Hiram Abas'ın dedesinin kayıp kitabı

 

Cemal A. Kalyoncu - c.kalyoncu@aksiyon.com.tr

Bir suikastle öldürülen ünlü MİT’çi Hiram Abas’ın dedesi Mübarek Galib Eldem’in, 1922/23 tarihlerinde yayımlanmış olan dünya Müslümanlarının nüfusunu gösteren bir çalışması olduğu ortaya çıktı. Ancak eser, yayımlandıktan sonra neredeyse sırra kadem bastı...

Efsane MİT’çi Hiram Abas’ın dedesi Mübarek Galib Eldem’in dünyadaki Müslümanların nüfus verilerini ele alan bir kitabı olduğu ortaya çıktı. 1990 senesinde, MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı) Müsteşar Yardımcısı iken Dev-Sol tarafından üstlenilen bir suikastle öldürülen Hiram Abas’ın dedesi olan Mübarek Galib Eldem’in, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Maarif Vekaleti Hars Müdürü iken kaleme aldığı eserin orijinal adı Kürre-i Arzda Nüfus-ı İslam / Vesa’ika Müstenid İstatistikler adını taşıyor. O zaman soyadı olmadığı için müellifi olarak Mübarek ismine yer verilen ve Hicri 1339, Miladi 1922/23 tarihinde İstanbul’da Matbaa-i Amire tarafından basılan kitapta 1897, 1905 ve 1916 senelerinde dünyadaki Müslüman nüfus ele alınıyor. Eserde Müslüman nüfusu, Şii ve Sünni ayrımı yapılarak verilirken, aynı dönemlerde dünyadaki diğer din mensupları hakkında bilgiler de aktarılıyor.

Londra’da bulundu

Eserin ilginç bir özelliği, yayımlandıktan sonra nerede ise sırra kadem basmış olması. Daha sonra dünya Müslümanları ile ilgili yazılan kitaplarda kaynak gösterilmeyişinin sebebi de, eserin yetersizliğinden ziyade böyle bir çalışmadan neredeyse kimsenin haberi olmayışı. Ta ki Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim görevlisi Dr. Ali Satan, kitabı Londra’daki British Library Oriental and India Office Collections’ta bulana kadar. Kitabın bir kopyasını alarak yayına hazır hale getiren Dr. Ali Satan, eserin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kütüphanesi hariç Türkiye’deki referans kütüphanelerde yer almadığını söylüyor.

Hiram Abas’ın anne tarafından dedesi Mübarek Galib, kitabı yazmaktaki amacını, dünyadaki Müslüman nüfusu konusunda sağlıklı bilgi ve güvenilir istatistik olmayışı olarak açıklamış. Mübarek, çalışmayı hazırlarken de kendi devrinin en itimat edilen araştırmalarını kaynak göstermiş. Dünyadaki Müslüman nüfusu verirken Batılı kaynaklardan faydalanan Mübarek Galib Eldem, Osmanlı coğrafyası ile ilgili bölüm için ise Osmanlı salnameleri ile diğer kaynakları kullanmış. Eser Osmanlı, Anadolu, Balkanlar, Avrupa, Afrika, Amerika ve Avustralya’daki nüfusa da ışık tutuyor. Mübarek Galib, bu açıdan kitabı türünün ilk örneği olarak gösteriyor. Ancak eser, daha sonraki çalışmalarda kaynak olarak göz ardı edilmiş. Bu da yerli ve yabancı bilim adamlarının eserin varlığından haberdar olmadığını ortaya koyuyor.

1916’da 335 milyon Müslüman

Nüfus bilgilerini oluşturmada birtakım zorluklar olduğuna dikkat çeken Mübarek Bey, Asya ve Afrika’da sağlıklı istatistikler tutulmasının ve yaşanan göçlerin bu zorlukların başında geldiğini ifade ettiği kitabında, 1920’li yıllarda dünyada ne kadar Müslüman yaşadığına dair kesin bir bilginin olmadığını aktarırken, burada Afrika ve Asya’daki kayıt altına alınmamış nüfus hareketlerine dikkat çekiyor. Mübarek, o yıllarda dünyada 1 milyar 719 milyon 658 bin 851 kişinin yaşadığını, bunun 324 milyon 573 bin 319’unun Sünni, 11 milyon 45 bin 824’ünün Şii olmak üzere 335 milyon 619 bin 143’ünün Müslüman olduğunu kaydettiği eserinde, bu sayının dünya nüfusunun yüzde olarak 25.5’ine tekabül ettiğini yazıyor.

