta bulunayım.Şüphesiz mazlum ve biçare halkın hakları bir gün Haccac gibi bir gaddardan sorulacaktır.Lâkin Haccac’ın gıybetini edenlerden de Haccac’ın hakkı alınacaktır.Binaenaleyh sus!Onun gıybetini yapma.Ben ne Haccac’ın zulmünü,ne de senin gıybetini doğru bulurum.”

            Defteri kara bedbahtın ömür kadehi olduğu zaman günahı onu cehenneme götürecektir.Yalnız şu var ki o günahkârın cehennemde yalnız kalmaması için onu arkasından çekiştireni de götüreceklerdir.

 

 

                                                           HACCAC  İÇİN  DUA

 

            Bir gün Bağdad’ta duası kabul olan bir derviş zuhur etti.Haccac-ı zalim haber alarak onu yanına çağırdı ve dedi ki:

            -Benim hakkımda hayırlı bir dua et.”dedi.Derviş:

            -Ya Rabbi!Bu adamın canını al.”diye dua etti.Haccac:

            -Allah aşkına bu ne biçim duadır?”diye sorunca,derviş şu cevabı vermiş:

            -Bu hem senin hakkında hem de Müslümanlar hakkında hayırlı bir duadır.”

            Zalim hükümdarın ölmesi,yaşamasından daha hayırlıdır.

 

                                                           TEVBE  VE   NEFİS

 

         Birisi hep tevbe eder sonra da tevbeyi bozardı.Bir şeyh kendisine demiş ki:

            -Öyle anlıyorum ki,çok yemek yemeğe alışmışsın ve boğazına düşkünsün.Tövbe yani nefsin bağı,kıldan incedir.Nefsini böyle besleyecek olursan,bir gün gelir zinciri kırar ve seni parçalar.