‘Rusya Risâle-i Nur’a muhtaç’

BU gelişme, Bediüzzaman’ın talebesi Mustafa Sungur tarafından kaleme alınan bir lâhika ile duyuruldu. Lâhikada, Moskova başta olmak üzere Petersburg, Kazan, Novosibirsk, Perm ve Omsk şehirlerinde Risale-i Nur’un neşri çalışmaları devam ederken, Omsk’ta eserlere karşı açılan dâvânın bütün Rusya’yı meşgul eden bir gündem konusu haline getirildiği ifade edilerek, dokuz ay süren dâvâda “ittifakla beraat ve serbestiyet” kararı verildiği bildirildi.

LÂHİKADA şöyle denildi: “Birçok mahfellerde sorgu sual açılmış, bilirkişi ve müftüler cemaati eserleri tetkik ederek değil aleyhte bulunmak, ‘Nur Risalelerinin bahsettiği hakikatlere Rusya daha ziyade muhtaçtır, bu kitapları toplatmak değil, bizzat neşrine çalışmak Rusya’nın istikbali için elzemdir’ diyerek müsbet kanaatler izhar edilmiş ve nihayet bu bir hafta içinde Omsk mahkemesi ittifakla Risale-i Nur’un beraat ve serbestiyetine karar vermiştir.”

 

Bediüzzaman Hazretlerinin taleberinden Mustafa Sungur’un Rusya’daki müjdeli haberler vesilesiyle gazetemize faks çektiği lahika mektubu

 

Aziz, sıddık kardeşlerimiz!

Gelen Mevlit Kandilinizi bütün ruhu canımızla tebrik ederiz.

Saniyen; son günlerde yalnız Rusya’yı değil, hem bu memleketi ve âlem-i İslâmı ve nev-i beşeri alâkadar edecek ve neticeleri itibariyle bütün insanlık için saadetli bir hadiseyi kardeşlerimizin nazarına arz ederiz.

Şöyle ki:

Tahminen on aydan beri Rusya’daki İbrahim Salihoğlu kardeşimiz ile beraber oradaki Nurcu kardeşlerimiz delâletiyle başta Moskova olarak, Petersburg, Kazan, Novosibirsk, Perm, Omsk şehirlerinde Risâle-i Nur tâb ve neşredilmeye devam ederken Omsk şehrinde neşredilen Risâlelerin taharrîsiyle bütün Rusya çapında şâşaalandırılarak eserlerin neşrine karşı mahkemeye verilmişti. Mahkeme dokuz ay sürdü, bu arada birçok mahfillerde sorgu sual açılmış, bilir kişilere eserler gönderilmiş, bilhassa baş müftülük dairesinden geniş muhtevalı raporlar istenmiş, muhalif ve muvafık cemaatlerden görüş alınmış, bilirkişi ve müftüler cemaati eserleri tetkik ederek değil aleyhde bulunmak, “Nur Risâlelerinin bahsettiği hakikatlere Rusya daha ziyade muhtaçtır. Bu kitapları toplatmak değil, bizzat neşrine çalışmak Rusya’nın istikbali için elzemdir” diyerek müsbet kanaatler izhar edilmiş ve nihayet bu bir hafta içinde Omsk Mahkemesi ittifakla Risâle-i Nur’un beraatine ve serbestiyetine karar vermiştir. Bu münasebetle asrın en büyük meselesi Rusya’da da istikrara kavuşmuştur. Muazzez Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin 1950 yıllarında yazdığı bir mektubunda ifade ettiği ki:

“İki dehşetli harb-i umumînin neticesinde beşerde hâsıl olan bir intibah-ı kavî ve beşerin tam uyanması cihetiyle katiyen dinsiz bir millet yaşamaz. Rus da dinsiz kalmaz. Geri dönüp Hıristiyan da

olamaz. Olsa olsa küfr-ü mutlakı kıran ve hak ve hakikate dayanan ve hüccet ve delile istinad eden ve aklı ve kalbi ikna eden Kur’ân ile bir müsalaha veya tabi olabilir. O vakit dört yüz milyon ehl-i Kur’ân’a kılıç çekemez.”

Elli beş sene evvel Hz. Üstadımızın yazdıkları ve Lâhikalarda yer alan bu mektubu bilhassa Rusya’daki İslâmî gelişmelerle ortaya çıkmıştır. Hüccet ve deliller hazinesi olan Risâle-i Nur’un Rusya’da intişarı Allah’ın inayetiyle pek sür’atle inkişaf etmiştir. İnşallah bu hadise ile imana muhtaç gönüller aradıkları hakiki teselliye, Nur ve saadete Kur’ân-ı Hakîm’in ezelî hakikatinden fışkıran Risâle-i Nur ile kavuşacaklarına, hadiseler işaret etmektedir.

 

Mustafa Sungur

 

13.04.2005