Mübarek Bey, aynı yıllarda, dünyada 207 milyon Brahman, 454 milyon Budist, 228 milyon Katolik, 165 milyon Protestan, 105 milyon Ortodoks ve 15 milyon da Musevi’nin bulunduğunu not düşmüş. Hiçbir dine inanmayanların sayısı ise 165 milyon kişi olarak belirtilmiş.

Mübarek Galib Eldem’in kitabına göre 1916 senesinde Avrupa’da toplam nüfus 339 milyon iken bunun ancak 13 milyonu Müslümandır. Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa topraklarında yer alan İstanbul, Doğu ve Batı Trakya ile Adakale’nin toplam nüfusu 2 milyon 457 bindir. Bunun yüzde 68’i Müslüman olarak kayda geçerken 1916 senesinde Anadolu nüfusu, Şark vilayetleri, Adana ve Musul dahil 11 milyon 875 bin olarak gösterilmiştir. Bunun 10 milyon 500 bini Sünni, 5 bin 800’ü Şii’dir. Müslümanların oranı yüzde 91 olarak çıkmaktadır. Dr. Ali Satan burada bir dipnot düşerek, resmi rakamlara göre 1911-12 senelerinde Anadolu’daki Müslüman nüfusunun 14 milyon 536 bin, toplam nüfusun ise 17 milyon 536 bin olarak gösterildiğini belirtmektedir. Müslüman nüfusun genel Anadolu nüfusuna oranı yüzde 82.8’dir. Mübarek Bey, 1895-1905 arasında Anadolu’da Müslüman nüfusunun yüzde 67 olarak görünüp 1916’da bu denli artmasını ise Balkanlar ile Kafkaslar’dan Anadolu’ya sığınmak zorunda kalan muhacir nüfusuna bağlamaktadır.

Bu dönemde Avrupa’da en fazla Müslüman nüfus Arnavutluk’ta bulunmaktadır. 1916 senesinde toplam 870 bin 760 olan Arnavutluk nüfusunun yüzde 65’i Müslümandır. Bosna Hersek’teki verilere bakıldığında ise 1 milyon 934 bin genel nüfus içinde 571 bin 483 Müslüman yer almaktadır o yıllarda. Bu da yüzde 34.6’ya tekabül ediyor. Sırbistan’da 3 milyon 241 bin olan genel nüfusun içinde Müslüman nüfusu ise 506 bin 478’dir. Yüzdesi de 24’tür. Bulgaristan’daki Müslüman nüfus ise 4 milyon 794 bin kişilik genel nüfus içinde 697 bin kişiye ulaşmıştır. Bu da yüzde 18.3 demektir. Yanya, Manastır, Güney Makedonya ve Adalar dahil Yunanistan’da 1916 yılında 4 milyon 87 bin kişi yaşarken bunun 410 bin 240’ını Müslüman nüfus oluşturmaktadır. Rodos ve 12 Adalar’daki nüfus da toplam 102 bindir. Bunun 12 bin 589’u Müslümandır. Yani yüzde 10.

Bu rakamlara bakıldığında 1916 senesinde Avrupa’da yaşayan en fazla Müslümanın bulunduğu ülke sıralaması Türkiye’den sonra Arnavutluk, Bosna Hersek, Sırbistan, Bulgaristan, Yunanistan şeklinde olmaktadır.

Sadece 30 milyon Müslüman bağımsız

1916 senesinde Rusya’da yaklaşık 120 milyon insan yaşarken bunun 9 milyon 291 bini Müslüman olarak kaydedilmiştir. Mübarek Galib, buradaki göçebe Türk kabileleri hakkında istatistik tutmanın zorluğuna dikkat çekmektedir. Bu tarihte 287 bin 960 kişinin bulunduğu Hindistan’da 73 milyon Müslüman yaşarken Çin’in 438 milyonluk nüfusunun 42 milyon 990 bininin Müslüman olduğu anlaşılmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki nüfus ise 135 milyon olarak aktarılmıştır. Müslümanların nüfusu ise 17 milyon 891 şeklinde not düşülmüştür.

Kitabın bir özelliği de TBMM Hükümeti Maarif Vekaleti tarafından yayımlanmış olması. Dr. Ali Satan, bu durumu, dünya Müslümanlarının miktarının ve durumunun o günkü Ankara için önemsendiğinin bir işareti olarak anlatıyor.

Mübarek Galib’in Kürre-i Arzda Nüfus-ı İslam Vesa’ika Müstenid İstatistikler eseri acı bir gerçeği daha ortaya koyuyor. O da 1916’lardaki 340 milyon Müslüman nüfusunun Türkiye, İran ve Afganistan’da yaşayan yaklaşık 30 milyonu dışında 310 milyonunun geçen yüzyılın ilk çeyreğinde hür ve bağımsız olmadığıdır. Dr. Satan’ın kitabın sunumunda belirttiği gibi bu tablonun, Hilafet’in geleceğini belirleme sürecinde Ankara’yı etkilediği de ileri sürülebilir.

SAKIZLI SADRAZAM İBRAHİM PAŞA’NIN SOYUNDAN

Hiram Abas’ın annesi Roksan Hanım’ın babası olan Mübarek Galip Eldem, Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul tarafından yazılan Bay Pipo (Doğan Kitap) adlı kitapta, Hiram’a ismini veren kişi olarak anlatılıyor. Hiram ismi, toplumumuzda yaygın olmadığı gibi Türkiye’de, daha çok masonluğun kurucusu duvarcı ustası Hiram Usta’nın ismi ile bağdaştırılıyor. Aynı kitapta Mübarek Galip Eldem’in de mason olduğu ifade edildiğinden, bu, yorumun doğruluk payını artırıyor.

MİT’in ilk sivil müsteşar yardımcısı Hiram Abas’ın dedesi Mübarek Galib, Türk kültür ve sanat hayatına önemli katkılar yapmış Sakızlı Sadrazam İbrahim Edhem Paşa’nın torunudur. Koca Hüsrev Paşa’nın yetiştirdiği İbrahim Edhem Paşa’nın ressam ve müzeci Osman Hamdi Bey, müzeci Halil Edhem Bey, İstanbul Gümrük Müdürleri’nden Mustafa Bey dışındaki çocuğu Nümizmat İsmail Galib Bey’in oğlu olan Mübarek Galib, çeşitli bürokratik kademelerde görevler almış biridir. Ailesi hakkında eseri yayına hazırlayan Dr. Ali Satan tarafından yapılan araştırmalara göre Mübarek Galib’in en son görevi Adalet Bakanlığı’nda tercümanlıktır. 66 yaşında bu göreve başlayan ve 70 yaşında, (1938) vefat eden Mübarek Galib, Anadolu Umum Müfettişliği de yapmış Şakir Paşa’nın (1838–1899) kızı Munise Hanım ile evlenmiştir. Bu evliliğinden Galib, Memduh, Hüsrev, Roksan ve İskender isimlerinde dört çocuğu olan Mübarek Galib’in tek kızı Roksan Hanım, Hilmi Abas ile evlenerek, ünlü MİT’çi Hiram Abas’ın dünyaya gelmesine vesile olmuştur. Dr. Ali Satan, yazar Mustafa Cezar’ın Sanatta Batı’ya Açılış ve Osman Hamdi adıyla Erol Kerim Aksoy Vakfı Yayınları’ndan çıkan kitabında Roksan Hanım’ın Hiram Abas ile evli gösterildiğini, doğrusunun yukarıdaki gibi olduğunu not düşmektedir.

Aksiyon.11-11-2003.